|
|
|
|
|
|
Onun için yaptıklarımdan sonra beni nasıl aldattı?
Uzmanlar uyarıyor: Kendini çeşitli sebeplerle partnerine karşı borçlu hissedenler, özgüvensiz olan kişiler, bu duyguların yoğunluğundan kurtulmak için aldatmaya yönelebiliyor
Psikiyatrist Doç. Dr. Bengi Semerci, üst üste aldatılma travması yaşayan bir kadının psikolojik çözümlemesini paylaşıyor bizimle.
1. SEANS: Ona sonsuz güveniyordu Otuzlu yaşların sonundaydı. Eğitim, iş, para, güç her şeyi vardı. Yıpratıcı bir ilişkinin sonuydu doktora başvurduğunda. Aldatıldığını öğrenmişti. Üstelik deştikçe, bir yılı aşkın süredir bunun ilk olmadığını da öğrenmişti. Her şey aklına gelmişti de, aldatılacağını düşünmemişti. Aşık olmasına karşın, sevgilisinin davranışları nedeniyle mutlu olduğu zamanlar kısıtlıydı. Hepsine dayanabilirdi ama aldatılmaya asla! En baştan bunu söylemişti zaten. Ona çok güveniyordu. Bu güven için ilişkisini sürdürüyordu. Seanslar sırasında, boşandıktan sonra birçok ilişkisi olduğu ama sadece bu son ilişkisinin ve ayrıldıktan hemen sonra olan ilişkisinin uzun sürdüğü anlaşıldı. Diğer ilişkinin bitme nedeni de aldatılmış olmasıydı. Ama bu iki insan çok farklıydı. İlk ilişkisi barlarda gezen, evliyken eşini aldatan, hovarda bir adamdı. Sonuncuysa; akademik kariyeri olan, herkesin çok ciddi bulduğu biri...
2. SEANS: Hep verici olmuştu Sonraki görüşmeler, hayatındaki adamların pek farklı olmadığını ortaya koydu. Her ikisi de özgüvensizdi ama aksi davranmaya çalışıyordu. Onun gücü belli bir süre onlara iyi gelmiş, kullanmışlardı. Her ikisi de eğitimliydi ama para kazanamıyorlardı. Onlara maddi destekte bulunmuştu. Her ikisinin de aile sorunlarını çözmesine yardımcı olmuştu. Yani, her ikisi de ona her anlamda borçluydu ve onu aldatmışlardı. Üstelik aldattıkları insanlar, eğitim, sosyo-ekonomik düzey olarak kendisinden düşük seviyedeydi. Arada kısa ilişkiler yaşadığı insanlardan hep kendi ayrılmıştı ve onlar farklıydı. Terapinin sonunda; yaşadıklarının şansla ilgisi olmadığı, bu seçimlerin bilinçsizce ama kendinin olduğu, onu aldatanın bir anlamda karşısındakiler değil, kendi seçimleri, gereksinimleri ve istekleri olduğu sonucuna vardı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|