kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Muharrem Sarikaya @ SABAH
 

"Ayıkla pirincin taşını..."

AB'nin İlerleme Raporu'nun detayları belirlenmeye başladığında Ankara'da oluşan hava şöyle özetlenebilir: "Tünelin ucunda ışık göründü. Ancak görünen çıkış mı, yoksa gelen bir trenin ışığı mı, bunun tayinini müzakere süreci belirleyecek..."
Yani, bundan sonraki süreçte, son dönemde olduğu gibi AB yolunda Ankara dirençleri kırarak makas değiştirmeyi zamanında başarabilirse görünen ışık çıkış olacak...
Buna rağmen, İlerleme Raporu'nda yer alan bazı unsurların işi zora sokacağı da kabul gören bir gerçek. Nitekim, Adalet Bakanı Cemil Çiçek de bu sıkıntıları dün kendisini ziyaret eden İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw'a bir benzetmede bulunarak aktarıyor. Anlatıldığına göre Çiçek, AB'ye uyum yasaları konusunda kendisine teşekkür eden ve "Türkiye çok iyi işler yaptı" diyen Straw'a şöyle karşılık veriyor:
"Türkiye çok iyi işler yaptı, daha da yapacak. Siz de bize bunun karşılığında pilav yapmamız için pirinci verdiniz. Ancak pirincin içinde çok taş var, ayrıca taşlar da pirinç görüntüsünde. Bu pilavdan ne hayır gelir ona bakmalıyız..."
Çiçek'in makam masasının üzerindeki kolonyayı alan Straw şöyle diyor:
"Bakın bu kolonyanın da yarısı dolu, yarı boş. Dolu tarafından bakalım..."
Çiçek'in yanıtı, 17 Aralık'taki AB Zirvesinden Komisyon Raporu'ndaki aksaklıkların giderilmesine yönelik beklentiyi yansıtıyor:
"Ben de zaten dolu kısmında ne var onu aktarıyorum. İngiltere'nin bugüne kadar bize gösterdiği desteğe müteşekkiriz. İngiltere ve diğer ülkelerin nezdinde pirincin içindeki bu taşlar ayıklanmalı..."

40 günde çıkacak yasalar

Straw, ülkesinin bu konuda gereken her türlü desteği göstereceği konusunda söz veriyor. Hükümet, Almanya'nın ardından AB'nin motor gücü İngiltere'den de dün gelen destekten memnun olmakla birlikte, 17 Aralık'a kadar olan süreci hem içeride, hem de dışarıda çok iyi değerlendirme kararlılığında.
İçeride yapılacaklar konusunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün milletvekili arkadaşlarına şöyle diyor:
"17 Aralık tarihine kadar Meclis o kadar yoğun çalışacak ki, engel diye gösterilen bir tek unsur kalmayacak..."
AKP Başkanvekili Mir Dengir Fırat'ın dün söylediğine göre, Meclis Başkanlık Divanı seçiminin tamamlanmasının ardından öncelikli olarak şu yasalar çıkarılacak:
"Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, Sayıştay Yasası, Cumhurbaşkanı'nın veto ettiği Kamu Yönetimi ve mahalli idareler reformu yasaları..."
Ayrıca, daha önce çıkan yasaların tüzük, yönetmelik ve genelgelerinin hazırlanıp uygulamaya konması sağlanacak.

İhtiyatlı memnuniyet

Bunlar yapıldıktan sonra, 17 Aralık'taki AB Zirvesi'nde, Konsey'in daha olumlu bir sonuç bildirgesi çıkaracağına inanılıyor.
Dışarıda yapılacaklara gelince; Başbakan ve bakanların hemen hepsi, sivil toplum örgütlerinin de desteğiyle Avrupa'da büyük bir kamuoyu atağı başlatacak.
Avrupa'da Türkiye'ye karşı oluşan kaygıların giderilmesi için çaba gösterilecek.
Bu çabaların sonucunda elde edilmek istenen, pirincin içinde bulunan büyük taşların temizlenmesi olarak tanımlanabilir.
Bunların neler olduğuna gelince;
Müzakerelerin 2005 sonuna kalmadan, gelecek yılın ilk yarısında başlaması,
Müzakerelerin tamamlanması sonrası, raporda tam üyelik için gösterilen "ucu açık" sürecin, aday olan diğer ülkeler için uygulandığı gibi 8-10 yıllık bir zamanla sınırlandırılması. Bunun müzakere sürecinde Türkiye'de ortaya çıkacak bazı direnişlerin kırılmasına da yardımcı olacağının izah edilmesi.
İşgücünün serbest dolaşımı için getirilen kısıtlamanın kaldırılması.
Ekonominin, AB ile uyumlu olmadığına yönelik görüşün giderilmesi.
Azınlıklara ilişkin ortaya konulan anlayışın değiştirilmesi.
İlk aşamada bunlar başarıldığı takdirde, Türkiye'nin ileriki süreçte makas değiştirmesini de rahatlatacağına inanılıyor.
Bunu yaparken, sanayide, tarımda, çevrede, bürokraside AB uyumu bir yana, dünyada geçerli birçok uygulamanın gerisinde iken, müzakere sürecinin de öyle bir çırpıda olup bitmeyeceğini görüyor.
Bundan dolayı, raporun bazı olumsuzlukları olsa da gelişmeler ihtiyatlı bir memnuniyetle karşılanıyor.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 "Çağdaşlık sözünde durmaktır..."   / 06-10-2004
 Buruk, kaygılı memnuniyet   / 05-10-2004
 Yasama yılındaki farklar   / 03-10-2004
 AKP'de vitrin nasıl oluşacak...   / 01-10-2004
 AB'deki 100 bin patron   / 29-09-2004
 Sıra uygulamadaki reformda   / 28-09-2004
 Rüşvetin standardı...   / 26-09-2004
 AB, Ulla gibi batmadı...   / 24-09-2004
 Arınç: Ne diyeyim, Allah diyorum   / 22-09-2004
 Hedef 17 Aralık   / 21-09-2004
AHMET HAKAN COŞKUN
Ya ben AB'yi alırım, ya da AB beni alır!
Çok değil 10...
MUHARREM SARIKAYA
"Ayıkla pirincin taşını..."
AB'nin İlerleme Raporu'nun...
YAVUZ DONAT
Dış politikada yeni açılımlar
Süleyman Demirel...
İstanbullu çilede
İstanbul dün bir kez daha yağmur kâbusu yaşadı. Meteorolojinin...
Başkan Topbaş Brezilya'daydı
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş dün Sao Pauo'daydı.
1000 genç yetiştirilecek
1000 genç yetiştirilecek
Başbakan'ın müzakere formülü net: İyi eğitim görmüş 1000'e yakın...
Asıl kıyamet içerdeki müzakerelerde kopacak
Asıl kıyamet içerdeki müzakerelerde kopacak
AB Genel Sekreteri Sungar, müzakere sürecinde yaşanacakları SABAH'a...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.