|
|
Ne Demiş?
"Ben Aziz Nesin'i sevmem ama fıkralarını okurum." (Eski hakem Özcan Oal'ın tv 8'deki sözleri)
GAF KÜRSÜSÜ "Arafat'ın naaşı az sonra havalanacak!" (Arafat'ın cenazesi Fransa'da uçağa yüklenirken, Habertürk'teki altyazı) BİZİM DECODER Barış yanlısı bir insan olmama rağmen, savaş belgesellerine özel bir ilgi duyarım. Kim bilir belki de çok savaş belgeseli izlediğim için "barıştan yana" saf tutmuşumdur. Zira o belgesellerdeki vahşet ve yıkımı görüp de, savaştan yana olmak mümkün değil. (Keşke Bush da arada bir izlese) The History Channel'daki "Savaşın Renkleri", hayatları pahasına 2.Dünya savaşındaki görüntüleri günümüze ulaştıran savaş kameramanlarını, muhabirlerini ve ressamlarını anlatıyordu. Savaşta 1500 kameraman görev almıştı. Bunların pek çoğu evlerine geri dönemedi. Gaziler arasında ünlü Hollywood yönetmenleri de vardı. Örneğin John Ford, Midway'de kıdemli yüzbaşı olarak görevliyken, birliğin cephanesini bombalayarak havaya uçuran bir Japon uçağını kamerasıyla görüntülemiş ama patlama nedeniyle sağ kulağı hayat boyu sağır olmuştu. Ünlü yönetmen William Wyler, "Ben Hur" filmini çekmeden önce cepheden cepheye giderek savaş görüntüleri çekmiş ve bunları iki ölümsüz belgesel "Combat America" ve "The Memphis Belle" adlarıyla sinema tarihine kazandırmıştı. Belgeselin en ilginç tarafı tüm görüntülerin renkli kaydedilmiş olmasıydı. Belgeseldeki "sansürsüz" görüntüler belki de ilk kez ekrana yansıyordu. Savaşın "gerçek rengi" siyah-beyaz görüntülerden çok farklıydı. Çünkü kan kırmızıydı...
|