|
|
İstanbul Platformu
Bu köşe bir İstanbul Platformu. Siyaset, Belediye, sivil toplum örgütleri ve yaşadığımız kente ilişkin her sorunu bu platforma taşıyacağız. Sadece bizim gözlemlerimize, tespitlerimize ve anlatımlarımıza değil, aynı zamanda sizin eleştirlerinize ve yorumlarınıza da yer vereceğiz.
*** Rumeli Caddesi rahatlayacak mı? Mustafa Sarıgül-Şişli Belediye Başkanı "Alışverişin kalbi tekliyor" başlıklı yazınızı dikkatle okudum. Yazınızdaki eleştirilere katılmamak mümkün değil. Dünyanın hiçbir modern ülkesinde, trafik yoğunluğunun böylesine fazla olduğu, üstelik kentin en önemli alışveriş merkezlerinden birisi olan bir caddede, çift yönlü araç parkı ve kaldırım işgallerine rastlamak mümkün değil.(...) Rumeli Caddesi'nde, sözünü ettiğiniz çift yönlü parklanmayı ortadan kaldırmak ve burasını yayalar ve alışveriş yapan yurttaşlar için daha rahat hareket edilebilir bir konuma getirmek için, Valilik İl Trafik Komisyonu nezdinde resmi girişimlerde bulunduk. Bu konudaki gelişmeleri bizzat yakından takip edeceğim. İlgi ve duyarlılığınız için size çok teşekkür ediyorum.
*** Mehmet Kemal ÖZDEMİR Fatih Belediyesi Meclis Üyesi Öncelikle sizi yazdığınız yazılardan dolayı yakından takip eden bir kişi olarak meclis üyeleri konusuna değindiğiniz için teşekkür ederim. Ancak, yazıda yer alan bazı yanlış anlamaları izninizle düzeltmek istiyorum. Öncelikle ben Mehmet Kemal ÖZDEMİR Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi değil Fatih İlçesi Belediye Meclis Üyesiyim. 1996 yılından beri İGDAŞ'da işçi statüsünde görev yapmakta ve aldığım ücretle de ailemin geçimini sağlamaktayım. Bilindiği gibi Belediye Meclis Üyeliği ailemizi geçindirecek kadar maddi karşılığı olan bir iş değil; toplantı başına alınan cüzzi bir ücret karşılığı yapılan bir iştir. İGDAŞ'da işçi statüsünde çalışmakta olduğumdan Seçim Kanunu'na göre seçilme yeterliliği konusunda herhangi bir sıkıntı bulunmamaktadır.
*** Ali Baykan Eski MHP İstanbul İl Bşk.Yrd. Tek Kişilik Demokrasi Biz zaten 3 bin, 5 bin, 10 bin oy alınan yerlerde, okuldan, askerden arkadaş seçilmiş 300 kişiyle kongre yapmayı demokrasi ile bağdaştıramazken... Hele ki bir 'Milli Kurtuluş Hareketi'nin, söylemlerinin omurgasını 'tam bağımsızlık, adalet ve tam demokrasi' kavramlarının oluşturduğu ideolojik bir hareketin, siyasi temsil organında bu zulmün yapılıyor olmasını hiç hazmedemezken... Şimdi de, tek kişilik tasarrufları demokrasi diye yutalım mı?
|