Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu'nun bakanlara verdiği brifingde, sosyal güvenlik kurumlarının hali ortaya kondu ve "finansman yükü temel olarak genç emeklilerden kaynaklanıyor" denildi.
IMF'nin,yeni ekonomik programın başlayabilmesi için ön şart haline getirdiği "sosyal güvenlik reformu" Türkiye'nin içine düştüğü mali açmazı da tüm çıplaklığı ile gözler önüne serdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu'nun Bakanlar Kurulu'nda sunduğu "Sosyal Güvenlik Reform" paketi, genç emekliler ordusuna bakılması için bütçeden katrilyonlarca ödeme yapıldığını gösterdi. Bakanlara verilen brifingde, "Finansman yükü temel olarak mevcut genç emeklilerden kaynaklanmaktadır" denildi. 2005 yılında yatırımlara ancak 10.1 katrilyon lira ayırabilen Türkiye, popülizm uğruna erken emekliliğe kapı aralanan 1990'lı yılların faturası yüzünden üç sosyal güvenlik kurumuna 22 katrilyon lira aktarmak zorunda kalacak.
İŞTE DRAMATİK TABLO Çalışma Bakanlığı'nın hazırladığı tablolarda, SSK ve Emekli Sandığı'ndaki genç emekliler sorununun en erken 2026 yılında çözüme kavuşabileceği ortaya çıktı. 58/60 yaşın altında olmasına rağmen, geçmiş yıllardaki hatalı kararlar yüzünden genç emekli olanların oranı SSK'da yüzde 60 düzeyinde. Bir başka deyişle SSK'dan emekli aylığı alan 3.9 milyon kişinin 2.3 milyonu genç emekli ve 58/60 yaşın altında. Genç emekli tablosu Emekli Sandığı'nda daha vahim bir hal alıyor. Emekli Sandığı'ndan aylık alan kadınların yüzde 80'i 58 yaşının altında bulunuyor. Memur emeklisi erkeklerin yüzde 60'ı da 60 yaşının altında olmasına karşın emekli aylığı alıyor. Avrupa Birliği ülkelerinde 5 çalışan, 1 emekliye bakarken bu oran Türkiye'de ortalama yüzde 1.8'de kalıyor. Emekli Sandığı'na prim ödeyen 1.8 memur 1 emeklinin aylığını finanse edebiliyor. SSK'da sigortalı çalışan 1.7 işçi, bir emekliye bakıyor. Bağ-Kur'da ise oran yüzde 2.3'ü geçmiyor. Genç emekliler ordusu yaratıldığı için kurumları yeterli prim toplayıp maaş ödeyemiyor.