|
|
Biraz basketbol konuşalım
Bundan 3 yıl önce 12 Dev Adam için hararetle tavsiye ettiğim ulusal takım koçu Tanjeviç'le bir konu hariç, hiç anlaşamıyoruz. Profesyonelliği ile hiç bağdaşmayacak şekilde "beş yıl önce, on yıl sonra" şarkıları söyler oldu. Sürekli "Bir zamanlar kartaldım"ı anlatırken, gençleşmiş 2010 takımını kurmaktan bahsediyor. Adamı eldeki bu kapasiteli ve çok değerli mevcut takımla "2005'teki Avrupa Şampiyonası'nda şampiyon olacak mıyız veya ne olacağız?" sorusuna getirmek ve yanıtını almak bir türlü mümkün olmuyor. Hakyemez ve saz arkadaşları korosu eşliğinde, "Sabredin çok iyi olacağız" ara nağmelerini o kadar çok yapıyorlar ki insan yoksa bunlar eldeki takımdan ümit mi kestiler diye korkulara kapılıyor. Koç ile anlaştığımız tek nokta puro kültürü alışkanlığı, onu da yanlış yer ve kişilerin yanında içiyor Bogdan... Maç sonrası kameraların arasında röportaj yaparken, spor salonunun ortasında puro içmenin alemi yok tabii ki. "Burası NBA mi?" diye veryansın ederler adama. Üstelik puroyu başarılı milli takım koçu Erman Kunter'i sırf puro içiyor(!) diye silmiş atmış Federasyon Başkanı'nın yanında içmiş. Vay kere vay. Ne derler hani "Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste" Eloğlu purosunun dumanını burnuna üfürüverir adamın.. Gene de biz işimize bakalım, bize yakışanı yapalım ve Tanjeviç'i uluslararası deneyimiyle bize ne katar diye değerlendirelim.. Teknik ve taktik olarak yanlış yoldaysa, her zamanki gibi bizce doğrusunu söyleyelim. Bence basketbol koçluğunu konuşalım.. Purosunu değil.
|