Duydunuz mu?
Sazanlara olta attım, kulislere kulak kabarttım, ince gözlemler yaptım ve sizler için tertemiz dedikodular biriktirdim. Ağabeylerim, ablalarım! İşte sizin için biriktirdiğim nadide dedikodulardan bir demet: AK Parti'nin kadın milletvekillerinden biri, yanında iki başörtülü arkadaşıyla İstanbul'un "in" restoranlarından Loft'ta bir akşam yemeği yemeğe kalkışınca restoran yöneticilerinin tacizine maruz kalmış. Başörtülü kadınların restoranın havasını bozduğunu düşünen yöneticiler, "Sizin için ayırdığımız süre doldu, oturduğunuz masa rezerveydi" gibi pek de inandırıcı olmayan gerekçelerle kadın milletvekilini ve başörtülü arkadaşlarını kapı dışarı etmeye yeltenmişler. Ama adı bende saklı olan AK Partili kadın milletvekili "mücadeleci" çıkmış ve restoran yönetimine karşı sonuna kadar dire- niş sergilemiş. Eski siyasetçi Kamer Genç, "Ünlüler Çiftliği" adlı programda yarışmacı olmak talebiyle ATV yönetimine bir dilekçe vermiş. Kamer Bey, amacının eğlence peşinde koşmak olmadığını vurguladıktan sonra ekliyormuş: "Bu program Tunceli'nin sorunlarını kamuoyuna anlatmak için bulunmaz bir platform olabilir". Kendilerine "Muzip İslamcılar Hareket Timi" adını veren kızlı-erkekli bir grup, alemi şaşırtmak için "Arkeoloji Müzesi'nde Bach konserine gitmek", "Açık Hava'da Nick Cave konserinde şarkılara çılgınca eşlik etmek" gibi bir dizi eylem planlıyormuş. Örgüt üyeleri amaçlarını "Kamusal alanın sınırlarının nereye kadar vardığını ölçmeye çalışıyoruz" diye açıklamışlar. Başbakan'ın katıldığı toplantılarda kalabalıkları yararak en öne ulaşmaya çalışan Hamdi Akın adlı işadamı, artık herkesin dikkatini çekmeye başlamış. Hamdi Akın için "Başbakan'ın bir göz iltifatına nail olmak için gösterdiği çaba takdire şayan" denilerek dalga geçiliyormuş. Kendisini açıkça "Müslüman Komünist" olarak tanımlayan AK Parti Milletvekili Süleyman Gündüz, tatil günlerinde Tophane'de okey oynayan seçmenlerine takılıp taban demokrasisinin en güzel pratiğini sergiliyormuş. İslami camianın önde gelen isimlerinden yazar Mehmet Şevket Eygi'nin "İslami kesimin kadınları besleme gibi giyiniyor" şeklinde verdiği demeç, en çok bakan eşlerini üzmüş. Kendi aralarında durum değerlendirmesi yapan bakan eşleri, "Eygi'ye haklarını helal etmeme" kararı almışlar. Tayyip Erdoğan'ın "Biz Türk'üz.." diye başlayan ve "Avrupa Birliği olmazsa olmaz değil" diye devam eden şaşırtıcı ve sarsıcı nutku en çok "cesur liberal" Can Paker'i derinden sarsmış. Paker, durumu normalleştirmek için şu yaklaşım denemesinde bulunuyormuş: "Bunlar Erdoğan'ın gerçek duyguları değildir, bir kızgınlık anında söylenmiştir". Onca iş güç arasında oğlu için bir düğün töreni düzenleyen Adalet Bakanı Cemil Çiçek, "tartışmasız bir tören için elimden geleni yaptım" diyormuş ama nelere dikkat ettiğini açıklamıyormuş. 12 Eylül öncesinin solcuları "Çemberimde Gül Oya" adlı diziye karşı örgütlenme çabası içine girmişler. Kurdukları derneğe "Dizilerdeki Karton Karakterlere ve Başarısız Kavga Sahnelerine Karşı Savaşım Derneği" adını veren eski solcular, "Herkese biz öyle değildik, öyle kavga etmezdik demekten yorulduk, çareyi örgütlenmede bulduk. Yakında 'Bu dizi bizi anlatamıyor' kampanyası başlatacağız" diyorlarmış.
|