|
![](/i/1_pix_gri.gif) |
|
![](/i/1_pix_trans.gif) |
Azınlıklar ifadesi rapordan çıkartıldı
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, rahatsızlık yaratan AB raporundaki azınlıklar ifadeleri ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Gül, AB İlerleme Raporu'ndan, ''azınlıklar'' konusuna ilişkin ifadelerin çıkarıldığını bildirdi..
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, TBMM'de gazetecilerin, ''Rapordan, (azınlıklar) ifadesinin çıkarılma ihtimali var mı?''sorusuna, şu karşılığı verdi: ''Bunların hepsi çıkmıştır. Orijinallerine bakarsanız, nihai çözümlerde, hepsi çıkmıştır. Onları, Türkiye'nin asla kabul edemeyeceğini herkes biliyor. Avrupalılar da bunları çok iyi bildikleri için... Bunlar yanlışlıktı. Kendi vatandaşlarımıza ters gelir. Türkiye'nin asla kabul edemeyeceği konular var. Onlardan biri de o tip tabirler. Onların hepsi çıkarıldı, büyük bir anlayış da gösterdiler.''
'MÜZAKERELER LÜKSEMBURG'UN DÖNEMİNDE BAŞLAYABİLİR'
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, AB ile müzakerelerin Lüksemburg'un dönem başkanlığında başlamasını beklediklerini kaydederek, tam üyelik için 2014'ün makul bir tarih olabileceğini söyledi. Gül, NTV'nin AB Komisyonu'nun İlerleme Raporu ve Türkiye'nin AB sürecine ilişkin sorularını yanıtladı.
Bakan Gül, azınlık tartışmalarına ilişkin olarak, şunları söyledi: ''Bize göre, Lozan anlaşmasına göre, gayrimüslim olan vatandaşlarımızın azınlık statüleri var. Onun dışında Türkiye'deki bütün vatandaşların hepsi bu ülkenin asli vatandaşlarıdır. Onun için hiçbir şekilde azınlık tabiri söz konusu olamaz. Basına dağıtılan bazı taslaklar vardı. Bu taslaklara baktığımızda onlarda 'Turkish minorities' gibi birçok şey geçmiş. Hemen bunlara müdahale ettik. Bunların hepsi çıkacak dedik. Bunları kabul edemeyiz dedik. Hayır demeden anlayışla karşıladılar ve bunları değiştirdiler.''
Raporda düzenlenmesi gereken bazı konular olduğunu belirten Gül, ''Biz her şeyi yüzde yüz çok güzel gösterme durumunda olmadık. Zafer çığlıkları yapmadık. Halbuki büyük bir olay. AB bir gerçekle ilk defa karşı karşıya kaldı. Bu gerçeğin şaka olmadığını gördü. Müzakerelere başlanması yönündeki tavsiye kararı tarihi bir adımdır. Bunun kolay bir yol olmadığını her zaman söyledik. Unutmamalıyız büyük ülkeler AB'ye hep mücadele ederek girmişler'' diye konuştu.
''SERBEST DOLAŞIM AB'NİN RUHUDUR''
Raporda haksız buldukları konular olduğunu ifade eden Gül, ''Bazı teknik konular var. Biz 4 yıl içinde 8 ayrı komitede tarama yaptık. Bunları bir kez daha yapalım diyorlar, biz de ne gerek var diyoruz'' dedi.
Gül, Türk ekonomisinin belli bir düzeye gelmesiyle ilgili ifadelerin hatırlatılması üzerine de ''Türkiye'de serbest piyasa ekonomisi yok da Romanya ve Bulgaristan'da mı var? Onlar üye oluyor artık. Bunların düzeltilmesini isteyeceğiz. Bunları aşacağımıza inanıyorum'' diye konuştu.
Bakan Gül bir soru üzerine, serbest dolaşımın kalıcı tedbirler arasında yer almasının mümkün olmadığını belirterek, ''Serbest dolaşım AB'nin ruhudur. Engellenemez. AB'nin ruhuna aykırı olur. Bu tip ayrıcalıklar müzakere süreci bittikten sonra ortaklık anlaşması sırasında biz kabul edersek olur. Bunlar hoşumuza gitmeyen şeyler. Ayarlanacak bazı ayrıcalıklar var. Bunları konuşacağız. Saklamıyoruz. Ama bunlar atılan tarihi adımı gölgelememeli. Aralık ayına kadar hoşumuza gitmeyenleri daha iyi duruma getirmek için uğraşacağız'' dedi.
''MÜZAKERELER LÜKSEMBURG'UN DÖNEMİNE RASTLAYACAK''
Gül, müzakerelere ne zaman başlanacağına ilişkin soru üzerine, ''Herkes Türkiye ile ben başlayayım arzu ediyor. Lüksemburg ile İngiltere bizi açıkça destekleyen ülkeler. 2002'de 'vakit geçirmeden' ifadesi getirildi ve bu sonraki 4 zirvede de onaylandı. Bunun geçerli olması demek birkaç aydır. Yani Lüksemburg dönemine rastlayacaktır'' şeklinde konuştu. Gül, tarama süreci istenmesi durumundaysa müzakere başlama tarihinin İngiltere'nin dönem başkanlığına kalabileceğini de kaydetti.
Türkiye'deki sürece ilişkin hazırlıklarla ilgili bir soru üzerine Gül, ''Şu anda daha önceki müzakerelerin nasıl yapıldığını, müzakerecilerin kimlerden oluştuğunu inceliyoruz. Diğer AB ülkelerinin müzakere sürecini inceliyoruz. Bunları Başbakana sunacağız. Başmüzakereci için de çalışma yapıyoruz, ama kimseye açıklamadım'' dedi.
''TAM ÜYELİK İÇİN 2014 MAKUL BİR TARİH''
Bakan Gül, bir soru üzerine, AB'ye tam üyelik için 2014'ün makul bir tarih olabileceğini, 2013'e kadar AB bütçesinin zaten yapıldığını ve fonların nereye harcanacağının belli olduğunu söyledi ve şunları kaydetti:
''Üyelik Türkiye'nin performansına bağlıdır. Uzun olacağını başından söyledik. Onun için niye müzakere süreci uzun sürüyor diye kimse telaşlanmamalı. Belki biz uzatmak isteriz bu süreyi. Belki sürenin uzaması işimize gelebilir. Şartlara bağlı. AB o zaman nasıl olacak, gelişmeler nedir bilemezsin. Yeter ki sizin bindiğiniz raylar tek istikamete, istasyona sizi götürsün. O da tam üyelik istasyonudur.''
Rapordaki 'askıya alma' ifadesiyle ilgili olarak da Gül, ''Hiç yazılmasa daha iyi olurdu, ama çekinmiyoruz. Türkiye'de geri dönüş mümkün mü? Mümkün olmadığına göre o maddenin bir geçerliliği söz konusu değil'' dedi.
|
|
|
|
|
![](/i/1_pix_trans.gif) |
|
![](/i/1_pix_gri.gif) |
|