Aurelio öyle önemli ki!
Fenerbahçe, Gaziantep deplasmanında 3 puan alarak emin adımlarla yoluna devam etti. Sarı-lacivertli takım ilk yarının ilk 30 dakikasında kontrolü tamamen elinde tuttu. Sezon başından beri ilk defa topa bu kadar fazla sahip oldular. Bunun en önemli nedeni de taktik olarak oyunu geride kabul eden ev sahibi Gaziantep'in alan savunmasındaki pres yetersizliği idi. Fenerbahçe'nin organize başlayan atakları, çoğu kez olgunlaşma döneminde sönük kaldı. Üretkenliğe dönüşmedi. Bunun da sebepleri, futbolcuların birbirlerine uzak kalmaları, sürekli uzun top denemeleri, Serhat'ın kötü gününde olması, van Hooijdonk'un ileri uca çok uzak kalışı, Nobre'nin de arkadaşlarına duvar olmak için sürekli değişik bölgelere hareketlenmesi yüzünden hücum girişimlerinde, 18 civarında bulunması gereken yerlere geç kalmasıydı. İlk devrenin son 15 dakikasında oyun dengelendi. İkinci yarı da, aynı düzende ilk yarıya benzer görüntüde başladı. Yine Fenerbahçe top yapıyordu ama atakları gole yakın değildi. Ancak van Hooijdonk'un kendisinin bile zor inandığı golüyle skor avantajı yakalandı. Bundan sonraki bölümde Gaziantep ileriye çıkmayı nasılsa akıl etti! Bazı tehlikeli ataklar oldu. Kontrataklarda geniş alanı değerlendiremeyen Fenerbahçe, kendini rahatlatacak ikinci golü bulamadı. Ama çok önemli üç puanı kazandı. Anlaşılmaz felsefe Dün gece bir kez daha görüldü ki, Fenerbahçe'nin en önemli oyuncusu Aurelio. Bu kadar savunma yönü zayıf orta alanda tek başına savaşıyor ve de hâlâ fizik açıdan ayakta duruyor. Dün de her yere bastı, golün de asistini yaptı. Fabiano'nun da kumaşı iyi. Pas alışverişlerinin oturmasında olumlu rol oynuyor. Ancak devamlılığı yok, fiziki direnci az, halbuki yaşı da genç. Daum'un anlayamadığım bir felsefesi var. Oyuncu değişikliklerini genelde takım berabere veya yenikken yapıyor. Halbuki, skor avantajına geçilince de bir takım değişiklikler gerekiyor, dün gece olduğu gibi... İki değişiklikte geç kaldığı kısa bölümde Fenerbahçe'nin beraberlik golünü yemesi işten bile değildi. Bir anlayamadığım konu da, bu kadar kötü gününde olan Serhat'a nasıl bu kadar sabrettiği. Gaziantep'in dün gece ne yapmak istediğini de anlamak mümkün değildi. Taktik olarak oyunu geride kabul edersin. Ama bu kadar yetenekli oyuncuların varken ve Fenerbahçe gibi genel pres rahatsızlığına sahip bir takım karşısında golü yediğin dakikaya kadar nasıl hücumu düşünmezsin? Bu dakikaya kadar olan bir tehlike de Servet'in ikramından geldi. Beni en şaşırtan oyuncu da El Taib'di.
|