|
|
|
|
|
|
İstanbul'da bile tam 10 bin kız okula gitmiyor
Bağcılar başta birçok semtte10 bin kız çocuğu zorunlu olduğu halde ilköğretimin uzağında.
İstanbul'da Milli Eğitim'in talimatıyla bazı semtlerde öğretmenler sokak sokak dolaşıp aileleri kızlarını okula göndermeye ikna çalışması yürütüyor. İkna olan yoksul ailelere aylık 150 milyon lira yardım veriliyor. Bu yolla şimdiye kadar iki bin kız okula döndü.
'Okumak istiyorum'
İstanbul'da tam 75 bin kız çocuğu okula gidemiyor. 'Haydi Kızlar Okula' kampanyası bu çocukların belki de son umudu. Sokak sokak dolaşan gönüllü öğretmenler aileleri ikna etmeye çalışıyor.
Türkiye'nin dört bir yanında 600 bin, İstanbul da ise 75 bin kız çocuğu okula gitmiyor, gönderilmiyor. Okuma yazma bilmediği için dolmuşa binemeyen, gazete okuyamayan, hiçbir belgeye imza atamayan annelerin, ablaların, teyzelerin kızları onlar. Bu kızlar için geçen yıl Doğu ve Güneydoğu illerinde başlatılan "Haydi Kızlar Okula" kampanyası belki de son umut. Yeni öğrenim yılında Bağcılar, Gaziosmanpaşa ve Sultançiftliği ilçelerinde başlatılan çalışma kapsamında okula gidemeyen kızlar mahalle mahalle, ev ev aranarak bulunuyor, aileleri ikna ediliyor ve okula yazdırılıyorlar. Bu kampanya da çok sayıda gönüllü öğremen çalışıyor. Bu öğretmenlerden birisi de Bağcılarda Üsküp İlköğretim Okulu Müdür Yardımcısı Semra Ünal. Ünal'la birlikte dolaşıyoruz. Bağcılar Evren Mahallesi'nde bir atölyede çalışırken bulduğumuz Ayşe Dekak, okul sorunun çarpıcı bir örneği olarak karşımızda duruyor.
PARASIZLIK BEL BÜKÜYOR Ayşe Dekak çorap atölyesine sabah sekizde gidiyor akşam sekizde eve dönüyor. Ayda sadece 200 milyon lira kazanıyor. Bu paraanne babası ve altı kardeşinin geçimini sağlamaya yarıyor. Yedinci sınıfa kadar okutulan Ayşe'nin ilköğretimi bitirmek için sadece bir yılı kalmış ama ailesinin maddi yetersizliği Ayşe'nin omuzlarına çökmüş. Okula niye gitmiyorsun diye sorduğumuzda gözyaşlarına hakim olamıyor: "Beşinci sınıfa gittiğim sırada okuldan aldılar, bir yıl gitmedim. O zamanda Semra öğretmenim geldi, annemleri ikna etti yeniden okula yazıldım. Herşey çok güzel gidiyordu, derslerime çok çalışıyordum ama sonra ailemin maddi durumu çok bozuldu, çalışmam gerekti. Beni okuldan aldılar atölyeye verdiler. Şimdi çalışıyorum." Ayşe'nin annesi Nazife Dekak da kızının bu durumunu görünce üzülüyor ama "Elden bir şey gelmez Ayşe'yi okula gönderirsem, açlıktan ölürüz" diyor.
150 MİLYON YARDIM Üsküp İlköğretim Okulu Müdürü Osman Akyüz'se okula kazandırdığı her kız için bir 'fidan' diyor ama herkesin bu fidanların yetişmesi için çaba göstermesi gerektiğinin altını çiziyor. Üsküp İlköğretim Okulu'nda karşılaştığımız Güneş Eren ve Sevda Saraç ise kampanyanınsimgesi gibi. Bitlis'li iki ailenin kızları olan Güneş ve Sevda'nın gözleri parlıyor. Okula gelmenin mutluluğu her hallerinden belli oluyor. Bu özentisi sevince dönen Suzan Aslan'da bir yıllık aradan sonra okula dönen kızlardan. Suzan okuldan uzak bir yılını üzüntüyle anlatıyor; "Adana'dan geçen yıl buraya geldik o zaman pek maddi durumumuz iyi değildi. Annemler okula gönderemediler. Beni atölyeye çalışmaya verdiler. Bir binanın bodrum katındaki atölyede bir sene çalıştım. 150 milyon lira veriyorlardı. Parayı alınca babama veriyordum. Ben okula gitmeyi çok istiyordum Bizim sınıf öğretmenimiz mahalleye gelmiş 'kim okula gitmiyor?'diye sorunca karşı komşu beni söylemiş. O zaman annemlerle konuştu öğretmen ben de okula başladım yeniden." İl Milli Eğitim Müdürü Öme Balıbey, bu kampanyadan sonra 2000 kız çocuğunun okula kaydının yapıldığını söylüyor. Balıbey, "Bizim amacımız okula gitmeyen tek kız kalana kadar bu kampanyayı sürdürmek" diyor.
Sonat Canıdar- HABER MERKEZİ
|
|
|
|
|
|
|
|
|