|
|
Bir simitçiyle bir cumhurbaşkanı ne zaman bir araya gelir?..
Önceki gün neredeyse 40 bin kişi vardı İnönü stadında... O muhteşem görüntüleri izleyen bir yakınım bana şöyle dedi: "Biliyor musun, futbol neden bu kadar muhteşem bir olgu... Çünkü milyonlarcanız aynı anda aynı duygularla izliyorsunuz maçı... Bir cumhurbaşkanı ile bir simitçi aynı anda aynı gözlerle, aynı duygularla, aynı şeyleri yaşıyor... Taraftarlık böyle bir şey... O anda sınıf ayrımı yok, o anda zengin-fakir yok, o anda erkek yok, kadın yok... O anda hepiniz bir ailesiniz... Milyonlarca insana aynı anda böylesi bir duygusal paylaşımı taraftarlık adı altında yaşattığı için futbol bu kadar büyük... Ne kadar doğru söylüyordu... Önümde oturan eski Olağanüstü Hal Bölge Valisi Ünal Erkan da, yanındaki Saadettin Tantan da, 1 metre altında oturan Meclis Başkanı Bülent Arınç da aynı gözlerle, aynı duygularla izliyordu Beşiktaş-Galatasaray maçını... Onlar Beşiktaş'lıydı ve dondurulmuş o karede hepsi tek bir yürekti... Biliyorum, Bülent Arınç'ın türbanlı eşinden dolayı yıldızının hiç barışmadığı Cumhurbaşkanı da, Genelkurmay Başkanı da o karede aynı büyük yüreğin, Beşiktaş'ın bir parçasıydılar... Tersinden aynı şey, locadan maçı seyreden Mesut Yılmaz'la, onunla yıldızı hiç barışmayan bizim sevgili Mehmet Barlas için de geçerliydi... O an, ikisinin de yüreği, aynı anda öfkeleniyor, aynı anda seviniyor, aynı anda aynı şey; Galatasaray için atıyordu... Taraftarlık ve futbol böyle bir şeydi işte... Açıktan, kapalıya, kapalıdan numaralıya, numaralıdan şeref tribününe ve oradan milyonlarca eve uzanan o tek yüreklilik... Bunu yaşayan bütün taraftarlara, kendisi de bir taraftar olan Reha Muhtar'dan selamlar sevgiler...
|