kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Lutfi Mete @ SABAH
 

Zihinsel vaftiz

Günün anlam ve önemi dolayısıyla ilk kayıt, açıklanmışlığı yarın resmileşecek 'İlerleme Raporu' için.. Avrupa bize dünyada yalnızca ahmakların algılayamayacağı bir gerçeği tekrar etti, ediyor ve yarın da edecek:
- Üye olma yolunda ne yapıp ne ettiğiniz o kadar önemli değil; siz ancak bizim işimize geldiği zaman, işimize geldiği kadarıyla AB'ye gireceksiniz. Müzakerelere, her an askıya alabilme hakkımızı saklı tutarak gireceğiz.. Sizinle sık sık yazı tura atacağız; yazı gelirse biz kazanacağız, tura gelirse siz kaybedeceksiniz.. Para dik durursa bakarız.. 'İlerleme Raporu' dediğimiz metnin satır altlarında söylenen bundan ibarettir.

***

Ne zaman Avrupalı bir aydın veya devlet adamı bizim şu veya bu siyasetçimizi övse utanma duygusundan yüzüm kızarır, kendimi küçük düşmüş hissederim..
Almanya'da alınan ödül ve Alman Başbakanı Schröder'in yaptığı iltifatlar bir kere daha bana aynı duyguları yaşattı.. Erdoğan için de üzülüyorum; sırf Türkiye'nin AB üyeliği macerası sekteye uğramasın diye tam da 'köprüyü geçenlerin ayıya dayı' deyişi gibi bu ince aşağılanmalara katlanıyor.
Evet, inceden inceye aşağılamadır Avrupalı'nın yaptığı.. Çünkü bütün bu övgüler hep büyüğün küçüğe 'aferin' demesi gibi duruyor.. Onun için iltifatlarda inceden inceye Viyana'nın intikamından izler aramaktan kendimi alamıyorum.. Kanuni'nin Batı krallarını veziri ile denk saymasının bedelini ödetmeyi hedeflediklerini hissediyorum..
Tabii ayrıca şark adamının, iki iltifattan sonra gevşeyip ihsan ve ikramda sınır tanımayacağını biliyorlar.. Soyacaksan öv.. Hatta yöneteceksen öv, yeter.. Eskisi gibi bölmene gerek yok..

***

SABAH'ta Balçiçek Pamir'in 'Aleviler Tartışıyor' dizisinde araştırmacı Cemal Şener'in sağduyulu yaklaşımı, aynı günkü yazımda değinilen konulardan kimlik meselesiyle ilgili düşüncelerimle tesadüfen tam örtüştü: Şener diyor ki:
-Alevilik İslam'ın Türkçesidir..
Buna küçük bir kayıtla katılıyorum: Türkçe Sünnilik de vardır.. Hatta bendeniz gibi, kendini hem Alevi, hem Sünni hisseden Müslüman da vardır. Şener'in özellikle bir notu önemli:
-Aleviliği İslamiyet'in dışına itmek art niyet değilse bilgisizliktir..
Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Doğan'ın 'Alevilik İslamiyet'in dışındadır' sözüne cevap niteliği taşıyan bu sözlerdeki 'art niyet değilse' ibaresi aslında genel bir uyarı..
Elbette Ali Doğan'ı art niyetten tenzih edelim.. Fakat bu tenzih, konu üzerinde art niyetli faaliyetlerin olmadığı veya olmayacağı anlamına gelmez.
Bilen biliyor ki, Türkiye'nin güçlenişini geciktirmeyi kendileri için stratejik zorunluluk sayanların çeşitli kaşıntı alanlarından biri de Alevilik meselesidir.. Buradan bir fitne çıkarmak için geçmişte uğraşanlar eksik olmadığı gibi bugün de eksik değildir..

***

Esasen kimlik konusu kaşınmadığı takdirde neden ölümcül olsun? Dün atıfta bulunduğum Emin Me'luf'un 'Ölümcül Kimlikler' diye yakındığı dayatmalar veya dayatmaya mahkum olmalar hep özel kaşımaların sonucudur.
Kimlik kaşıma ve kimliği dayatma işinin bir Batı fiili olduğu; Doğu'nun, hele İslam kültürünün böyle bir yarası olmadığı açıktır.. Bunu görmediğimiz sürece AB'yi gerçekten bütün Batılıların istisnasız benimsediği bir 'Uygarlık Projesi' zannederiz..
Bunu görmezsek, Türkiye'nin AB üyeliğini referanduma havale etmenin 'kapıyı büsbütün kapatmak' anlamına geldiğini akıl almaz biçimde görmezden geliriz.
Bir kültür ve uygarlık bölgesini derinliğine algılayabilmek için Batı toplumlarını hakikaten tanımak, çok farklı insanlarını izlemiş olmak lazım.. Gerçekten iyicil, evrensel üç beş batılı aydınla muhabbet sonucu AB'yi kutsamak art niyet değilse bilgisizliktir.
Doğrusu; Hıristiyan'ın, Yahudi'nin, Mecusi'nin, Tanrıtanımaz'ın tanıklığına ve düşüncesine itimat edebilirim, edebiliyorum.. Ancak, bu sütunlarda veya başka herhangi bir mecrada dile getirdiğim düşüncelere tanık veya kanıt olarak hiçbir zaman 'zihinsel vaftiz'den geçmiş yerli aydına itibar etmedim, inşallah bundan sonra da etmeyeceğim.
Son söz İsveç'ten Ö. Bilginalp isimli okurun:
-Mesela İsveç insanı.. Fena halde korkak oldukları için seslerini çıkaramazlar ama yüzde seksen-doksanı ırkçıdır.. Devletin kendisi ırkçıdır ama demokrasi ve insan hakları tiyatrosunu çok iyi oynamaktadır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 'Ön müzakereler' ve 'art gerçekler'   / 04-10-2004
 Geleceğin kurmayı   / 01-10-2004
 1940'lı dogmalar, 2004'lü batmalar   / 30-09-2004
 Ya AB'nin cinsel ölçütü?   / 28-09-2004
 Soygun çağı şerefine Petrus   / 27-09-2004
 Mazlumu umursamadan AB'cilik   / 24-09-2004
 Firmamız gururla sunar   / 23-09-2004
 Geyiğin vasiyeti   / 21-09-2004
 Kargalaştırıcı fikir ve siyaset   / 20-09-2004
 Kara gün dostluğu   / 17-09-2004
ERDAL ŞAFAK
Referandumdan korkmayalım
Floransa'daki Avrupa Enstitüsü...
ÖMER LÜTFİ METE
Zihinsel vaftiz
Günün anlam ve önemi dolayısıyla ilk...
ERGUN BABAHAN
Kurallı hayat
Sermaye yetersizliği, kültür...
En iyi Türkiye raporu
AB Komisyonu, yarın sunacağı raporla liderlere, Türkiye'nin...
"Referandum çifte standart olacaktır"
Almanya'nın başkenti Berlin'de Yılın Avrupalısı (Quadriga) ödülünü...
İstifa edemiyorum!
İstifa edemiyorum!
Başarısız sonuçlar alan Beşiktaş'ta teknik direktör Del Bosque'nin...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.