|
|
|
|
|
|
Şarap dolu bir hafta sonu
Doluca'nın Mürefte'ye düzenlediği turlardan birindeyiz. Tesisler gezilmiş, sıra tadıma gelmiş. Üçüncü kadehten sonra millet dut oldu, dut
Sabahın dokuzunda yola çıkıyorsunuz. Yol uzun. Öyle "Kısacık, İstanbul'a da çok yakın" cümlelerine kanmayın lütfen. 4 saat kadar gidiyorsunuz. Yol dolambaçlı. Marmaris-Datça arasını hatırlattı bana. Küçükken annemin dizine başımı koyar, gözlerimi kapar, bir an önce varmayı beklerdim. Hiç sevmezdim dönüp durmayı. Hala da çok hoşlandığımı söyleyemem. Ama Datça'ya girdiğimiz saniyede içimi bir sevinç kaplardı. Ne yol kalırdı aklımda ne de mide bulantısı. Aynı şeyi geçtiğimiz hafta Mürefte'ye gittiğim zaman da yaşadım. Cumhuriyet'in kuruluş döneminde Gelibolu Sancağı'na bağlı olan Şarköy Tekirdağ'a bağlanıyor. O tarihte dip dibe iki ilçe olmaz düşüncesiyle Meclis, Mürefte'yi, ilçe merkezi olarak kabul ediyor. Bu mutlu telgraf ilçeye gelince Mürefteli Kara Ali ile Enver Ağa bir demet lahana ile bir pırasayı süsleyip Şarköy'e yolluyorlar. Üzerine de "Mürefte aldı kazayı, Şarköy aldı pırasayı" yazıyorlar! Şarköy'ün ileri gelenlerinden Bulgurlu Ahmet ile Mehmet Ağalar soluğu Ankara'da alıyor. Kırklareli milletvekili Şevket Kaltakkıran'ın yoğun uğraşları sonucunda ilçe merkezi Şarköy'e gidiyor ve Mürefte bucak haline getiriliyor. Denilen o ki Mürefte halkı bu ağır yenilgiden sonra kendini şaraba vurmuş. (Yağmalanan Belde/Can Özturgut) Uzun lafın kısası Mürefte deyince akla şarap geliyor. Mürefte'de 22 ağustos-10 ekim arası bağbozumu, yani bağlardan üzümlerin toplandığı zaman. Bağbozumuna tanıklık edebilmeniz için birçok şarap firması bölgeye turlar düzenliyor. İşte ben de o yüzden bu dolambaçlı yollardan Mürefte'ye varmaya çalışıyorum. Annemin yerini bu sefer kocam aldı. Her virajda daha kuvvetli sıkıyorum elini. Gülümseyerek bakıyor bana. "İyi ki beraberiz" diye düşünüyorum. Keyif de, keyifsizlik de yalnız daha zor.
***
Bağbozumu turlarını oldum olası merak etmişimdir. Şarap deyince akan sular durur benim için. Mümkünse kırmızı. Beni geziye ikna eden aslında Berna. Siz onu Vakko Berna Sağlam olarak tanırsınız. Şimdilerden uzun yıllar çalıştığı Vakko'yu bıraktı kendi kanatlarıyla uçuyor. Fem Güçlütürk ile bir ortaklık yaptı. Nasıl bir koşuşturma içinde görseniz... Öyle tatlı dillidir ki Berna, "Hayır" diyemezsiniz. Ben de diyemedim tabii. Mürefte'de Doluca'nın üretim tesislerini gezdik. İnsan şarap yapımı deyince daha ahşap dokulu, geleneksel mekanlar hayal ediyor. Tamamen hayal tabii. Üretim tesisleri son derece modern ve teknolojinin bütün nimetlerinden nasibini almış. Üzümlerin şıra halini tadıyorsunuz. Çok tatlı ama değişik. Şişe mahzenleri, fıçı mahzenleri derken bütün tesisi gezdik. Etkilenmemek mümkün değil. Günün sonuna doğru Doluca'nın yeni DLC serisinin tadımına da katıldık. Favorim DLC Öküzgözü, "Mutlaka bir tadın" derim. Şaraplar güzel, peynirler lezzetli, tadım seansı eğlenceli. Özellikle de gelen her şarap kadehini kafasına dikip üçüncü bardaktan sonra çakırkeyif olanları seyretmek çok daha eğlenceli. Kalabalık bir arkadaş grubuyla iyi vakit geçirirsiniz, inanın. Doluca'nın bağbozumu turları gerçekten de iyi organize edilmiş. Otobüsteki servis kalitesi de çok iyi. Dönüşte size French Kiss filmini seyrettirip yine şarap ikram ediyorlar. Kısacası evinize gittiğinizde dut gibi oluyorsunuz, dut. Bağbozumu turları ekim ayına kadar devam ediyor. Alın sevgilinizi kocanızı, arkadaşlarınızı hafta sonunu oralarda geçirin. Doğa güzel, şarap harika, sohbet de iyi olursa, dönünce bana teşekkür edersiniz diye düşünüyorum. Tel: (0212) 698 98 30
|
|
|
|
|
|
|
|
|