Solda birlik

1980'den bu yana bir bölünüp bir birleşen merkez solda yeni bir birliğe tanık olunuyor. 3 Kasım öncesinde kimi medyanın Derviş-Özkan-Cem önderliğinde iktidara aday gösterdiği Yeni Türkiye Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi'ne katılıyor.
Medyanın tek iktidar adayı Derviş'in son dakika çalımıyla CHP'ye girmesiyle bir anda dağılmış ve seçimden yenilgiyle çıkmıştı. Yerel seçimde ciddi sıkıntılar yaşayan YTP varlığıyla yokluğu belli olmayan bir parti haline gelmişti.
Bu birleşmeden Deniz Baykal adına çıkacak en önemli sonuç kamuoyunun saygı duyduğu İsmail Cem adını, yeniden yanına alabilmesi olur.
Yoksa böyle bir birleşme merkez solda bir heyecan, bir coşku yaratmaz. Oy oranını korumakta zorlanan, yeni hiçbir proje geliştiremeyen, Atatürkçülük'le Batı tipi sosyal-demokrasi arasında sıkışıp kalmış olan CHP ile oy oranı yüzde 1'in altındaki YTP'den yeni bir sinerji çıkmaz.
Çünkü, tanık olunan şey ilke bazında oluşturulmuş bir birlik değildir. Seçimden bu yana ne değişmiştir ki, YTP Baykal'ın birleşme çağrısına bu kez olumlu yanıt vermiştir; bu sorunun cevabı ortada yoktur. Olması da mümkün değildir.
Madem, CHP ile YTP bir mektupla birleşecek kadar ortak bir gündeme sahipti, YTP seçimlere ne diye ayrı girmiş ve merkez solun oyunu bölmüştür, bu sorunun da yanıtı yoktur.
Sorun, aslında CHP'nin kendini tanımlamasında gizlidir. CHP, İnönü'nün 1965'te ortaya attığı "Orta'nın Solu" düşüncesinin dışına çıkmayı hâlâ becerememiştir. Görülen o ki, tarihten üstüne kalan miras nedeniyle çıkması da kolay olmayacaktır.
Gerçek sosyal-demokrat bir partinin kurulup gelişemediği bu topraklarda partiler de liderlerinin kimliklerine göre, bir süre sonra yeniden bölünmek için zaman zaman birleşeceklerdir.
Türkiye'de sosyal-demokrat hareketin gelişip serpilmesi Avrupa Birliği sürecinin başarısına bağlıdır. Bu hareket sonucu kent kültürü gelişip yeşerdikçe Batı tipi bir sosyal demokrat parti var olabilecektir.
Çünkü sosyal-demokratlığın tanımı gelişen teknolojiyle birlikte hızla değişmektedir. Günümüz sosyal-demokrat partilerinin, çevreden cinselliğe birçok konuda fikir, tavır geliştirmesi gerekmektedir. Türkiye'de ise merkez sol partiler kendilerini özenle bu konuların dışında tutmuşlardır. Hatta başta Kuşadası olmak üzere birçok kıyı beldesi merkez sol partilerin yönetiminde yağmalanmış, taş yığınına dönmüştür.
Bu birleşmenin önemli bir faydası, ülkedeki parti enflasyonunu azaltması yönünde olabilir. Ülkemiz bugün ihtiyaç fazlası partilerle dolup taşmış bulunuyor. Birleşmeler sayesinde hem parti sayısı makul bir düzeye inebilir, hem de seçim pusulaları bol sıfırlı Türk Lirası görünümünden kurtulabilir.
Kendi içindeki farklı seslere tahammül gösteremeyen CHP yönetiminin kendisine karşı olmak üzere kurulmuş partilerle bir araya gelip iktidar alternatifi olması ancak hoş bir hayal olur.