|
|
|
|
|
|
Gizemli avukat şöhreti ikinci baharında yakaladı
Uzanların TMSF tarafından satılan milyarlık şarapları ile Sikorsky helikopterini satın alan avukat Yağız Ali Dağlı, 47 yaşında başladığı bu meslekte şöhreti nasıl yakaladığını anlatıyor.
Yağız Ali Dağlı Uzanların Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından satışa çıkarılan birbirinden değerli şarapları ve Sikorsky helikopteri için yapılan ihalelerde ortaya çıkarak, bunları satın alan adam. Sık sık "Kim bu avukat" sorusuna neden olan ve müzayedelere Uzanlar adına katıldığı ileri sürülen Dağlı, Uzan ailesi ile yakınlığı olmadığını savunuyor. Dağlı, ailenin avukatlığını yaptığına ilişkin spekülasyonlar için "Ne düşünüldüğü beni ilgilendirmiyor" diyor.
Bu spekülasyonlara karşı Sikorsky helikopterinin satışa çıkarıldığı müzayedeye katılmaması için Uzanlardan "girme" uyarısı aldığını söyleyen Dağlı, Tansu Çiller'in başbakanlığı döneminde Çiller'in avukatı olarak Uzan ailesine ait Star TV'de yapılan yayınlar nedeniyle bu televizyonu iki gün kapattırdığını da hatırlatıyor. Şu anda yine TMSF'nin satışa çıkaracağı Star televizyonunun durumunu Danimarkalı ve İngiliz iki müvekkili adına izliyor. Dağlı'nın avukatlığını yaptığı isimler arasında Tansu Çiller'in yanı sıra "yalı komşusu" Mehmet Üstünkaya, Gülay Aslıtürk, Nail Keçeli, Halis Komili gibi isimler dikkat çekiyor. 47 yaşında avukatlığa başlayan 59 yaşındaki bu ünlü ceza avukatı hakkındaki iddiaları ve nasıl ünlü olduğunu SABAH'a anlattı.
'PARA KAZANAMAM' İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezuniyetini izleyen günlerde yalnızca iki davada avukatlık yaptığını anlatan Dağlı, bunların da mecburiyetten kaynaklandığını söylüyor: "Sıkıyönetim vardı ve çok sevdiğim bir ağabeyim teknesiyle Yassıada açıklarında bir subayı öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanmıştı. Kimse davasına bakmak istemedi, ben üstlendim ve tutukluluğunu kaldırdım. Bir arkadaşımın boşanma davasına girdim ve avukatlık benim için o dönemde sona erdi" diyor. Hukuk Fakültesi ikinci sınıfta okurken evlendiğini ve çocuk sahibi olduğunu söyleyen Dağlı, "Bir an evvel çalışıp para kazanmak zorundaydım. Sanayide kayınpederimin yanında fabrikada çalışmaya başladım. Daha çabuk para kazanacağımı sandım. Ama çok çalışmama rağmen kazanamadım. Yanılmışım" diyor.
23 YIL SONRA Tam 23 yıl ticaret ve sanayi ile ilgilendikten sonra mesleğine geri döndüğünü vurgulayan Dağlı, ticaret yaşamında kazanamadığı parayı avukatlıkta kazandığını söylüyor: "Bazen daha önce başlamış olsaydım diye düşünüyorum. Ama bu kadar heyecanla bu mesleği yapabilir miydim, bilmiyorum. Çünkü geç keşfettiğim bu mesleği çok seviyorum." 47 yaşımda avukatlığa başlamasını annesi dışında kimsenin desteklemediğini anlatan Dağlı, "Şimdiki aklım olsa cesaret edemezdim. Zorlukları çok fazla" diyor. Bürosunu açarak avukatlığa adım attığında tüm eski arkadaşlarını ziyaret ederek, "Küçük davalarınızı bana verin, hiç olmazsa büronun masraflarını çıkarayım" diyerek, destek istediğini anlatan Dağlı şunları söylüyor: "Semih Sohtorik haricinde kimse yanaşmadı. Ama başarılı olduğum görülünce çevrem bana inandı ve iş vermeye başladı. İlk başta '47 yaşından sonra bunu yapma' diyenler sonra 'Aferin iyi yapmışsın' dediler.
Sonra da herkes birbirine tavsiye etmeye başladı." Ceza hukukunu seçmesinin tamamen zorunluluktan kaynaklandığını söyleyen Dağlı, ceza hukuku profesörü Uğur Alacakaptan ile büro açtıklarını ancak Alacakaptan'ın iki yıl sonra üniversiteye dönmeye karar verdiğini belirtiyor: "Onun takip ettiği dosyalar ceza dosyalarıydı. O dosyaların takip edilmesi gerektiği için mecburen ceza avukatı oldum. Ama şu anda büromun yaptığı işler yurtdışı bağlantılı. Yabancıların Türkiye'deki, Türklerinde yurtdışındaki işlerini takip ediyoruz." Danimarkalı ve İngiliz şirketler için TMSF elindeki basın yayın kuruluşları ile ilgili inceleme yaptığını belirten Dağlı, Star televizyonu satışa çıkarıldığında da müvekkillerinin isteği doğrultusunda davranacağını söylüyor.
Pervin Kaplan
|
|
|
|
|
|
|
|
|