Eylül ayı Ağustos oldu
Olimpiyatlar'ın ardından Mikonos turistlerle dolup taşmaya başladı
Olimpiyat oyunlarının sona ermesiyle inanın insanlar derin bir nefes aldı. Ne terör saldırısı oldu ne de organizasyonda önemli bir aksaklık... Böylece küçük ve gelişmekte olan ülkelerin de Olimpiyatlar gibi dev bir organizasyonu üstlenebileceği kanıtlanmış oldu. Ancak bu Olimpiyat oyunlarında da ABD'nin terör saldırısı korkusu başrol oynadı. Üstelik Olimpiyat oyunlarının üzerinde kara bir bulut gibi dolandı durdu. Oyunların güvenliği için inanılmaz paralar harcandı. Olimpiyatlar'da "terör saldırısı" korkusuyla çoğu Amerikalı, yüz binlerce insan Olimpyatları izlemek için Atina'ya gelmekten kaçındı. Yunanlılar bile bu terör korkusundan etkilendi. Stadyumlar çoğu kez boş kaldı. Amerikalılar'ın bu korkusu o denli büyük boyutlar kazanmıştı ki Atina'daki ABD sefareti yetkilileri, Olimpiyatlar'a katılan Amerikalı atletleri sürekli "uyarıyor" sürekli "her an bir terör saldırısı olabileceği" ihtimalini hatırlatıyorlardı. Öyle ki artık Olimpiyatlar'ın son haftasına girildiğinde Amerikalı atletler ve antrenörleri bile, Amerikan sefareti yetkililerinin bu fobilerinden bıkmış artık dinlemek bile istemiyorlardı. ABD Dışişleri Bakanı Coline Powel'ın Atina'yı ziyaret edeceği haberi gelir gelmez ise Atina'da ABD karşıtı gösteriler düzenlendi. "Go Home Killer Powel" pankartları açıldı ve Powel Atina ziyaretini iptal etmek zorunda kaldı. Powel'ın Atina ziyaretini iptal etmesi yalnız Yunanlıları değil yarışmalara katılan yabancı atletleri de sevindirdi. Yani ABD bir bakıma kendi yarattığı terör çukurunun içine düşmüş oldu.
OLİMPİYAT RUHU NEREDE? Olimpiyat oyunlarının gösterdiği başka bir şey de Yunanlıları genel olarak Olimpiyat oyunlarının içerdiği bazı spor dallarını izleme olgunluğuna sahip olmadığıydı. Tenis, ok atma, yüzme, koşu gibi yarışmaları futbol izler gibi izleyen çoğu seyircinin özellikle Amerikalı atletleri yuhalaması gerçekten ne sözüm ona gurur duydukları misapirverliğe ne de Olimpiyat ruhu adına yapılan yarışmalara yakışmıştı. Ağustos ayı doğal olarak hep Olimpiyat haberleriyle doldu taştı. Ağustos ayında tatillerini kullananlar bile bulundukları yerlerden Olimpiyatları izledi. Bendeniz dahil çoğu insan için bu yıl ağustos ayı yoktu. Benim gibi düşünenler, eylül ayının gelmesini iple çekti durdu. Nitekim eylül ayı gelip çattı. Ben şahsen kendimi Mikonos adasına attım. Burada 3-4 gün "kafa dinlemeye" geldim. Ancak görüyorum ki Mikonos adasında ağustos kalabalığı var. Ada halkıyla konuşurken ağustos ayının "çok kötü" geçtiğini ve hiç beklemedikleri halde eylül ayında dolup taşmaya başladığını söylediler. Yöre halkına göre aylar sanki yer değiştirmişti. Eylül ayı ağustos oluvermişti. Kaldığım otelin ziyaretçi kitabında İzmirli bir Türk çiftinin imzasını da gördüm. "Geldik-gördük-sevdik Hülya&Behçet" diye yazmışlardı.
|