|
|
|
|
|
|
Bu hafta sonu Mimarsinan'ı keşfedin
İstanbul'da balığı, denizi, rüzgarı ve sörfü ile farklı seçenekler sunan bir belde var; Mimarsinan. Bugün başlayan ve hafta sonu sürecek Geleneksel Balık Festivali, yöreye hareket kazandırıyor
Balık, deniz, güneş, sörf... Hayır bir Ege kasabası değil söz edeceğimiz. Kıyısında da olsa İstanbul'da olan, Silivri yolu üzerindeki Mimarsinan Beldesi, tüm bu özelliklere sahip olmasına karşın gerektiği kadar tanınmıyor. Tarihi dokusu ve doğal yapısı ile her ziyaretçisini etkileyen belde bugünlerde şen şakrak. Haftalardır Geleneksel Rastgele Balık Festivali'ne hazırlanan belde yöneticileri ve halkı, konuklarını ağırlamayı bekliyor. Bu hafta sonu sizi balık-ekmek yemeye, plaj voleybolu ve rüzgar sörfü yarışmalarını izlemeye çağırıyorlar. Büyükçekmece'ye bağlı, 2000'deki sayıma göre nüfusu 20 bin civarında olan ancak Belediye Başkanı Cuma Bozgeyik'in "Aslında burada 75 bin kişi yaşıyor" dediği beldede yerleşim çok eskilere dayanıyor. Eski bir Rum köyü iken Kalikratya (Güzelşehir) diye anılan Mimarsinan'da, sayıları ancak 20'yi bulan evler o günlerin tanığı. Onları dili olsa anlatırlar geçmişi elbette ama biz belediye başkanından dinleyelim: "Rumların yaşadığı bu bölgeye, mübadele ile Selanik'teki Türkler gelmiş. Buranın yerlileri de oraya göçmüş. Ama gidenler burayı hiç unutmamışlar. Orada kurdukları yerleşime de Yeni Kalikratya adını vermişler. Doğdukları yere olan sevgileri çocuklarına, torunlarına da aşılamışlar. Onlar beni Yeni Kalikratya'ya davet etti. Ziyaretimde de, 'Biz babalarımızın, dedelerimizin doğdukları yerleri görmek, orada bulunmak istiyoruz. Lütfen bize bu olanağı sağlayın' dediler. Şimdi bu konuda ne yapabiliriz, onu düşünüyoruz. İnanır mısınız, Yeni Kalikratya da tıpkı burası gibi deniz kenarında ve coğrafi özellikleri çok benziyor." Geleneksel Rastgele Balık Festivali'nin açılışını avlanma yasağının sona erdiği döneme denk getiren Bozgeyik, önce balıkçılara "Rastgele" dedi, ardından gazeteciler için Reis'in Yeri'nde düzenlediği yemekte, yörenin geleceğine ilişkin projelerini de aktardı: "Burasını Kumkapı gibi bir eğlenme merkezi yapmak istiyorum." Balık Osman ya da Atatürk'ün geldiğinde kahve içtiği yerdeki İskele Balık restoran da yörenin en bilinenlerinden. Belde sakinleri ise tanınmamaktan şikayetçi. "Mezgit, lüfer, kalkan, istavrit, tekir, palamut, çinekop, fener balığı... Daha sayalım mı balığın en güzeli burada çıkar. Biz orkinostan balık pastırması bile yapıyoruz. Lokantalara gelenler çok beğeniyor. Ama adımız bilinmez" diyorlar.Özellikle balık buğulamada iddialı olan ustalar, "Lakerdayı da, hamsinin turşusunu da kendimiz yaparız" diyor övünerek. Denizine gelince, son dönemlerde bu tarafa gelen yazlıkçıların sayısındaki artış çok fazla bir şey söylemeyi gerektirmiyor zaten. Ama rüzgarı üzerine söylenecek çok söz var. Türkiye'de Alaçatı'dan sonra yılın her döneminde rüzgar sörfü yapmaya müsait bir yapısı olduğunu bilenler özellikle hafta sonları Mimarsinan'da. Büyükçekmece Gölü üzerinden, engelsiz gelen kuzey rüzgarları sağlıyor bu keyfi. Sörfçüler bugünlerde özellikle keyifli. Daha önceleri bireysel olarak yapılan sporu kulüpleşme çalışmalarını tamamlayarak bir çatıda birleştirmiş olan sörfçüler, hafta sonu yapılacak yarışmalarda kendilerini gösterecek. Mimarsinan Rüzgar Sörfü Kulübü Derneği Başkanı Turgut Kuruköse, "Burada eğitim de vereceğiz. Bu spora ilgi duyan herkese kapımız açık. Buyursunlar" çağrısında bulunuyor. Beldedeki rüzgar sörfü ve müsabakalar hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz www.mimarsinanwindsurf.com adresine de başvurabilirsiniz.
ROMANTİK DANS GRUBU 1989'da belde statüsü kazanan Mimarsinan üç mahalleden oluşuyor ama biri oldukça neşeli ve canlı. Merkez Mahallesi'nde Romanların ağırlıkta olduğu kısımda müzik her zaman, dans her zaman. Gençler ise bu yeteneklerini dans grubu kurarak geliştirmiş. Belediyenin Kültür Birim Başkanı Bülent Bayraktar'ın bir araya getirdiği 12'si kız 21 gençten kurulu Romantik Dans Grubu, bir aylık çalışma ile oluşturdukları gösterilerini festival süresince sergileyecek. Merkez Mahallesi, daha çok ilk yerleşim alanı diye biliniyor. Balık restoranları da burada. Batıköy ise modern şehircilik açısından örnek gösteriliyor. Muratçeşme de beldenin diğer yerleşim birimi. Mimarsinan Köprüsü ise belde halkının gururu. Kanuni Sultan Süleyman'ın Zigetvar seferine çıkarken başlattığı köprü yapımının 1566 ya da 1567'de 2. Selim zamanında tamamlandığı belirtiliyor. Yapımı sırasında gölün sularının tulumba ile çekildiği, temellerine iki-üç insan boyunda çakılan kazıkların, aralarına kurşun akıtılarak birleştirildiği de tarihe düşülen notlar arasında. 635 metre uzunluğunda ve 7.17 metre genişliğinde dört ayrı köprünün birleşmesinden meydana gelen eserin çevresi geniş rıhtımlarla çevrili. Köprülerden dördüncüsünde ise Mimar Sinan'ın ismi ve imzası bulunuyor. Sıra Koca Sinan'a gelmişken, onun hakkında anlatılan bir rivayeti de aktaralım sizlere: "Söylenen o ki, Sinan, Mimarsinan beldesi koyuna gelip saatlerce hiç kımıldamadan nargile içip büyük projelerini düşünürmüş. Beldeye her geldiğinde saatlerce ve günlerce kaldıktan sonra, ürettiği projelerini uygulamaya başlarmış."
Halime Sürek Kahveci
|
|
|
|
|
|
|
|
|