Taciz var mı taciz?

Reha Muhtar'ın Türk medya tarihine geçmiş bir sözü vardı. 'Acı var mı, acı', şeklinde. Tıpkı, ''Rüşvetin belgesi mi olur peze...'' cümlesinin deyim haline gelmiş olması gibi
Ali Kırca'nın yönettiği atv'deki tartışmayı Reha Muhtar yönetmiş olsaydı, yüzde bir milyon şöyle soracaktı: Taciz var mı taciz?
Nitekim televizyondaki tartışmalar sırasında, sporcularımızdan biri, kendisine, belgesi, kanıtı var mı diye soran hasmına şöyle dedi. Tacizin belgesi olur mu kardeşim. Benim, dikkatimi çeken iki nokta ortaya çıktı bu tartışmalarda.
Birincisi, devlet kurumlarındaki baskıcı, feodal ve despot ilişkilerin yaygınlığı...
Orta yerde sahiden bir taciz var mı, yok mu onu kesin olarak bilmiyorsak da, şunu anladık ki, spor camiasında bile, (yüzlerce devlet kurumunu es geçiyorum) insanların üzerinde kurulmuş inanılmaz bir baskı ortamı var.
Dikkat ettiyseniz, halter kaldıran kadınlar, taciz vardı, taciz yoktu diye iki gruba ayrıldıkları halde, hemen tamamı, dayak ve baskıyı kabul ediyordu.
Öyleyse ortada tam bir döverim de severim de manzarası bulunuyor. Yani devlet kurumlarında hükmeden taraf, ister dövüyor isterse seviyor.
Gerçi davranışın sevme kısmı tartışılıyor ama dövme kısmında herkes hemfikir... Adı geçen antrenör, dövmedim, sövmedim, demiyor... Öteki suçlamaya yanıt veriyor: Sevmedim, veya sevmeye çalışmadım, diyor. Yani taciz yok, diyor. Şimdi işte benim bakış açımdan en önemli noktaya geldik:
Taciz nedir? Bir kadının cinselliğinden istifade etmeye çalışmak tacizdir de, o kadını dövmek taciz değil midir?
Tacizi ben, her hangi bir yöntemle bir insanı rahatsız etmek olarak anlıyorum.
Bunun ille de cinsel olması gerekmiyor. Herhangi bir kadını veya erkeği, hiçbir cinsel gönderme yapmaksızın da taciz edebilirsiniz. Hal ve hareketlerinizle, muhtelif kararlarınızla, söz veya duruşlarınızla veya buna benzer çok çeşitli yöntemlerle mümkündür bu
Ve kuşku yok ki, çok yaygın olarak yaşanmaktadır bütün bunlar. Şurası da muhakkak ki, bir kadın için tacizin en dayanılmaz, en sinir bozucu ve öfkelendirici türü, cinsel tacizdir. Bu bakımdan, öteki taciz çeşitlerinden ayrılır.
Ama dayak da, küfür de tacizdir. Vurgulamak istediğim nokta bu! Misali, hararetle tartıştığımız diğer konudan, zina olayından verebilirim.
Zina yapan bir erkek, eşini taciz etmiş midir etmemiş midir? Elbette, bir kadın için en yıkıcı tacizlerden biri de kocasının zina yapmasıdır.
Evli bir kadın için bu kadar küçük düşürücü bir olay, taciz değilse nedir?
Evli kadınların önemli bir kısmı hala eşek sudan gelinceye kadar dayak yiyor. Bu nedir? Düpedüz tacizdir. Kadını, ahırda bağlı eşekten daha küçük duruma düşüren bir taciz... Sözü bir karikatür ile bağlayalım: Türk basınındaki en sevdiğim çizerlerden Ramize Erer, geçenlerde bir zina karikatürü çizmişti. Bir genç biri yaşlı iki kadın konuşuyorlardı. Genç olanın kocası zina yaparken yakalanmıştı. Yaşlı kadın, genç kadına akıl veriyor, şikayetçi ol, hapislerde sürünsün lanet herif, diyordu.
Genç kadın ise şu cevabı veriyordu: Ya beni boşarsa diye korkuyorum!
Manzara-i umumiye kadın için her hal ve şart altında vahim görünüyor. Reha Muhtar, taciz var mı taciz, diye bana sorsaydı cevabım net olurdu: Taciz var, taciz!..