Meraktan çatlamam an meselesi, İstanbul Masalı hadisesi

Müjdemi isterim, dizi topuna girdim. Sıkıntılı tipler dizi takip edemez. En fazla sit-com. Çünkü yirmi sekizinci bölümden de kaynasan, yakalamak kolay. İster takıl, ister takılma... Ama diziler yok mu. Tam karın ağrısı valla. Elini veren kolunu kaptırıyor. En kritik noktada bölüm biter, devamı haftaya. Bekle babam bekle. Off ki ne of. 'Asmalı Konak' devrinde Allah'ım var çok dayandım. Zaten en çok satan kitaplar, herkesin bayıldığı şarkılar, diziler falan beni fena halde iter. Ve fakat pazartesileri işkence kıvamını almıştı. "Alo Ayben, akşam akalım mı?", "Deli misin Asmalı Konak izlicem", "Kankin coşalım diyo sen Asmalı derdindesin aşkol"... Ya da "Sedoş, Brad Pitt'in filmine gidelim", "Ayy ne Brad'i şekerim, Seymen dururken" (hay seni Seymenler götürsün). Kısaca pazartesi akşamları kaputtu. O da yetmedi kız toplantılarının da tadı kaçtı. "Seymen Bahar'ın tuttu kolundan şöyle çekti", "Sümbül Sultan bilmem ne etti". En son babamı da çekirdek çıtlayıp, Asmalı izlerken yakalayınca ümitlerimi kaybettim. Benim babam ki yılbaşı gecesi Discovery'de timsahların dünyasını izlemiş bir kişidir. Hey yavrum hey... O günlerde el mahkum, sürüye katıldım. Ya nasıl meraklardayım anlatamam. Bir hafta geçmiyordu valla. 'Asmalı' bitti biteli de kendi kendime and içtim. Dizi furyasına son! Derken geçen sene 'Bir İstanbul Masalı', 'Asmalı Konak' tahtına oturdu. Ama yer miyim, hiiç oralı olmadım. Geçen pazartesi arkadaşıma oturmaya gittim. Kadın asla dizi tipi değil, olsa olsa Cnbc-egillere takılır. İçim rahat, sezona nasıl başlarsan öyle gidermiş. Bu kış yırtacam anlaşılan. Ding dong kapı. Arkadaşın arkadaşı buyurdu. Hatun pek lokum, gırgır şamata takılırken "Hihh! Saat kaç? 'İstanbul Masalı' başlayacak". Benim bittiğim an o andır! Zaten daima neden kaçsam üstüme yapışır. Mecbur izleyeceğiz. Kim kimdir abicim? Az sonra vaziyeti kavradım. Mehmet Aslantuğ; 'Selim', bir de kız var Esma. Yani Selim'in sevdiği kız. Ana! Kız Selim'i bıraktı Roma'ya gitti. Bu Selim'in kardeşi 'Demir' deli bir şey galiba. Haydaa! Selim de Roma'da... Küt reklam! Off yaaa!.. İşin içinden çıkamayacağım, resmen ızdıraplardayım "Ay şekerim biraz anlatsana", "Şimdi eskiden Demir'le Esma beraberdi..." Deme! Kadıncağız, iki dakikada koca sezonu döküldü maşallah. Da.. Durum öyle karışık ki, aklımda tutabilmiş değilim. Velhasıl bütün gece koltukta büzülüp, sigara üstüne sigara yakıp. Zırt pırt araya giren reklamlara küfredip, yine de seyrettim. Özetle yine tövbe tutamadığımın resmidir. Meraktan çatlamam an meselesi. Ay acaba Selim'le Esma barışır mı?. Çarşamba gecesi de 'Avrupa Yakası' boyutuna yükseldim. Süper diziymiş. Şesu'yu tek tutarım... Korkarım bu kışın akıbeti bellidir. Eee kızlar haftaya pazartesi kimde toplanıyoruz?