|
|
|
|
Hırsız Var'da milyarlık gece elbiseleri parçalandı
Çekimleri devam eden 'Hırsız Var' filminin kostümleri, 2004 yaz koleksiyonumdaki modellerden oluşuyor. Defilelerdeki gibi, elbiseleri korumak için sette müdahale edemiyordum. Dahası bu filmde üstü işlemeli milyarlık gece elbiseleri parçalandı ve ben sadece uygun yerlerini sökerek, parçalanmadan yırtılmasını sağlayabildim....
Yaz bitiyor... Ekibim ve ben nihayet bir hafta tatil yapabilecek fırsat yarattık... Tatildeyim yani, Göcek'te... Tatil kavramı herkese göre değişiyor. Beni en çok dinlendiren ve keyif veren tatil biçimi teknede olmak. Yanıma sadece küçük bir çanta alıp gidebiliyorum. Tekne üzerinde gündelik hayatın eşya karmaşasından bile arınıyor insan, mayo, bir iki t-shirt ve şort yetiyor. Şık ve uygun giyinmek, zaman ayrılması gereken bir şey ve sanırım hepimiz için yoğun iş tempolarımızda bunu yapmak bazen zor oluyor. Tatilde insanlar iş öncelikli olarak birçok şeyin stresinden uzaklaşır. Ben de tatil yaparken birçok farklı şey gibi günlük giyim kurallarından uzaklaşmayı seçiyorum doğal olarak... Aslında günlük yaşantımda da giyim, fazla zaman ayırdığım, ayırabildiğim bir şey değil. Sanırım buna en büyük sebep mesleğim, doğal olarak giyime olan farklı bakış açılarım, giyimi farklı yaşayışım.
KOSTÜMLER KARAKTERLERE UYGUN Bütün ekip tatildeyiz ama tatile çıkmadan önce bir film için çalıştık. Yoğun ama keyifli bir süreçti. Çekimleri devam eden 'Hırsız Var' filminin kostümlerini hazırladık. Bu işbirliği teklifi geldiğinde, işimi farklı bakış açılarından yapmanın, böyle bir deneyimin keyifli olacağını düşündüm. Her şeyden önce Haluk Bilginer ve Gülse Birsel ile çalışmak, onların filmdeki karakterlerine uygun tasarımlar hazırlamak ve provalar çok keyifliydi. Ve tabii Haluk Bilginer gibi böylesine profesyonel ve mütevazı biriyle çalışmak ayrı bir mutluluktu açıkcası. Geçtiğimiz kış televizyonda seyrettiğim birkaç programdan biriydi Avrupa Yakası. Gülse Birsel'in bugüne kadar yapmış olduğu işleri düşündüğümde pozitif elektiği olan, zeki, kendiyle barışık, ne istediğini bilen birini canlandırmıştım kafamda. Tanıyınca yanılmadığımı anladım. Buna ek olarak; vücudunun muntazamlığı, hazırladığım kostümlerden daha keyif almamı ve daha rahat çalışmamı sağladı. Gamze Özçelik filmde bir mankeni canlandırıyor. Bu yaza ait koleksiyonumdan iki modelin rengini değiştirerek Gamze'ye uyarladık. Film kostümü hazırlamak, belki sıfırdan hazırlanan bir koleksiyondan daha kolay gibi görünebilir ama aslında çok fazla detay düşünmeyi gerektiriyor. Mesela Gülse Birsel için bir tuvalet gerekiyordu. Aynı tuvaletten üç adet hazırladık. Çünkü rahat hareket edebilmeleri için farklı teknikler düşünülüp uygulanması gerekiyordu. Haluk Bilginer için de seçilenkumaşlar yumuşak ve ipeksi dokular olunca çabuk kırışıyordu. Kostümlerinden sekizer adet hazırlayarak, sık değiştirmesini sağladık.
KIYAFETLER NELERE MARUZ KALDI... Filmde hareketli sahneler ağırlıkta. Yönetmen Oğuzhan çok detaycı ve istediğini yakalamadan bitirmiyor; defalarca tekrar yapılıyor... Ama istediğini yakaladığı zaman da mutlaka yüzünde bir gülümseme beliriyor. Ben özellikle defile sahnelerinin çekimleri sırasında film setindeydim ama fazla da duramadım orada... Bizim ne emekler verip, hazırladığımız defile kıyafetlerinin prova çekimleri nedeniyle tüm gün mankenlerin üzerinde, nasıl bir hal aldığını gözünüzün önüne getirin. Dayanamazdım o manzaraya... Defileler sırasında giyinik mankenin bir şeyler yemesi, vücudunu kremlemesi, oturması, kalkması söz konusu bile olmaz. Halbuki burada, benim böyle bir şeye müdahale etme şansım yok. Kime ne diyeyim? Bir kere "Evet" demişim, yapılacak tek şey, kıyafetlerin nelere maruz kaldığını görmemek için oradan uzaklaşmak. Zaten gördüğüm nadir sahnelerden biri bana yetti... Elbisenin manken üzerinde yırtılması gerekiyordu. Yönetmen elbiseyi nasıl yırtacağını tarif ediyor, ben de "Olmaz bu yırtılacak elbise değil" diyorum. "Üstü tamamen işleme, o işlemeyi bulmak, oturtmak için ne çok emek verildi!.." Bunu anlatmaya çalışıyorum, bir yandan da çözüm bulmaya... Yeni bir şey dikmeye vakit yok, elbiseyi değiştiremiyoruz daha öncesinde çekilmiş bağlantılı sahneler var. Sonunda belirli yerlerini söküyorum; en azından parçalanmadan yırtılacak hale getiriyoruz. Anlayacağınız bu filmde milyarlık gece elbiseleri parçalandı. Fakat beni mutlu eden şey, tüm koleksiyonum olmasa da çoğu kullanıldı filmde. Film sayesinde herkes defile, koleksiyon çalışmalarını, kulisleri izleyecek. Ayrıca 2004 ilkbahar-yaz koleksiyonum seneler sonra bile olsa 'Hırsız Var' filminde güzel bir hatıra olarak kalacak. İyi haftalar dilerim...
DilekHanif
|
|
|
|
|
|
|
|
|