 |  |
 |
|
Fıkra gibi olay
Otel odasına icra memurları giriyor. Fransız kadın saçlarını kurutuyor, kocası giyiniyor.
Turistler önce otel görevlilerinin geldiğini sanıyorlar. Ama öyle olmadığını anlamaları uzun sürmüyor.
Çünkü görevliler, birer birer eşyaları götürmeye başlıyorlar.
Önce küçük buzdolabını kaldırıyorlar. Sonra televizyonu...
Fransız karı koca resepsiyona telefon ediyor:
"Kaldığımız odayı boşaltıyorlar. Bu nedir?"
"Telaşlanmayın efendim, sizinle ilgili bir konu değil. Otelin sahipleriyle işleticileri arasında hır çıktı."
Turistler bir şey anlamıyor ama mecburen anlamış gibi yapıyorlar.
Otelin başka katlarından ve bloklarından da bir sürü adam, eşyaları boşaltmaya devam ediyorlar.
150 oda turist dolu ama farketmez.
Usul usul restoranı, lobiyi, barı ve kahvaltı salonunu da götürecekler. Otel dımdızlak kalacak... Bu bir hikaye değil. İstanbul Laleli'deki 5 yıldızlı Merit Otel'in başına geldi bu...
Peki, otelin suçu ne, İstanbul'un suçu ne? Milyonlarca dolarla yaratılmış 5 yıldızlı bir otel, insan eliyle öldürülüyor.
Efendim, bu otelin mülkü aslında THK'ya aitmiş, NET Holding tarafından işletiliyormuş... Bir de küçük ortak varmış, o küçük ortak kira bedelinde anlaşmazlık çıkarsa, "tahliye şartını" sözleşmeye koymuşmuş...
Netice itirabiyle, işletici firma ile mülk sahibi kira bedelinde anlaşamamışlar.
Mahkemeye gitmişler. Mahkeme de açmış kanun kitabını, demiş ki, "Madem anlaşamadınız, o zaman tahliye edin!"
İnsanlar anlaşamıyor, anladık, peki niye İstanbul 5 yıdızlı bir otelini kaybediyor? Bu otele dökülen paralar, emekler, milli servet ne olacak?
Mahkemeler, sadece kağıt üzerindeki "şekil şartlarına" bakarak karar vereceklerine, niçin daha akil çözüm yolları yaratmıyorlar?
Bunları sormakta tamamen haklıyım çünkü: Otel tahliye edilecek. Bütün eşyalar yedd-i emine götürülecek. Zebil ziyan olacak... Turistler, kötü hatıralarla çekip gidecekler. Sonra, anlaşamayan taraflar oturup anlaşacaklar. Otele yeniden giydirilecek. Paralar havaya savrulacak.
Sanki çok paramız varmış da, neremize koyacağımızı bilemiyormuşuz!
|
