|
|
|
|
|
|
Eli maşalı kaynana meğer gülüyormuş
atv'nin yeni sezon dizilerinden Aliye'de eli maşalı' kaynana rolündeki Ayten Uncuoğlu, "Umarım bu kötü kadın imajı üzerime yapışmaz" diyor. Çünkü rolünün hakkını öyle iyi veriyor ki, onu yolda görenler, "Aaa bu kadın gülüyormuş" demekten kendilerini alamıyor....
Yayınlanan ilk bölümüyle izleyicinin ilgisini toplayan atv'nin yeni sezon dizilerinden 'Aliye', karakterleriyle Türk halkına ulaşmayı başardı. Örneğin gelinine kan kusturan ve evi terk etmesine neden olan, oğlu ve torunlarına aşırı zaafı bulunan, son derece ciddi, gelenek ve göreneklerine bağlı otorite sahibi kaynana; yani 'İkbal Hanım'... O aslında Türk halkının pek de yabancı olmadığı bir karakter. Bu karakteri canlandıran Ayten Uncuoğlu, rolünde o kadar başarılı ki, yolda onu görenler tanımakta güçlük çekiyor ve Uncuoğlu gülümsediğinde ilginç bir de tepki vermekten kendilerini alamıyor: "Bu kadın gülüyormuş!"
TOPLUMUN YANSIMASI * Aliye, kısa süre içinde kendi izleyicisini yarattı. Bunun sırrı ne? Hakiki bir hikayeyi, hakiki oyuncular anlatıyor. Bunu seyirci çok güzel anlıyor. Hikaye ve karakterlere seyirci her şeyden önce inandı. Türkiye'nin ve Türk toplumunun bir yansıması bizim öykümüz aslında. Sanem'in oynadığı kadının yaşadığı kötü olaylara, hayal kırıklıklarına, acısına, çocuklarının elinden alınmasına rağmen kendine gelmesi, ayakların üzerinde durmaya çalışması bunları geri alacak bir uğraşın içine girmesi, izleyicilerin ilgisini çekti. * Dizide kötü bir kaynanayı oynuyorsunuz. Türkiye'de sizce kaynana olmak demek, gelinlere kök söktürmek anlamına mı geliyor? Hayır kesinlikle. Ben şahsen bu durumu anlamayan ve kabullenemeyen birisiyim. Ama gelinlerle kaynanaların arasındaki anlaşmazlıkların temelinde yatan tek neden, kaynananın gelini, kadın olarak görememesi. Aslında gelinini kadın olarak görse, duygularını yaşadıklarını bir kadın olarak anlamaya çalışsa, işler hiçbir zaman çatışmaya dönüşmeyecek. Örneğin dizide de İkbal, Aliye'nin kocasının ona olan aşkının bitmesini bile anlamıyor, neden evi terk ettiğini bile anlayamıyor.
İKBAL'DE ANNEM DE VAR * İzleyenler aslında kendinden çok şey buldu dizide, öyle mi? Evet kesinlikle. Benim bir arkadaşım aradı geçenlerde. Ve dedi ki, "Bizim kuşağın intikamını aldın. Bu karakterle kayınvalidelerimizi gösterdin..." İkbal karakteri zaten yılların verdiği bir birikim sonucu ortaya çıktı. Bu karakterin içinde birden fazla kadın var, benim kendi annem de var, okuduklarım, gözlemlediklerim... Ayrıca bu karaktere sadece kaynana yönüyle bakmamak lazım. İkbal aslında özellikle küçük şehirlerde yaşayan otorite sahibi, disiplinli, bir erk temsili, evin direği olan bir kadın. Tüm otoriteyi elinde tutmak istiyor ve esas çatışma bundan çıkıyor.
BU KADIN GÜLEMEZ Kİ... * Yani rolünüzün aslında 'kötü' bir karakter olmadığını mı düşünüyorsunuz? Salt kötü diye bir şey yok. Çünkü bu kadının kendince önemli nedenleri var. Aslında kötü bir kadın değil. Kızgınlığının altında yatan tek neden, istediklerinin yapılmaması... Elindeki iktidarın, egemenliğin kayıp gittiğini görmesi... Her şey onun elindeyken bir gün oğlu kendisinin istemediği, 'bize yakışmaz' dediği bir kadınla evleniyor. Ve kendisine karşı çıkıyor. Bu kadının bu durumunu kendi alıştığı düzen içinde değerlendirirsek, yadırgamamak lazım aslında. Bu kadın gülemez, çünkü gülmesi için kendi istediklerinin olması gerekiyor. Bu istediklerini elde ederken de etrafındaki insanları yaralıyor. * İlerleyen bölümlerde neler yapacak bu kadın, ipucu verir misiniz? Bu kadın ayakta kalmak için çabalayacak hep. Bunun içine entrika da sokabilir. O zaman belki daha kötü olacak ama o kötülüğü yalnız kalmamak için yapacak. Belki duygu sömürüsü yapacak, torunlarını kullanacak, kendini acındıracak, hiç boş durmayacak. Düzenine kavuşmak için mücadele edecek. İkbal'in kötülüğü belki güçlü karakterinde yatıyor.
GELİNİNİ ANLAMIYOR * Bu rolden sonra nasıl tepkiler aldınız? Bizim halkımız oynadığınız karakteri hemen sizle bütünleştirir. Ama bu, sanırım oyunculuğun inandırıcılığı ile ilgili. Yolda görenler, "Neler yapıyorsun sen o geline, rahat bırak onu" gibi şeyler söylüyorlar. Ya da "Aaa bu kadın gülüyormuş, ne kadar da güler yüzlüymüş" diyorlar. "Hiç televizyondaki gibi değilsiniz" diyenler var mesela... Onlara "Oyuncuyum ben diyorum..." Ama bu duruma çok seviniyorum. İşimi ve oyunculuğumu iyi yaptığımın bir kanıtı bu. Ama umarım bu kötü kadın imajı üzerime yapışmaz. * Gerçekten de çok güler yüzlüsünüz, oynadığınız rolün çok dışındasınız. İkbal'le benzerlikleriniz var mı? Güler yüzlü yumuşak bir insanım ama aynı zamanda da aslında ciddi de bir insanım. Bir haber olur; savaş, sevinç ülke sorunu, basit bir olay, hepsi için kafa yorarım, düşünürüm. Bir randevum mu var, erken çıkarım, o benim bir iç disiplinim. Benim de bir oğlan annesi olmam benzerliğimiz mesela... Onu belki anlayabiliyorum. Anne oğul ilişkisi ve anne kız ilişkisi çok farklı. Ben anne kız ilişkisini biliyorum.
BUGE CANKAT
|
|
|
|
|
|
|
|
|