Günter'in absürd temasları
AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu yüksek komiseri Günter Verheugen, Türkiye'nin AB yolundaki yolunu açmak (ya da kapamak) için temaslarını sıklaştırdı. Adam çalı süpürgesi gibi, çat burada, çat kapı arkasında... Bu Türkiye dostunu (!) takip ettik ve medyanın gözünden kaçan temaslarını saptadık.
Verheugen Samandıra'da: "Sen orta saha oyuncusu olmana rağmen sağbek oynatılıyorsun, sen ise joker gibi her yerde oynuyorsun ha. Tahta bir sol ayakla solbek mi olur? Hımmm. Bu, Fener taraftarına işkence demektir. Bunu rapor edeceğim!"
Verheugen Eminönü'nde: "Ne demek kardeşim balık-ekmek yok, yerine suşi verelim? Ben sırf bunun özlemiyle geldim Türkiye'ye. Eminönü'nde balık-ekmeğin kaldırılması gurme haklarına aykırıdır. Rapor edilecek."
Verheugen SHOW TV stüdyolarında: "Pazar Keyfi'ni sunmayacağım kardeşim! Televole sunucusu niye yıllardır sağa-sola yürüyor. Eski kasetleri seyrettim. Çişi gelen bi adamı tuvalete yollamadan çalıştırmak insan haklarının çiğnenmesi demektir. Herkesin istediğinde işeme özgürlüğü var. WC'ye sokmuyorsanız AB'ye de giremezsiniz!"
Verheugen Ali Sami Yen'de Eski Açık'ın gişelerinde: "Ne demek tribün kapalı kardeşim? Ben fanatik Galatasaray taraftarıyım. Maçları bu tribünden gizli gizli senelerce izledim. Bu tribün uğurlu. Bu yaptığınız insan ve aslan haklarına aykırı!"
Verheugen Tahtakale'de: "Neeee?! Terminal'le Hellboy filmlerinin korsan baskı DVD'leri yok mu? Bizim oğlan istiyor. Avrupa'da hiçbir yerde bulamadım. Yasak masak anlamam. Bulun çabuk yoksa AB'yi rüyanızda görürsünüz!"
Verheugen Reha Muhtar'la: "Demek çok soru soruyorsunuz diye size haber bülteni sundurmuyorlar artık. İnsanların soru sorma hakkı elinden alınamaz kardeşim. Bu Reha Muhtar olsa bile. Zor zor... Bu kafayla AB zor!"
Verheugen Florya'da: "Hagi Bey, valla ailecek hastanızız. Duydum ki yönetim işinize karışıyormuş, istediğiniz transferleri yapmıyormuş. Emret, Özhan Canaydın'ın Monaco'daki işlerini bozdurayım. Kopenhag Kriterlerine 'Galatasaray 100'üncü yılında şampiyon olmazsa müzakere tarihi verilmez' maddesini ekleteyim..."
Verheugen Şenol Güneş'le: "Olacak şey değil! Sen tut dünya üçüncüsü takımın hocasını görevden al. Niye? Adı sanı duyulmadık bir Avrupa ülkesinin takımına elenip Avrupa Şampiyonası'na gidemedi diye. Ne var? Genç yeteneklerin önünü açmışsınız. Avrupa'da bir ülkeyi sevindirmişsiniz. Karşılığı kapıyı göstermek ha? Ondan sonra da bize niye hep AB kapıyı gösteriyor diyorlar. Daha çok görürsünüz kardeşim çook..."
Verheugen Türkiye'den ayrılmadan evvel havalimanının tuvaletinde ayna karşısında: "Şu gözlere şu dudaklara bak, meymenet yok! Kurbağa gibi, ne bu böyle? Ben böyle bir adam mıydım? Hayır, filinta gibiydim. Brad Pitt elime su dökemezdi. Bu Türkler'in aynaları çok alaycı... Her yer güldüren aynayla dolu. Böyle olmaz. AB'yi rüyalarında görürler"...
|