|
|
Hıncal'a geçmiş olsun!
Sevgili Hıncal Uluç geçenlerde bizim eleştirmenlerin burun kıvırdığı gerilim filmi "Hayatın Benim"i beğendiğini yazdı. Ve böylece bana katıldı. Ama daha da önemlisi, eleştirmenlerin hemen hepsinin çok beğendiği, seyircininse pek ilgi göstermediği çok özel bir filmi, "Hayatın İçinden"i de çok sevdi ve övdü. Amerikan bağımsız sinemasının bu çok hoş örneğini beğenip okurlarına da tavsiye etmesi asıl güzel olan... Ama sen misin bunu yapan!... Hemen okurlarından tepki gelmiş. Hatta biri "Hafta sonumu mahvettin" türünden bir şeyler yazmış. Hıncal'ı bu güzel filmi de beğendiği için elbette ve içtenlikle kutluyorum. Ama böylece, o da biz eleştirmenlerin konumuna düştü ve dersini aldı. Alışılmadık, normlara uymayan, insan gerçeğini doğallıkla ve içtenlikle yansıtan birçok filmin başına geldiği gibi, bu film de herkese, her nabza göre değil. Ne var ki siz eğer böyle bir filmi beğeniyorsanız, tepki alma pahasına da olsa bunu yazacaksınız. Küfür de yeseniz, tehdit de alsanız, beğendiğiniz şeyi savunacaksınız. Hıncal'ın, bir kerelik de olsa, zaman zaman oldukça sert biçimde eleştirdiği biz sinema yazarlarının konumuna düşmesi, acaba bir takdir-i ilahi midir? Ve de bizi daha iyi anlamasını sağlar mı dersiniz?
|