|
|
|
|
|
|
Koşullar nasıl olursa olsun bebeğiniz anne sütüyle doysun
Beslenme bozukluğu yüzünden binlerce bebeğin öldüğü Türkiye'de, en temel besin olan anne sütüne hak ettiği değer hâlâ verilmiyor. Bebeği pek çok hastalıktan koruyacak en önemli besin olan anne sütünün önemi, her yıl 1-8 Ekim tarihleri arasında kutlanan Dünya Emzirme Haftası'nda uzmanlarca tekrar tekrar vurgulanıyor. Bu yılki Emzirme Haftası'nın sloganı; "İlk altı ay sadece ve mutlaka anne sütü"
Çocuklarımız... Önceleri muhtaçlığıyla asaleti arasında kaldığımız, sonra bizi avucunun içine alan, çocuklar... Daha doğmadan, aklımızı başımızdan alanlar... Onların anne karnında büyümeye, kalbinin atışları hissedilmeye başlamadan öncesi de var. Bunun için riskli gebeliklere, kromozom anomalilerine, genetik hastalıklardan korunmak için geliştirilen tanı yöntemlerine, bu yazı dizisinde geniş bir yer ayıracağız. Acıbadem Hastanesi'nden Moleküler Genetik Laboratuvarı Sorumlusu Doç. Dr. Ender Altıok, preimplantasyon genetik tanıdan söz ederek, ailesinde genetik hastalık olan çiftlerin özürlü çocuk dünyaya getirmelerini nasıl önlediklerini anlatacak. Bebeklik ve çocukluk döneminde sıklıkla yaşanan bulaşıcı hastalıklar ve Türkiye'de hâlâ önemli bir sorun olmaya devam eden bağışıklama konusunda, Dr. Emin Mindan'ın önerileri herkesin kulağına küpe olacak cinsten. SSK Göztepe Hastanesi Çocuk Kliniği'nde görev yapan ve sadece çocuk göğüs hastalıkları konusunda çalışan Dr. Arif Kut ise, çocukluk çağı solunum yolu hastalıkları hakkında bilgi verecek. Medical Park Hastanesi'nin Kalp-Damar Cerrahisi Direktörü Doç. Dr. Barbaros Kınoğlu, Florence Nightingale Hastanesi'nde devam eden deneyimini sizlerle paylaşacak. Unutmayın ki; her yıl 10-15 bin bebek, kalp hastası olarak dünyaya geliyor. Çocuk kalp hastalıkları, en önemli sağlık sorunlarından birisini oluşturuyor. Bu yazı dizisinin tüm anne ve babalara rehber olmasını diliyoruz...
Sağlıklı bebekler konusunda söylenecek çok şey olduğunu vurgulayan 38 yıllık hekim, hocaların hocası Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Özdemir İlter, "Sağlıklı toplumun ilk adımı; bebeklerimize anne karnında sağlıklı bir süreç yaşatmaktır. İkincisi; onları sağlıklı koşullarda dünyaya getirmektir. Ve üçüncüsü; doğduktan sonra ne olursa olsun, onları anne sütünden mahrum bırakmamaktır" diyor.
ÖLÜME NEDEN OLABİLİYOR Araştırmaların sonuçları, ülkemizde binlerce bebeğin sırf anne sütünden doğru bir şekilde yararlanamadığı için yaşamını yitirdiğini ortaya koyuyor. Sağlık Bakanlığı'nın 2002 verilerine göre, ülkemizde canlı doğan her bin bebekten yaklaşık 38'i bir yaşına gelemeden yaşama veda ediyor. Bebeklerin ölüm nedenleri arasında beslenme bozuklukları ikinci sırada yer alıyor. Türkiye'de emzirme oldukça yaygın ve doğumdan sonraki ilk aylarda hemen her bebek anne sütü ile besleniyor. Fakat yine de bebeklerimiz beslenme bozukluklarından ölebiliyor. Bunun nedenlerini araştırdığımızda, bebek beslenmesinde ek besinlere gerekenden çok erken ya da çok geç bir dönemde başlandığını görüyoruz. Örneğin; bebeklerin ilk altı ayda 'sadece anne sütü' almaları gerekirken, bu dönemde gereksiz olduğu halde ishal riskini artıran su ilavesi yapılıyor. Ya da sindirim sistemlerinin henüz yeterli olgunluğa ulaşmadığı ilk altı aylık dönemde, ek besin verilmesi gündeme gelebiliyor. Oysa, uzmanlar ilk altı aylık dönemde, bebeğe su verilmesini bile önermiyor. Anne sütünün öneminin anlaşılabilmesi, bilincin yaygınlaştırılabilmesi ve beslenme bozuklukları nedeniyle bebek ölümlerinin yaşanmaması için 1-8 Ekim arası, tüm dünyada ve ülkemizde 'Dünya Emzirme Haftası' olarak kutlanıyor.
İLK AŞI ANNE MEMESİNDEN Yaşamlarının ilk altı ayı içinde bebeklerimize sunabileceğimiz en ideal besin maddesi anne sütü. Prof. Dr. Özdemir İlter, bunun nedenlerini şöyle sıralıyor: "Anne sütü içerdiği koruyucu maddelerle, bebeklerimizin mikroplara karşı ilk aşısıdır. Onları birçok hastalıktan korur, bağışıklık sistemlerinin güçlenmesine yardım eder. Bebeklerimizin gereksinim duyduğu tüm besin maddeleri, en uygun oranda sadece anne sütünde mevcuttur. Anne sütü mikropsuzdur, her an hazırdır ve ekonomiktir. İlk altı ay boyunca bebeklerimize anne sütü vermek onlara sunabileceğimiz en değerli armağandır. Altıncı ayda ek gıdalara başlanmasıyla beraber, emzirmenin bir buçuk ya da iki yaşına kadar sürdürülmesi ayrı bir öneme sahip. Çünkü büyüme ve gelişmelerinin çok hızlı olduğu bu iki yıllık süre zarfında onları emzirmek, sadece o andaki değil, ileriki yıllardaki fiziksel ve ruhsal sağlıklarını da olumlu yönde etkiler. Bebekleri olabildiğince uzun bir süre emzirmek, özellikle beslenme bozukluklarının önlenmesinde önemli bir role sahiptir. Uzun süre emzirilen bebeklerin ilerde bazı hastalıklara karşı daha dirençli olduğu kanıtlandı."
ZEKAYI ETKİLİYOR Prof. Dr. Özdemir İlter, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Yenidoğan bakımının ne kadar önemli olduğunu Türkiye, biraz geç de olsa fark etti. Birçok devlet veya üniversite hastanesinde yenidoğan merkezleri kuruldu. Çocuk sağlığında ilk üç yıl son derece önemli bir dönem. Çünkü; çocuğun gelecekteki sağlık durumu, zekâ seviyesi ve karakteri şekilleniyor. Dünyanın neresinde olursanız olun, çocuklara özellikle ilk yaşam yıllarında yeterli önemi vermek zorundasınız."
|
|
|
|
|
|
|
|
|