Yazıklar olsun
Tuncay ve birkaç arkadaşı dışında takımı için oynayan yoktu. Böylesine cesur, iyi niyetli bir hakeme rağmen yenilmek acıyı daha da büyütüyor.
Başta Tuncay'ı ve yanındaki birkaç arkadaşını alnından öpüyorum. Aslanlar gibi mücadele ettiler. 'Yazıklar olsun'un en büyüğü Servet'e. Dört Şampiyonlar Ligi oynadı, yarısında oyundan atıldı. Hem de her şey çok güzel giderken. F.Bahçe, birbirine çok benzeyen goller yedi. Yan toplar, F.Bahçe kalesinde filelerden alınan toplar oldu. Servet atılmış, bütün yüksek toplarda kafayı vuracak bir tane adam yok, 89. dakikada Daum'un aklına van Hooijdonk'u sokmak geliyor. Alex, önemli maçlarda F.Bahçe'ye ne katkı verdi? Ama imtiyazlı.. O bir prens.. Oynasa da, oynamasa da, Daum onu yerden yere vursa da ilk 11'de yerini hep alıyor. Hep söyledik, ne Ümit'ten ne Deniz'den kanat beki olmaz. Dün de olmadı. Lyon ne zaman kanattan gelse ya gol oldu ya karambol...
Milyonlarca dolar uçtu Dün gecenin üzücü tarafı maçı uzatmanın 4. dakikasında kaybetmek oldu. Ama sonuçta kaybedildi. Hem de birkaç kişinin bireysel hatası yüzünden. Aslında Lyon bile beraberliğe razıydı. Dün gecenin en üzücü tarafı böylesine iyi oynayan sarı-lacivertli futbolculara bir takım arkadaşlarının destek olamaması. Lyon gibi çok iyi takımı kötü gününde yakalayıp kazanmanın an meselesi olduğu anlarda aptalca, acemice kaybedilen umutlar. Sadece umutlar mı? Hayır.. Kaybedilen milyonlarca $ UEFA parası ve koskoca F.Bahçe'nin prestiji. Deplasmanda böylesine cesur, böylesine iyi niyetli bir hakeme rağmen kaybetmek acıyı daha da derinleştiriyor.
|