Zihinsel vaftiz
Günün anlam ve önemi dolayısıyla ilk kayıt, açıklanmışlığı yarın resmileşecek 'İlerleme Raporu' için.. Avrupa bize dünyada yalnızca ahmakların algılayamayacağı bir gerçeği tekrar etti, ediyor ve yarın da edecek: - Üye olma yolunda ne yapıp ne ettiğiniz o kadar önemli değil; siz ancak bizim işimize geldiği zaman, işimize geldiği kadarıyla AB'ye gireceksiniz. Müzakerelere, her an askıya alabilme hakkımızı saklı tutarak gireceğiz.. Sizinle sık sık yazı tura atacağız; yazı gelirse biz kazanacağız, tura gelirse siz kaybedeceksiniz.. Para dik durursa bakarız.. 'İlerleme Raporu' dediğimiz metnin satır altlarında söylenen bundan ibarettir.
*** Ne zaman Avrupalı bir aydın veya devlet adamı bizim şu veya bu siyasetçimizi övse utanma duygusundan yüzüm kızarır, kendimi küçük düşmüş hissederim.. Almanya'da alınan ödül ve Alman Başbakanı Schröder'in yaptığı iltifatlar bir kere daha bana aynı duyguları yaşattı.. Erdoğan için de üzülüyorum; sırf Türkiye'nin AB üyeliği macerası sekteye uğramasın diye tam da 'köprüyü geçenlerin ayıya dayı' deyişi gibi bu ince aşağılanmalara katlanıyor. Evet, inceden inceye aşağılamadır Avrupalı'nın yaptığı.. Çünkü bütün bu övgüler hep büyüğün küçüğe 'aferin' demesi gibi duruyor.. Onun için iltifatlarda inceden inceye Viyana'nın intikamından izler aramaktan kendimi alamıyorum.. Kanuni'nin Batı krallarını veziri ile denk saymasının bedelini ödetmeyi hedeflediklerini hissediyorum.. Tabii ayrıca şark adamının, iki iltifattan sonra gevşeyip ihsan ve ikramda sınır tanımayacağını biliyorlar.. Soyacaksan öv.. Hatta yöneteceksen öv, yeter.. Eskisi gibi bölmene gerek yok..
*** SABAH'ta Balçiçek Pamir'in 'Aleviler Tartışıyor' dizisinde araştırmacı Cemal Şener'in sağduyulu yaklaşımı, aynı günkü yazımda değinilen konulardan kimlik meselesiyle ilgili düşüncelerimle tesadüfen tam örtüştü: Şener diyor ki: -Alevilik İslam'ın Türkçesidir.. Buna küçük bir kayıtla katılıyorum: Türkçe Sünnilik de vardır.. Hatta bendeniz gibi, kendini hem Alevi, hem Sünni hisseden Müslüman da vardır. Şener'in özellikle bir notu önemli: -Aleviliği İslamiyet'in dışına itmek art niyet değilse bilgisizliktir.. Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Doğan'ın 'Alevilik İslamiyet'in dışındadır' sözüne cevap niteliği taşıyan bu sözlerdeki 'art niyet değilse' ibaresi aslında genel bir uyarı.. Elbette Ali Doğan'ı art niyetten tenzih edelim.. Fakat bu tenzih, konu üzerinde art niyetli faaliyetlerin olmadığı veya olmayacağı anlamına gelmez. Bilen biliyor ki, Türkiye'nin güçlenişini geciktirmeyi kendileri için stratejik zorunluluk sayanların çeşitli kaşıntı alanlarından biri de Alevilik meselesidir.. Buradan bir fitne çıkarmak için geçmişte uğraşanlar eksik olmadığı gibi bugün de eksik değildir..
*** Esasen kimlik konusu kaşınmadığı takdirde neden ölümcül olsun? Dün atıfta bulunduğum Emin Me'luf'un 'Ölümcül Kimlikler' diye yakındığı dayatmalar veya dayatmaya mahkum olmalar hep özel kaşımaların sonucudur. Kimlik kaşıma ve kimliği dayatma işinin bir Batı fiili olduğu; Doğu'nun, hele İslam kültürünün böyle bir yarası olmadığı açıktır.. Bunu görmediğimiz sürece AB'yi gerçekten bütün Batılıların istisnasız benimsediği bir 'Uygarlık Projesi' zannederiz.. Bunu görmezsek, Türkiye'nin AB üyeliğini referanduma havale etmenin 'kapıyı büsbütün kapatmak' anlamına geldiğini akıl almaz biçimde görmezden geliriz. Bir kültür ve uygarlık bölgesini derinliğine algılayabilmek için Batı toplumlarını hakikaten tanımak, çok farklı insanlarını izlemiş olmak lazım.. Gerçekten iyicil, evrensel üç beş batılı aydınla muhabbet sonucu AB'yi kutsamak art niyet değilse bilgisizliktir. Doğrusu; Hıristiyan'ın, Yahudi'nin, Mecusi'nin, Tanrıtanımaz'ın tanıklığına ve düşüncesine itimat edebilirim, edebiliyorum.. Ancak, bu sütunlarda veya başka herhangi bir mecrada dile getirdiğim düşüncelere tanık veya kanıt olarak hiçbir zaman 'zihinsel vaftiz'den geçmiş yerli aydına itibar etmedim, inşallah bundan sonra da etmeyeceğim. Son söz İsveç'ten Ö. Bilginalp isimli okurun: -Mesela İsveç insanı.. Fena halde korkak oldukları için seslerini çıkaramazlar ama yüzde seksen-doksanı ırkçıdır.. Devletin kendisi ırkçıdır ama demokrasi ve insan hakları tiyatrosunu çok iyi oynamaktadır.
|