|
|
Beyoğlu iyi... Ya İstanbul?
Sinemalar semti Beyoğlu daha da iyiye gidiyor. Gözümüzden kaçmıyor; artık sokaklar çok daha temiz. Yeni açılan 4 salonlu Magestic sinemaları son derece sempatik. Starsbucks gibi uluslararası kurumların yanı sıra, Bolulu Hasan Usta'nın tatlıları, Borsa'nın yeni self-servisi gibi ünlü yerli kuruluşlar da, caddenin kimliğini daha iyiye götürüyor. İnşallah daha da iyi olacak. İstanbul'a gelince... Bu kentin turizmi, gerektiği gibi ele alınmıyor, İstanbul tek başına bir marka olamıyor. Bu konuda fikir ve öneri doluyum; çünkü basındaki yazarlar arasında, 'bilfiil' tercüman-rehberlik yapmış olan tek kişi benim. Demek ki, 30 yıl boyunca İstanbul'u, hem de çok farklı ulusların gözünden gördüm, sorunlarını yakından tanıdım. Geçenlerde anakent belediye başkanı bir danışma kurulu toplamış; kentin turizmle ilişkisi konusunda kararlar almak için... Basına yansıyan başlıca kararı okurken çok güldüm: Cemil İpekçi, simitçiler için özel giysi hazırlayacakmış. Yani kel başa şimşir tarak... Ben o toplantıda olsaydım, öncelikle önereceğim şeylerden biri, Kariye çevresinin ele alınması olurdu; vakıf arazilerindeki yıllanmış çirkin gecekondularla, yıpranan ahşap evlerle, korkunç trafikle... Ve, kaderin cilvesi, o toplantıdan bir-iki gün sonra, Milliyet Gazetesi güzel bir haberde Kariye Mahallesi'nin nasıl çöktüğünü gayet iyi ortaya koymaz mı? Demek ki başkan fantezi kurullar toplayacağına basını iyi izlese, daha iyi önerilerle karşılaşabilir.
|