|
|
Yiğidin hakkını yiğide vermek
İstanbul'u yazmak için yola çıktık. Her gün farklı bir yüzünü bu köşeye taşımaya çalışıyoruz. Kuşkusuz sadece çirkinliklerini, bizi boğan hoyratlıklarını, negatif yanlarını değil, insanı umutlandıran, bu kentte yaşamamızı kolaylaştıran pozitif yanlarını da yazacağız. İşte onlardan biri Alibeyköy ve Baltalimanı yıkımları. Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ı son günlerde çok eleştirdik. İşin doğrusu çok da destek aldık. Ancak bu, Başkan Topbaş'ın bundan sonra yapacağı hizmetlere gözümüzü kapayacağımız anlamına gelmez. Alibeyköy ve Baltalimanı yıkımları, İstanbul'un geleceği açısından önemli, önemli olduğu kadar, ciddi etkisi olacak kararlardır. Bu nedenle bunları çok önemsiyoruz. Popülizme kaçmadan, kentin geleceği adına yapılması gerekenlerin yerine getirilmesi övgüye değer bir çalışmadır. Bunu teslim etmek, yiğidin hakkını yiğide vermek gerekiyor. Çünkü, bu tam da bizim seslendirdiğimiz 'sessiz devrim'e yakışan bir uygulama... İstanbul'un kangrene dönüşen bir sorununa neşter atılması bizi sadece sevindirir. Büyükşehir Belediye Başkanlı ğı'ndan yapılan açıklamada aynen şöyle deniliyor: "Çarpık kentleşme İstanbul'un kaderi olmaktan çıkıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı her yıl yaşanan su baskınları ve çarpık kentleşmeye karşı 'yaşanır mekânlar' oluşturmak için atağa kalkıyor." Bu 'atağa kalkış' ve kararlı çözümler, İstanbul'un geleceğine ışık tutacaktır. Ayrıca yıkımın acı sonuçları düşünülerek hareket edilmesi de dikkate değer... Her iki yıkımda gecekondu sahipleri için 5 trilyonu aşkın paranın bankaya yatırılması ve isteyen vatandaşlara piyasa değerinin çok altında 'sosyal konutlarda ev sahibi olma imkanı verilmesi' kuşkusuz önemli adımdır. Biz İstanbul için bu tür adımların atılmasını sonuna kadar destekleyecek ve izlemeye devam edeceğiz...
|