"Ayıkla pirincin taşını..."
AB'nin İlerleme Raporu'nun detayları belirlenmeye başladığında Ankara'da oluşan hava şöyle özetlenebilir: "Tünelin ucunda ışık göründü. Ancak görünen çıkış mı, yoksa gelen bir trenin ışığı mı, bunun tayinini müzakere süreci belirleyecek..." Yani, bundan sonraki süreçte, son dönemde olduğu gibi AB yolunda Ankara dirençleri kırarak makas değiştirmeyi zamanında başarabilirse görünen ışık çıkış olacak... Buna rağmen, İlerleme Raporu'nda yer alan bazı unsurların işi zora sokacağı da kabul gören bir gerçek. Nitekim, Adalet Bakanı Cemil Çiçek de bu sıkıntıları dün kendisini ziyaret eden İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw'a bir benzetmede bulunarak aktarıyor. Anlatıldığına göre Çiçek, AB'ye uyum yasaları konusunda kendisine teşekkür eden ve "Türkiye çok iyi işler yaptı" diyen Straw'a şöyle karşılık veriyor: "Türkiye çok iyi işler yaptı, daha da yapacak. Siz de bize bunun karşılığında pilav yapmamız için pirinci verdiniz. Ancak pirincin içinde çok taş var, ayrıca taşlar da pirinç görüntüsünde. Bu pilavdan ne hayır gelir ona bakmalıyız..." Çiçek'in makam masasının üzerindeki kolonyayı alan Straw şöyle diyor: "Bakın bu kolonyanın da yarısı dolu, yarı boş. Dolu tarafından bakalım..." Çiçek'in yanıtı, 17 Aralık'taki AB Zirvesinden Komisyon Raporu'ndaki aksaklıkların giderilmesine yönelik beklentiyi yansıtıyor: "Ben de zaten dolu kısmında ne var onu aktarıyorum. İngiltere'nin bugüne kadar bize gösterdiği desteğe müteşekkiriz. İngiltere ve diğer ülkelerin nezdinde pirincin içindeki bu taşlar ayıklanmalı..."
40 günde çıkacak yasalar Straw, ülkesinin bu konuda gereken her türlü desteği göstereceği konusunda söz veriyor. Hükümet, Almanya'nın ardından AB'nin motor gücü İngiltere'den de dün gelen destekten memnun olmakla birlikte, 17 Aralık'a kadar olan süreci hem içeride, hem de dışarıda çok iyi değerlendirme kararlılığında. İçeride yapılacaklar konusunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün milletvekili arkadaşlarına şöyle diyor: "17 Aralık tarihine kadar Meclis o kadar yoğun çalışacak ki, engel diye gösterilen bir tek unsur kalmayacak..." AKP Başkanvekili Mir Dengir Fırat'ın dün söylediğine göre, Meclis Başkanlık Divanı seçiminin tamamlanmasının ardından öncelikli olarak şu yasalar çıkarılacak: "Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, Sayıştay Yasası, Cumhurbaşkanı'nın veto ettiği Kamu Yönetimi ve mahalli idareler reformu yasaları..." Ayrıca, daha önce çıkan yasaların tüzük, yönetmelik ve genelgelerinin hazırlanıp uygulamaya konması sağlanacak.
İhtiyatlı memnuniyet Bunlar yapıldıktan sonra, 17 Aralık'taki AB Zirvesi'nde, Konsey'in daha olumlu bir sonuç bildirgesi çıkaracağına inanılıyor. Dışarıda yapılacaklara gelince; Başbakan ve bakanların hemen hepsi, sivil toplum örgütlerinin de desteğiyle Avrupa'da büyük bir kamuoyu atağı başlatacak. Avrupa'da Türkiye'ye karşı oluşan kaygıların giderilmesi için çaba gösterilecek. Bu çabaların sonucunda elde edilmek istenen, pirincin içinde bulunan büyük taşların temizlenmesi olarak tanımlanabilir. Bunların neler olduğuna gelince; Müzakerelerin 2005 sonuna kalmadan, gelecek yılın ilk yarısında başlaması, Müzakerelerin tamamlanması sonrası, raporda tam üyelik için gösterilen "ucu açık" sürecin, aday olan diğer ülkeler için uygulandığı gibi 8-10 yıllık bir zamanla sınırlandırılması. Bunun müzakere sürecinde Türkiye'de ortaya çıkacak bazı direnişlerin kırılmasına da yardımcı olacağının izah edilmesi. İşgücünün serbest dolaşımı için getirilen kısıtlamanın kaldırılması. Ekonominin, AB ile uyumlu olmadığına yönelik görüşün giderilmesi. Azınlıklara ilişkin ortaya konulan anlayışın değiştirilmesi. İlk aşamada bunlar başarıldığı takdirde, Türkiye'nin ileriki süreçte makas değiştirmesini de rahatlatacağına inanılıyor. Bunu yaparken, sanayide, tarımda, çevrede, bürokraside AB uyumu bir yana, dünyada geçerli birçok uygulamanın gerisinde iken, müzakere sürecinin de öyle bir çırpıda olup bitmeyeceğini görüyor. Bundan dolayı, raporun bazı olumsuzlukları olsa da gelişmeler ihtiyatlı bir memnuniyetle karşılanıyor.
|