| |
|
|
20 yıl sonra..
Hayır, O. Henry'nin ünlü öyküsünden söz etmeyeceğim.. Meraklısı çıkarsa, bu enfes öyküyü de bir gün özetlerim ya.. Benimki öyle hüzünlü değil.. Mutlu son.. "Her şey 1984'te başladı.." Öyküler için klasik bir başlangıç cümlesi.. Los Angeles Oyunları'na gideceğiz.. Hem de o yıllar, biz kim, dünyanın en pahalı kentinde 20 gün otelde kalmak kim.. Nejat Kök, komitede görevli.. 3 ay evvel falan gitmiş. O daha uzun kalacağı için, bir minik daire kiralamış, hani mutfak, yatak, oturma odası ayni, stüdyo dedikleri Amerikan evi. Bir yatak var.. Yere de bir şilte serince oldu iki yatak.. Santa Monica'da.. Kentin bir ucu.. Basın merkezi Down Town, yani merkezde.. Öbür ucu.. 40-50 kilometrelik caddeleri olan bir kentten söz ediyorum. Sabahın köründe kiralık arabamızla çıkıyoruz.. Gecenin bir yarısı dönüyoruz.. Leş gibi yorgun.. Kafayı yastığa koyar koymaz, dalıyorum.. Hayır, baygın düşüyorum.. Ama bu bir iki dakikalık uykuya dalış hali sırasında kulağıma su sesi geliyor.. Bir de fısıldaşma.. Halim yok ki, kalkıp bakayım.. Bir gün erkence geldik eve.. Az sonra su sesi.. Fısıldaşmalar.. Bizim ev zeminüstü hemen birinci kat.. Pencereyi açtım, aşağı baktım ve gördüm.. Bir minik havuz.. İki kişilik küvet boyunda bir oyuk taş sanki.. İçinde su köpürüyor.. Hışır hışır.. İçinde bir oğlan, bir kız.. Onunla böyle tanıştım işte.. Nejat "Jakuzi" dedi.. Bir nevi banyo küveti, ama içindeki su, şiddetle basılan hava ile hareketli.. Bir yandan suyun içine basılan hava, öte yandan onun ittiği su içine giren vücuda müthiş bir masaj yaparmış.. Keyfi düşünüyor musunuz?.. Sevgilinizle, bahçede, doğanın içinde böyle bir jakuzide.. Yıl 2004!.. Hıncal Uluç'un Alkent'teki evinin bahçesinde şimdi böyle bir jakuzi var.. Evim, arabamdan sonra üçüncü lüksüm.. Hani geçen sene 1000A'yı gezmiştik ve size anlatmıştık ya.. Ev araçları, gereçleri, dekorasyon, falan filan.. Müthiş bir devamlı fuar adeta.. Orada bir dükkândan söz etmiştim.. Efor!.. Bahçe için boy boy jakuzileri de orda görmüştüm ilk.. Karar vermem çok uzun zaman aldı.. Evin içinde bir jakuzi var zaten.. İkincisi gerekli mi diye.. Tam "Yok canım" diyorum, aklıma Los Angeles geliyor, 20 yılın gerisinden.. Sonunda karar çıktı.. Vallahi beni Gülnur Hanım kandırdı.. Yolunuz Efor'a düşerse, sizi de kandırır, karışmam.. Efendim bu Dimension One Spas dünyanın lider havuz üreticilerindenmiş. Aquatic Fitness Sistemi ile hidroterapik masaja ek olarak, yüzme, eğlence ve egzersiz seçeneklerini sunuyormuş. 30 dakika yürüyüş 130 kalori harcarken, Aquafit Havuz 264 kalori yermiş.. Bahçeye hem de nasıl hava verirmiş.. İşten dönünce hem de nasıl stres attırırmış. Nasıl bir keyifmiş.. (Onu biliyorum, 20 yıldır..) Suyun sıcaklığını ve dalganın şiddetini siz ayarlarmışsınız. İçine girince su jetleri kan dolaşımını hemen hızlandırıp damarları açarmış. Oksijen hemen ağrıyan kaslara hücum edermiş. Toksinler atılır, kan basıncı düşermiş. Suyun kaldırma gücü ile vücut ağırlığı azaldığı için, eklem yerleri ve kaslar gevşermiş. Romatizma şikâyetleri bile eksilirmiş. Bundan iyisi Şam'da kayısı derler.. Sonunda bizim evin mimarlarından Ünal'a "Tamam" dedim.. "İşi bitir!.." Şimdi bahçemin bir köşesinde bir jakuzi var.. Ayni anda üç kişi kendimizi dalgalara teslim edebiliriz.. Hemen aklınıza kötü (Ya da çok iyi) şeyler gelmesin.. Burası Playboy Patronu Hugh Hefner'in zaman zaman filmler ve televizyonda görülen ünlü Mansiyon bahçesi değil.. Açılışı Ünal, Güven ve ben yaptık.. Bayıldık.. Ünal "Asıl kışın Hıncal Ağabey, kar yağarken bu jakuzide sıcacık dalgalara bırakmak kendimizi harika olacak" dedi.. Kız kardeşim Serpil bayıldı.. Tuzla'da onun bir yazlık evi ve kocaman bahçesi var.. Gelecek yaza hazırlık yapmaya başladı bile.. Ben de dördüncü lüksümü düşünmeğe başladım.. Gene Efor'da gördüğüm Buhar Odası..
|