|
 |
 |
 |
 |
|
 AB yolunda tam destek
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Lüksemburg Başbakanı Jean Claude Juncker ile görüştü. AB dönem başkanlığını Ocak ayında üstlenecek Lüksemburg'un Başbakanı Juncker, Başbakan Erdoğan'ı Senningen Şatosu önünde karşıladı. İki lider, samimi bir ortamda baş başa görüşmeye geçtiler.
Toplantı sonrasında açıklama yapan Lüksenburg Başbakanı Junker Türkiye'nin Kopenhag kriterlerini yerine getirdiğini söyledi. AB'nin Türkiye'yle 2005 yılında müzakerelere başlayacağını bunun kendilerinin başkanlığı olan ilk dönem içinde olmasını istediklerini söyledi.
Junker şöyle devam etti:
"Biz öyle düşünüyoruz ki Kopenhag kriterleri Türkiye tarafından yerine getirilmiştir. Sayın Erdoğan'ın başbakanlığında Türkiye çok önemli ilerlemeler kaydetti. Bize göre müzakereler başlayacaktır. Bize göre de 2005 tarihinden sonra Türkiye ile müzakerelere başlanması gerekmektedir. Lüksenburg Başbakanı ve hükümeti olarak bu konuya olumlu yaklaşıyoruz.
Türkiye'nin bizim dönemimizde müzakerelere başlaması bizler için çok önemli bir olay olacaktır. Müzakerelerin 2005'in ikinci yarısında yer alması muhtemel gözüküyor ancak biz ilk altı ayda yer alması için elimizden geleni yapacağız.
Amacımız Türkiye'nin tam üyeliği müzakere ne kadar uzun sürerse sürsün tam üyeliğidir. Romanya ile olan ilişkiler bir ara askıya alında sonra yine bu sürece devam edildi. Burada bu noktanın da altını çizmek istiyorum. sayın Başbakana saygım sonsuz. Çok ciddi adımlar attı AB yönünde ve her zaman yapacağını söylediğini yaptı. Hem AB hem Türkiye kıtasal gerçekleri gözden kaçırmazsa tarihi bir fırsatı yakalamış olur.
Erdoğan: Müzakereleri bekliyoruz
Başbakan Erdoğan Luksenburg Başbakanı ile yaptığı görüşmeler ile ilgili olarak yaptığı açıklamada Türkiye'nin Kopenhag kriterlerini karşıladığını ve artık AB'nin gereğinin yapılmasını beklediğini söyledi.
Erdoğan şöyle konuştu:
"Sayın Başbakan Junker ile çok faydalı bir görüşme yaptık. Kendisinden de dinlediğimiz gibi 17 Aralık sonrasına dair kanaatlerin güçlendiğini görüyorum. İki yıl önce bu salonda yaptığım ziyaret sırasında aynı sinyalleri ve sıcaklığı almıştık. 17 Aralık sonrasında müzakere süreci
Türkiye 6 Ekim raporuna uygun olarak Kophenhag kriterlerini yerine getirmenin huzuru içinde. Sayın meslektaşım dostumun Başbakanın ifade ettiği gibi 2005 yılı itibarıyla gerçekleşecek müzakere süreci başlayacaktır. Ama bu müzakere sürecinin tam üyelikle bitmesi zaten şu an üye olan ülkelerin beklentisidi. Türkiye'de zaten bu niyetle girmekte.
Biz bu süreçte özel muamele istemiyoruz. Bu noktada ayrımcılıkta istemiyoruz. Biz bizden önceki ülkelere ne istenmişse aynısını istiyoruz. AB'nin medeniyetler birliği olmasının Türkiye'nin de katılımıyla olacağı kanaati Avrupalı dostlarımızın da katılımıyla olan bir kanaattir.
Gazetecilerin liderlere soruları
Junker'e
Fransa referandum düzenlemeyi düşünüyor?
Chirac ile ben bu sabah görüştüm. Kamu oylarımız Türkiye'nin katılımıyla ilgili olarak biraz tereddüt içinde. Bu Fransa'nın kendi kararıdır. Ancak Türkiye'nin Avrupa ile yakınlaşmasını günlük bir olay olarak görmek gerekli. Lüksenburg'un referandum düzenlenmesine olumsuz bakıyorum. Tabii Türkiye'deki ilerlemelerin ışığında ve AB'nin kapasitesinin de göz önünde bulundurursak gerekli olacağını sanmıyorum.
Erdoğan'a
Alınan karar şartlı bir karar olursa geri çekebilir mi?
Artık o işler bitti. Böyle bir şart yok. Bizim için tek şart vardır o da Kopenhag siyesi kriterleridir. Onu da Türkiye yerine getirmiştir. Bundan sonra yapılacak her şey müzakere sürecinin yerine getirilip getirilmemesidir. Ben böyle bir şeye ihtimal vermiyorum. Vermekte istemiyorum. Ancak böyle üzücü bir şey olursa biz Kopenhag'ın yanına Ankara kriterlerini koyar yolumuza devam ederiz.
Kıbrıs Rum Kesimi'ni tanıyacak mısınız?
Gündemimizde yok. 17 Aralıkta gündemimize alınan her şeyi yaptık. Biliyorsunuz biz o konuyu Annan Planı görüşmelerinde konuştuk ancak Rum Kesimi Annan Planına "hayır" diyerek AB'ye de karşı geldi ama AB'ye üye oldu. Türk tarafı evet dedi ancak "isole" edildi. Aslında bu soruyu Rum Kesimine sormak lazım.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
