| |
|
|
100 Temel Özet
Sanırım bütün köşe yazarları, bir biçimde yakınmıştır: "Efendim okumuyoruz; edebiyata, sanata gereken ilgiyi göstermiyoruz, özetlerle yetiniyoruz, sinemayı, televizyonu kitaba tercih ediyoruz..." Benzeri bir rahatsızlığı elbette ben de hissediyorum. Olay Woody Allen'ın yaptığı espriye benzedi: "Hızlı okuma kursuna gittim. Tolstoy'un 'Savaşı ve Barış'ını okuduk; olay Rusya'da geçiyor." Ancak yukarıda sözünü ettiğim yakınmanın... Hadi yalan demiyeyim ama... En azından bir kendini kandırma olduğunu düşünmeye başladım. Aslında "aleme verir talkını, kendi yutar salkımı" durumundayız.
*** Bütün bunları niye mi yazdım? Şöyle oldu. Cumartesi sabahı Milliyet'i elime aldım. O da ne? Yeni bir promosyona başlamışlar. İlk sayfada duyuruyorlar: 30 kupon biriktirene, Milli Eğitim Bakanlığı'nın geçenlerde tavsiye ettiği '100 Temel Eser'i vereceklermiş. 30 kupona mı? İnanılmaz! Düşünsenize: 100 koca kitap! Hemen ayrıntıları öğrenmek için iç sayfaya baktım. Ve ne kadar saf olduğumu anladım: Meğer 30 kupona 448 sayfalık bir kitap alacakmışız... Bu kitapta 100 Temel Eser'in özetleri bulunacakmış. Meğer "ezberci bir gençlik yerine; okuyan, araştıran, tartışan, eleştiren yaratıcı bir gençlik için" hazırlanmış bu özetler! Eser başına 4.48 sayfa düşüyor. Bu kitabı okuyarak yaratıcı hale gelen gençlere 100 Temel Eser hakkında istediğinizi sorabilirsiniz: Nazım Hikmet'in 'Manzara' ressamı, Eflatun'un 'Devlet' memuru, Balzac'ın 'Zambak' yetiştiren bahçıvan, Halide Edip'in 'Bakkal', Falih Rıfkı Atay'ın eski 'Çankaya' Belediye Başkanı, Gogol'ün 'Ölü' yıkayıcısı olduğunu şıp diye bileceklerdir. Not: Hayır, Milliyet'e 'takmış' değilim. Bizimki de dahil tüm gazeteler benzeri bir promosyonu yapabilir. Derdim şu: "Gençler okumuyor, yalapşap özetlerle yetiniyor" iki yüzlülüğünü bırakalım.
|