|
Rüzgar saçlı kızın kırık hikayesi
|
|
Savaş Ay'ın bu hafta konuğu, 21 yaşındaki Ebru Özkan. En büyük hayali çok iyi bir dansçı olabilmek olan Özkan'ın hikayesi, gözlerinizi yaşartacak.
Ben onun adını "rüzgar saçlı kız" taktım. Çünkü aslan yelesi gibi kabarık ve uzun saçları, hastane yatağının beyaz yastığına öylece yayılmış duruyordu. İki kömür taneciği gibi bakan gözlerini kah umarsızlığın, kah umudun şavkı tutuyor, yaşlar da dökse hemen tepe takla olup, ardından göz gülüşüne dönüveriyordu. Rüzgar saçlı kız... Sadece bu ülkenin değil, dünyanın en iyi dansçılarından biri o. Küçümenken mandolinden gitara atlamış, güfteler yazıp besteler yapmış önce. Babası demiş ki, "Keşke dans etsen ay kınalım." Sonra bir gün, ansızn yitip gidivermiş babacığı. O da vasiyet bellemiş ve "Dansçı olacağım, hem de en iyisi" demiş. O kadar çok dans etmiş, etmiş, etmiş ki sonunda bir büyük yarışmada Türkiye'nin en iyi beş kızı arasına girip taa İngiltere'lerde dünya şampiyonasına katılmış. Elin oğulları da hayran kalmış onun o danslarına, "Gel burada dev yapalım seni" demişler. "Anamı, kardeşimi yalnız koyamam" deyip dönmüş memlekete. Sonra birkaç hafta önce, yani bir kız arkadaşının kullandığı otomobil kaymış dönmüş Tuzla asfaltında. Hızla bariyerlere çarpmış ve kapısı parçalanmış otomobilin. Ama heyhat ki bu dünya güzeli bahar goncasının bacağı da sıkışıp parçalanmış, otomobille bariyer çelikleri arasında. Doktorlar her bir gayreti vermişler de yine de kurtaramamışlar bacağını. Dizinin üç santim üstünden kesmişler ne çare ki. Ben onu bir tesadüf eseri tanıdım ve gidip hastane yatağında öptüm alnını. Sonra da sordum ona:
* Rüzgar saçlı bir kızsın sen. Kaç gün oldu ameliyat? Geçen hafta çarşamba günü son ameliyat oldu.
* Anlat bakalım, neler yapıyorsun? Resim yapıyorsun, dans ediyorsun, başka? Dansçılığı anlat bize. Dans ne ifade ediyor senin için? Dans hayatımdaki en önemli şey. Yani dans beni ifade ediyor. Hareket, enerji her şey... Yani beni ayakta tutan, hayata bağlayan, benim için çok şey ifade ediyor.
* Yeniden dans edeceksin inşallah. Tabii ki edeceğim. Her şeye rağmen yaşamak çok güzel.
* Nasıldı o an diye, sormaya çekiniyorum farkındasın... Sen buradasın ya abi. Moralim de yerine geldi yüzünü görünce. Rahmetli babam da seni sever, izlerdi. Çocukluktan beri hep görmek isterdim seni.
* Canımsın... (Gözleri dolarak) İşte abi o an. Yani bacağımın o hurdahaş olan arabaya sıkıştığı an... (duruyor ve kopuk kopuk konuşuyor) Kesileceğini zaten anlamıştım.
* !!!!! Anladım çünkü bacağımı hissetmiyordum. Çok kötü sıkıştı. İşte o zaman dansın da bittiğini düşündüm. Dans için çok çaba sarfettim ben. Jimnastiğe gittim, elimden geleni yaptım. Yurtdışına gittim. Finalde yarıştım orada. Oraya gidebilmek çok güzel bir şey. Türkiye'de birçok insan arasından, binlerce gencin içinden seçilmek çok güzel. Bursalı- 'yım ben. Bursa'daki imkanlarla kendim çok iyi yerlere geldiğimi düşünüyorum. Yurtdışında çok güzel karşıladılar. İnanılmaz bir ilgi vardı. Rüya gibi geliyor şimdi düşündüğüm zaman. Limuzinlere falan bindik. Business classlarda uçtuk. İnanılmaz ilgilendiler bizle. Futbol takımının kaldığı otelde biz de kaldık. Yurtdışında dansın Türkiye'den daha fazla ilgi gördüğünü düşünüyorum. Türkiye'de de bu konularda çok çok ilerlemeler var.
* Siz bir de Sarayburnu'nda da bir yarışma yaptınız. Evet MTV-Algida Shake Down yarışmasıydı. Onun sonucunda kazandım zaten yurtdışına gitme hakkını. Bütün kanallarda, sizin atv'de de ana haber bültenlerinde çıktım, hepsinde.
* Öyle mi, gördün mü kendini? Evet. Kıyafetlerimin tasarımını da kendim yapıyorum. Bursa'da bir modacım var, ona diktiriyorum. Ama kendim çiziyorum (gülümsüyor, yüzüne aydınlık geliyor) o konuda da üstüme kimseyi tanımam. Kıyafetlerim de çok ilgi görüyor. Yurtdışında da, Türkiye'de de çok beğenildi.
* Yavuklun var mı kız? (Gülerek) Var abi.
* Geldi mi seni ziyarete? Tabii ki hep yanımdaydı. Şimdi Bursa'ya döndü.
* Peki o da dansçı mı? O da dans ediyor. O pek profesyonel bakmıyor dansa. Bir hobi olarak düşünüyor dansı ama yine de dans ediyor.
* Öğrenci mi? Öğrenciydi, bitirdi. İnşaat mühendisliğini bitirdi. Şimdi mastırını yapıyor.
* Arkadaşların senin için geceler düzenlediler biliyorsun... Evet.
* Kimler yaptı onu? Murphys'de Aytunç, dansçı Aytunç. Alper Bey, Yonca Evcimik'in yanındaki Alper Bey. Hatta onlar bu sene birinci oldular.
* Senin evde video bantların var mı? Şey resimlerim var. Dikici.net'te resimlerim var. İnternetteki resimlerimin arasından seçip duvarlara asmışlar resimlerimi. Bağdat Caddesi'ne bile asmışlar.
* Aferin onlara, kim asmış tebrik edeyim? Ben de bilmiyorum, sadece duydum. Zaten sonra çıkarmışlar.
* Bestelerin var mı? Eskiden vardı, şimdi yapmıyorum ama.
* Şiirlerin var, değil mi ama? Şiirlerim var.
* Bir tane minicik şiirlerinden bir bölümü okusana? Hiç aklımda yok.
YİNE DANS EDEBİLİR MİYİM? * Ne üzerine yazmıştın mesela? Babam vefat etmişti 97'de, ona çok yazdığım şiirlerim vardı. Ama şimdi hiçbiri aklımda değil.
* Bir satırını hatırla, nasıl hitap ediyordun babana? Abi babamı söylersem ağlarım ben şimdi.
* Annene yazdığın şiirin var mı? Anneme de yazdığım şiirim var. Hatta ona şiir değil de, adına yazılmış bir hikaye gibi bir şey vardı. Onu verdim. Saklıyordur herhalde.
* Yanınızda mı, ne diye başlıyor? (Gülerek) O bize saklı kalsın abi sırrımız o.
* Bize de paylaşacağım bir bölümünü söyle... Nasıl hitap ediyorsun ona? "Canımın içi" diyorum. "Her şeyim" diyorum. Annem o benim. (Hıçkırarak) Her şeyim, her şeyim, her şeyim... Beni ayakta tutan da annem zaten. Bu kazayı yaşamış olmam şu, bu hiç bir şey önemli değil. Ama annem olmazsa, o zaman ben de olmam. Yine dans edeceğimi düşünüyorum. Onlar yine olur. Ama annem olmazsa ben olmam. Çünkü insan... Konuşamıyorum abi...
* Sen şimdi bana söyle prenses. Adını rüzgar saçlı kız taktım, sevdin mi? Sevdim abim, çok sevdim...
* Peki ne arzusu var prensesimizin? Protez bacağım olursa dans ederim yine, en iyi olurum. Yardım eder mi bana Savaş Abim?
* Kurban bile oluruz bir prensesimize. Sen onu oldu bil güzel kızım. O zaman ben de abimin ellerini öperim.
|