|
|
|
|
|
'O dünyanın en feminen kadını'
|
|
Vakko Beyoğlu'na Marilyn Monroe sergisi geldiğini duydum; kaçıramazdım. Sergide en beğendiğim "Marilyn'le Bir Gece" çarşaf serisiydi. Hiç makyajsız, en dişi ve en masum Marilyn....
'Başka Marilyn Monroe'lar yaratmaya çalıştılar ve şüphesiz buna devam edecekler. Ama bu hiçbir işe yaramayacak. O bir orijinaldi' demiş Bill Wilder... Sizin kafanızdaki Marilyn Monroe nasıldır bilemem ama bu sergiden sonra Bill Wilder'la hemfikir olacağınıza şüphe yok. Oldum olası Marilyn Monroe'ya bayılmışımdır. Duydum ki Beyoğlu Vakko'ya 'Bir Efsanenin Yaşamı' adıyla Marilyn sergisi gelmiş. 30'u aşkın sanatçıdan, yüzden fazla eser... Eh kaçırmak olmaz tabii. Vakko'nun birinci katına kurmuşlar sergiyi. Kenardaki plazma televizyondan Marilyn'in filmlerinden görüntüler yayınlanmakta. Ah o nasıl bir sestir yarabbim. 'Bazıları Sıcak Sever' filmindeki eteğinin havalandığı meşhur sahneden, Andy Warhol Marilyn'ine, son filmi 'Misfits'den en özel karelere muhteşem bir Marilyn Monroe sergisi... Aslında sergide en beğendiğim Douglas Kirkland'in 'Marilyn'le Bir Gece' çarşaf serisiydi. Hiç makyajsız, en doğal, en dişi ve en masum Marilyn. Tabii "Yatakta ne mi giyerim? Chanel No 5" diyen bir kadından başka ne beklersiniz. Bazı fotoğraflar onu öyle ele vermiş ki. Hani mutsuzluğunu, yalnızlığını... Yanımda bir karı-koca duruyordu. Marilyn'in Norma Jean hallerine dalan kadın "Esmerken hiç güzel değilmiş" dedi. Kocası önce duymazdan geldi, sonra mecburen onayladı. Eğer Norma Jean güzel değilse; işte küçük ve pek de çekici olmayan bir kızın nasıl efsaneye dönüştüğünün sergisi... Çok da denk düştü. Geçen gece Discovery Channel'da Marilyn Monroe'nun ölümünün araştırıldığı bir belgesel yayınlandı. Böylesine güzel, böylesine çekici, böylesine farklı bir kadın, bir efsane nasıl olur da dağınık bir odada, cumartesi gecesi, kimse onu arayıp sormadan, tek başına, üstelik otuz altı yaşında ve kariyerinin doruğunda ölebilir? Ne acı, ne gizem... Haa unutmadan, eğer sergiye yolunuz düşerse cam kenarına doğru yürüyüp benim için "Uzanış" fotoğrafına bakar mısınız. 1949 yılından, ilk Marilyn pozlarından... O gerçekten üçüncü kocası-oyun yazarı Arthur Miller'ın dediği gibi "Her şeyiyle tam bir kadın... Dünyadaki en feminen kadın..."
Fotoğraf: Sadık Güleç
|
|
|
|
|
|
|
|
|