* Avrupalılar'ı ikna etmek konusunda ne kadar yol aldınız? Önce 'Avrupalı yatırımcıyı nasıl getiririz?' sorusuna cevap aradık. Sonunda bu işin ancak lobi ile olacağına karar verdik. Bunun üzerine bir fon kurduk. Bu fonla yurtdışından potansiyel alıcıları Türkiye'ye davet ediyoruz. Uçak ve otel masraflarını karşılıyoruz. Fuarları ve fabrikaları gezdiriyoruz. Bu yıl emeklerimizin karşılığını almaya başladık. Çünkü Avrupa'da 120 Euro'ya üretilen ayakkabıyı biz 60 Euro'ya satıyoruz.
* Yabancıların Türkiye'de yatırıma bakışları nasıl? TASD aynı zamanda Avrupa'daki sektörel konfederasyonun da üyesi. Bu yıl, 19 derneğin yöneticisi, sektörün geleceğini İstanbul'da tartıştı. Onlar, Çin'deki üretim zorluklarından bahsetti. Biz de, Türkiye'deki altyapıyı ve yüksek işçi potansiyelini anlattık. Gelip burada yatırım yapmalarını teklif ettik. Sıcak baktılar. Sonra İtalyan ve Fransız'lar bizi davet etti. 10 Türk firmasının temsilcisi olarak ay başında önce Fransa'ya, oradan da İtalya'ya geçtik. Fransızlar'la prensip anlaşması imzaladık. Türkiye'de yatırımla ilgilenecek 50-100 kişilik bir liste hazırlanacak. Bunlar Ocak 2005'teki fuara gelecek. Birkaç İtalyan taban firması daha önceden Türk şirketleriyle anlaşma yapmış zaten. Bu ziyaretimizde de ciddi teklifler aldık. Hem Türkiye'de üretim, hem de buradan Türkiye'nin komşularına pazarlama yapmak istiyorlar.