Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) et ve tırnak gibiler. BDDK'dan ayrı bir kurumsal kimliğe kavuşan TMSF'nin rüştünü ispatlama çabası mali sektörün geleceği açısından çok önemli. Her iki kuruluş görünürde yakın çalışıyor. Ancak, BDDK ile TMSF arasında endişe verici bir iletişim yetersizliği olduğuna dair sinyaller de geliyor. Örneğin, bazı çevrelerin hedefi haline getirilen Çukurova Anlaşması'nın tüm detaylarıyla BDDK yönetimi tarafından bilinmediği konuşuluyor. Bu bilgiye göre BDDK olaya sadece Yapı Kredi Bankası'nın sahipliği yönüyle dahil oluyor ve yeni ödeme planına Yapı Kredi'nin kayıtsız şartsız satışını garanti altına alarak ikna oluyor. Şimdi BDDK ve TMSF'nin farklı yönetimleri olması bankacılık sektörüne yönelik etkin önlemlerin gecikebileceği kuşkusu yaratıyor. Sektörün şu anda sağlıklı olduğunu ancak katetmesi gereken mesafeler de bulunduğunu BDDK yönetimi, dile getiriyor. Ama yine de tedbir olarak Kredi Kuruluşları Kanun Taslağı'na her iki kurumun eşgüdüm içinde çalışmasına ilişkin bir mekanizma eklemeyi de ihmal etmiyor. Hemen belirtelim BDDK leasing, factoring ve tüketici finansman şirketlerinin yanı sıra sigortacılık şirketlerinin de gözetim ve denetimine talip olduğunu ilgili bakanlara iletti. IMF'nin de mali sektörün tüm yönleriyle BDDK'nın yakın markajında olmasını istediği biliniyor. Zaten sigortacıların büyük bölümü bankalar tarafından kurulan şirketler.