ABD'de başlayan cinsel ayrımcılık davaları Avrupa'ya da taşındı. İngiltere'de 14 bin kadın mahkemeye başvurdu. AB, 2005'te cinsel tacizi, cinsiyet ayrımcılığı sınıfına dahil edecek.
ABD'de başlayan cinsiyet ayrımcılığı davaları Avrupa'ya da sıçradı. Ekim 2005 tarihinde yürülüğe girecek değişikliğe göre Avrupa Birliği (AB) ilk kez tacizi cinsiyet ayrımcılığı sınıfına sokacak. Haftalık BusinessWeek dergisinin haberine göre düzenleme ülkelerin hukuki düzenlemeler ile işyerindeki cinsiyet adaletini sağlamasını da şart koşuyor. ABD ve İngiltere bu düzenlemeleri daha önce yaptı. Bu nedenle cinsiyet ayrımcılığı konulu davalar sıklıkla görülüyor. Son bir yılda İngiliz İş Mahkemeleri'ne yapılan cinsiyet ayrımcılığı davası için 14 bin 284 kişi başvurdu. ABD'de aynı dönemde 24 bin 362 dava konusu oldu. İngiltere'de dava konusu olmadan birçok olayın geri çekildiği veya mahkeme dışında çözümlendiği bu nedenle gerçek dava sayısının daha yüksek olabileceği yorumları da yapılıyor. İngiltere'nin en büyük cinsel taciz davasınında, yatırım bankası Merrill Lynch çalışanı kadın 13.5 milyon dolar tazminat talep ediyor. Davanın oturumu 31 Ağustos'da yapılacak. British Airways çalışanı kadınları ise çocuk sahibi olduktan sonra part-time çalıştıkları için cezalandırılınca dava açtı. İngiltere ve ABD'de bu gelişmeler yaşanırken kıta Avrupası'nda cinsiyet ayrımcılığı davalarına sık rastlanmıyor. Bunun nedeninin hukuki düzenlemeler olduğu belirtiliyor. Cinsel tacizin ayrımcılık olarak kabulünden sonra bu konudaki dava başvurularında patlama yaşanabileceği yapılan yorumlar arasında. Fransız hukukçular birini öpmeye çalışmanın veya cinsellik içeren bir söylemin cinsel taciz olarak nitelendirilmediğini belirtiyor. Örneğin Fransa'daki en büyük cinsel taciz davasını bir erkek açmış. İş gezisi sırasında bayan çalışanlara uygunsuz davranışı yüzünden işten atılan çalışan şirketi kendisine ayrımcılık yapıldığı gerekçesi ile dava etmiş. Bu kişi dava sonucundan 616 bin dolar tazminat kazanmış. Almanya'da da cinsel ayrımcılık davalarını açanların yüzde 80'lik kısmını erkeklerin oluşturduğu belirtiliyor.