|
|
|
|
|
|
SABAH İstanbul
Büyükşehir Belediye Meclisi yeni yasadan sonra ilk kez toplandı. Toplantıda neler oldu? Hangi komisyonda neden kavga çıktı.
İmar direnişi
İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi yeni yasadan sonra ilk toplantısını geçtiğimiz ay yaptı. Toplantı çok kalabalık ve çok hareketliydi. Çünkü bir ilk yaşanıyordu. TBMM'de kabul edilerek yasallaşan 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun öngördükleri ilk kez bu toplantıda uygulanacaktı. Bu kanunla daha önce 203 olan üye sayısı da 293'e çıktı. Yani Büyükşehir Belediyesi'nin sınırları il sınırlarını da içine katarak büyüdü. Bu nedenle sandalye bulmak bile sorun oldu. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'ndeki sandalye dağılımı ise şöyle; AK Parti 199, CHP 64, ANAP 21, DYP 7, SP 1, DSP 1 İstanbul'un kaderi Meclis'e seçtiğimiz 292 kişi ile Başkan Kadir Topbaş'ın elinde. Peki, orada neler olup bittiğini biliyor muyuz? Örneğin yeni yasadan önce İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi komisyonları nasıl oluşmuştu? Komisyonlar çoğunluğu elinde bulunduran AK Partili üyelerden oluşmuş ve tek bir muhalefet partisi üyesine yer verilmemişti. Bu durum sadece yasal bir zorunluluk olduğu için bütçe komisyonunda farklıydı. Şimdi yeni yasa bunu değiştirdi. Kuşkusuz hükümet diğer alanlarda olduğu gibi burada da önemli bir adım attı ve muhalefetin komisyonlarda yer almasını sağlayan yasayı hayata geçirdi. Eminim İstanbullular'ın çoğunluğu bu durumdan habersiz. Dünyanın çağdaş ülkeleri yerel yönetimlerini güçlendirerek demokratikleşmenin, iyi yönetilmenin ve kalkınmanın yollarını bulalı yıllar oldu. Ama Türkiye yıllardır idari yapılanmada beklenen reformları gerçekleştiremedi. Çünkü bizde sadece merkezi siyaseti yürütenler değil, yerel siyaseti yürütenler de birbirine güvenmiyor. Sadece yasaların zorlamasıyla demokrasi bir yaşam biçimi haline gelebilir mi? Gelmiyor kuşkusuz. Bu son toplantıda bunun çarpıcı bir örneği yaşandı. Yasanın zorunlu kıldığı komisyonlara muhalefet üyelerinin alınması olayı özellikle iktidar partisi AK Parti grubu içinde yoğun tartışmalara neden oldu. Ama haksızlık etmeyelim, sadece bir komisyon için bu tartışma yaşandı. Peki hangi komisyondu bu? Şöyle son 30 yıllık İstanbul tarihine baktığımızda hangi komisyona seçilmek kavgalara neden oldu ise o komisyon. Yani İmar Komisyonu. Yerel seçimlerden sonra oluşan komisyonun 7 üyesi de AK Partili. AK Parti, M. Ergün Turan, Hamza Çebi, M. Ulvi Çınar, Muzaffer Sürmen, Sefer Kocabaş, İbrahim Öztürk ve Mustafa Demirkan'dan oluşan kendi 7 üyesinden 2'sinin çekilmesini istiyor ama kimseyi ikna edemiyordu. İkna çalışmaları saatler sürdü. Sonunda bir kişi, Mustafa Demirkan ikna edildi. Nasıl edildiğini bilmiyoruz tabii... Ama sorun yine çözülmedi. İkinci kişi ikna olmayınca Meclis'in üye sayısını artıran yeni yasa imdada yetişti ve alternatif çözüm bulundu. Meclis Komisyonları'ndaki üye sayısı 7'den 9'a çıkarıldı. Böylece İmar Komisyonu'ndan ayrılmamak için direnen AK Partili üye yerinde kalırken, muhalefet partilerine de yer açıldı. Bu duruma göre, Belediye Meclis komisyonlarının dağılım şöyle oldu: AKP 6, CHP 2, ANAP 1. Şimdi, akıllara takılan soruyu soralım; İnsan Hakları Komisyonu'na veya Engelliler Komisyonu'na seçilmek için başvuracak insan bulunmazken, İmar Komisyonu'nda kalmak için bu direnç, bu ısrar niye? Kimseyi zan altında bırakmak istemem ama geçmişte haber yaptığım için yakından biliyorum, İmar Komisyonu bir şehrin geleceği açısından çok önemli. Bu önem de altına imza attıkları kararlardan kaynaklanıyor. Trilyonluk kararlara bu komisyonda imza atılıyorsa kimse yerini kolay kolay bırakmaz. Yani. Yani şu; son on yılın İmar Komisyonu üyelerinin seçildiği günle bugünkü işlerine ve mal varlıklarına bakılırsa ne demek istediğim daha iyi anlaşılır. Bu nedenle mevcut komisyon üyelerini bu iddiadan hem tenzih ediyor, hem de dikkatli olmaya çağırıyorum.
Mahmut Övür
|
|
|
|
|
|
|
|
|