kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
  » Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Dizi çekimi fast-food'a dönüştü
Dizi çekimi fast-food'a dönüştü
'Bebeğin adını ışın koydu'

Dizi çekimi fast-food'a dönüştü

Tiyatro ve dizi oyuncusu Emre Kınay, son günlerde alevlenen 'oyunculuk polemiğine' son noktayı koydu: "Herkes ortalıkta oyunculukla ilgili ahkam kesiyor ama oyunculuğun er meydanı tiyatro sahnesidir". Kınay, birkaç başarılı prodüksiyon dışında dizi çekimlerinin 'fast-food' bir hal aldığını söylüyor.

İki ay sonra dünyaya gelecek olan Duru Lalin'i sabırsızlıkla bekleyen Emre Kınay ve Emine Ün çifti, mutlu bir aile tablosu çiziyor. Uyumlu birliktelikleriyle dikkat çeken çift, kariyer planlarından günlük yaşamlarına kadar her şeylerine ortak karar veriyor. Aralarındaki tek sorun ise Kınay'ın sanat camiasıyla ilgili olarak potansiyel bir cümle kurması sırasında yaşanıyor. İşte o zamanlar Emine Ün hemen onu uyarıyor: "Ben sana evde sorarım!" Yılan Hikayesi dizisinden tanıdığımız Emre Kınay, şimdi atv'de İstanbul Şahidim'dir adlı dizide 'Aslan Fırat' karakterini canlandırıyor. Kınay'la yeni dizisi, oyunculuk ve babalık hakkında konuştuk...

* Emre Kınay'ı dizilerden tanıyoruz, tiyatrocu olduğunu biliyoruz ama seyirci onun hikayesini bilmiyor... Altı kuşak İstanbullu bir ailenin çocuğuyum. İlk, orta ve liseyi Küçükçekmece'de okudum. Avukat olmak isterken babam ve annemin tanışıp evlendikleri yer olan tiyatroda karar kıldım. 1990'da konservatuvara girdim. 1995 yılında mezun oldum. 1992'den bu yana profesyonel olarak tiyatroda çalışıyorum. Televizyon ise benim hayatımda çok sonra başladı.

'HER ŞEYİN BİR ZAMANI VAR'
* Geç mi fark edildiniz biraz?
Hayatta her şeyin bir zamanı vardır. Ben televizyonu geç tercih ettim. Tiyatro daha kutsal benim için. Çünkü tiyatro seyircisi sizin için emek harcamak zorunda. Evinden çıkacak, gelecek bilet alacak, salona oturacak, sesini çıkarmayacak, hiçbir şey yiyip içmeyecek; ben ne diyorsam onu dinleyecek. Oyunculukla ilgili herkes ahkam kesiyor ortalıkta ama oyunculuğun er meydanı tiyatro sahnesi. Beni geç keşfetmiş değiller, geç tercihimden kaynaklandı. 1996 yılında Hande Ataizi ve Aytaç Arman'la birlikte "Yüzleşme" adlı dizide oynamıştım. Türkiye'de kötü adam olarak başlarsanız, öyle gider ama benim öyle olmadı. Bir iki oyuncudan biriyim kötü başlayıp iyi karakter oynayan.

* Oyunculukla ilgili herkes ahkam kesiyor dediniz. Özcan Deniz'in oyunculukla ilgili ahkam kesmesine Mehmet Aslantuğ da tepki gösterdi. Siz ne düşünüyorsunuz? Ben bir caz delisiyim ama Özcan Deniz'in son albümünü çok beğendim, iyi de oynuyor ama onun asıl mesleği şarkıcılık. Mehmet aslında haklı. Bir de şöyle ilginç bir nokta var, ses sanatçısı olduğu halde dizide onu bir başkası seslendiriyor. seslendiriyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Özcan iyi niyetli bir arkadaşımız. Daha önce de söylediğim gibi iyi de oynuyor. Ama onun akıl hocaları var galiba!

* Kendinizi en çok tiyatroda rahat ve başarılı hissettiğinizi bir röportajınızda söylemişsiniz. Bu kadar dizi ve ödül aldığınız sinema filminden sonra hâlâ aynı şekilde mi düşünüyorsunuz? Evet çünkü tiyatroda hakimiyet benim elimde. İki saat boyunca ben sahnedeyim. Hata oldu, dilim sürçtü, ayağım burkuldu gibi mazeret yok. Sette öyle değil. Grip olduğu için, konseri olduğu için çekimi iptal edenler var. Şarkıcı oyunculardan bahsediyorum. Eleştirmek için de söylemiyorum, bu işin doğası böyle, tiyatroda böyle bir şey yok. Ölmedikçe o oyun oynanır. Her gece o oyunu yeniden yaratıyorsunuz. Dolayısıyla orada kendimi daha rahat hissediyorum.

* Televizyonda popüler olduktan sonra oyunlarınıza gelen seyirci arttı mı? Eğer televizyondan gelen popülarite bana bir seyirci bile getirse o popülaritenin başımın üstümde yeri var. Ben insanlara bir şey söylemek istediğim için oyuncu oldum. Ama kendi hikayemi anlatmak için bu mesleği seçmedim. Evet basının bir grubuna uzak duruyorum; belki de bu nedenle çok iyi tanınmıyorum.

'KURTLAR VADİSİ' FAKTÖRÜ

* 'İstanbul Şahidimdir'de elinde silah olan birini canlandırıyorsunuz. Sizin tercihiniz mi?
Değil. Geçen yıl yayınlanan "Baba" dizisi bunların eleştirisiydi, silaha özendirmiyordu. "Baba'nın şansızlığı Kurtlar Vadisi'yle aynı anda yayınlanması oldu. Eli silahlı adamı oynuyorum diye eleştiri aldım ama eli silahlı adamın dizisini yapmadığımız zamanda seyredilmiyorsunuz. Ama İstanbul Şahidimdir'deki Aslan Fırat'ın eli silahlı değil. Can güvenliği için taşıyor.

* Bu yıl 12-13 proje geldiğini söylüyorsunuz. Neden bu diziyi seçtiniz? Bu dizi deneyimsiz oyuncularla deneyimli oyuncuları bir araya getirmesine rağmen, oyunculuk performansı en yüksek dizi. Bu standartta bir dizi daha var, 'İstanbul Masalı'. İkincisi, Türkan Derya'nın sadece çerçeveyi düşünmeyip, çok iyi bir oyuncu koçu olması. Bu benim tercih sebebim.

'BEN SORUMLULUK ALDIM'
* Çeşitli yardım projelerinde yer aldınız ama pek duymadık...
'Aşk da gizli, ibadet de' derler; o nedenle pek duyulmadı. Omurilik Felçlileri Derneği ile çalıştım iki yıl boyunca onlarla oyun sahneye koydum. Nakdi bir yardım edemedim ama bu oyunla ciddi bir maddi yardım sağlandı. Ayrıca tiyatro konusunda da onları cesaretlendirmiş oldum. Artık Omurilik Felçlileri Derneği'nin içinde yarı profesyonel bir tiyatro var. Bunu kurmuş olmaktan çok mutluyum. Bunu herkesin yapmasını istiyorum. Bir sorumluluk aldım ve tamamladım. Eğer bir sanatçı hayırsever bir vatandaş olarak bir kuruma hizmet verecekse gidip derneklerin binalarında kurs açsın.

* Siz tiyatro hocalığı da yaptınız değil mi? Evet Haliç Üniversitesi'nde ve birkaç yerde ders vermiştim. Şimdi yeni bir okulla görüşüyorum. Tiyatroda bir gençlik kulübü kurmuştuk. Öğrencilerim şimdi dizilerde, tiyatrolarda rol alıyor, gurur duyuyorum. Ödül alınca bile bu kadar mutlu olmuyorum. İstanbul Film Festivali benim için en doğru ödüldür Türkiye'de verilen. O ödülü aldım onur duydum ama dünyadaki gibi değil. Oscar gibi değil. Oscar zaten alamayız da. Başka lobiler onlar. Siyasetle çok alakalı. Adaletli değil.

'DİZİ KİRLİLİĞİ VAR'
* Her kanalda onlarca dizi var, bu furya nereye kadar?
TRT, atv ve Kanal D'nin yapımları bir kenara, diğerleri çok kötü. Fast-food'a döndü dizi çekimi. Kötü işler çıkıyor, bir dizi kirliliği var. Seyirci kaliteli işlere sahip çıkmalı. Bizim amacımız öncülükse ben öncülük yapmaya hazırım, 'İstanbul Masalı'nı, 'İstanbul Şahidimdir'i, 'Alacakaranlık'ı izlesinler iyi işler. TRT'de Nejat İşler'in oynadığı bir dizi var, bir de 'Çeberimde Gül Oya'. Kötü işlere pirim vermesinler...

AYSUN ÖZ GÜNAYDIN

DİĞER MAGAZİN HABERLERİ
 Tasarımlar görücüye çıktı!
 Mahsun'u Azarbeycan 4 bin kişiyle karşıladı
 İşte Kenan'ın yeni kızı Landi
 Kurşun Yarası'nın müzesi kurulacak
 İyiler ve kötüler belli oldu
 Nurgül genç oyuncuların dünya görüşünü simgeliyor
Zara raflarından kürkü kaldırıyor
Zara raflarından kürkü kaldırıyor
İspanyol moda zinciri markası Inditex, toplam 2064 mağazasının...
Votkanın tadını dansla çıkardılar
Votkanın tadını dansla çıkardılar
Türkiye pazarına girişini İstanbul'daki Crystal kulüpte verdiği bir...
Türk Ceza Kanunu Tasarısı
AKP'nin TCK tasarısını Meclis Anayasa Komisyonu'na geri çekmesinden...
Bağımsız Türkiye Komisyonu Raporu, Eylül 2004
Giriş
"Aralık 2004'te toplanacak Avrupa Birliği Konseyi,...
Bilişim Dünyası 2004
Avrasya'nın en büyük bilişim fuarı CeBIT Bilişim Eurasia, 31 Ağustos...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.