Akdeniz'e Rus enerjisi
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in gelecek hafta Ankara'ya yapacağı ziyarete, siyasi veya stratejik olmaktan öte ticari gözle bakılıyor. Türkiye ile Rusya, zaten bölgedeki gelişmelere uzun süredir benzer siyasi eğilim gösteriyor. Irak operasyonu, İran, Suriye ve İsrail ile ilişkilerde de görüldüğü gibi, bölgede benzer tavır içinde. Bu nedenle Ankara ve Moskova, Putin'in ziyaretinin, 2003 yılında 6.8 milyar dolar seviyesinde olan ticaret hacmini arttırmak için ticari ilişkilerin geliştirilmesine zemin olmasını istiyor. Rusya'dan ilk kez Devlet Başkanı düzeyinde gerçekleştirilecek ziyaretin, bazı projelerin hayata geçirilmesi için ikili ekonomik anlaşmalarla taçlandırılması hedefleniyor. Bu amaçla ziyaret sırasında kesinleştirilmek üzere dört önemli konuda prensipte anlaşmaya varılmış. Bunların başında, Rusya'dan doğalgazı Samsun'a kadar Karadeniz'in altından taşıyan Mavi Akım geliyor. Türkiye 2010 yıllarından itibaren Rusya'dan 30 milyar metreküp doğalgaz satın alacak. 2008-2010 yılından sonra Mavi Akım'dan gelmesi planlanan doğalgaz miktarı ise 16 milyar metreküp... Gazprom, Türkiye'nin ihtiyacının çok üzerindeki gazı, Akdeniz'e indirmek istiyor. Samsun'dan Ankara'ya kadar gelmiş olan hattın, Yumurtalık'a uzatılması amaçlanıyor. Yumurtalık'tan sonra da doğalgazın likit hale getirilip, (LNG) gemilere yüklenerek satılması hedefleniyor. Enerji Bakanlığı üst düzey yetkilisinin aktardığına göre, yapılan ön görüşmelerde bu konuda prensipte anlaşma sağlanmış. Uzun vadede de bu hattın İsrail'e, hatta Lübnan üzerinden Mısır'a kadar çift taraflı çalışabilecek şekilde götürülmesi projeler arasında bulunuyor. Böylece, Irak'tan Kerkük petrolünün iki hat ile aktığı Yumurtalık da Ceyhan'ın yanında bir diğer önemli enerji santrali olacak. Tuz Gölü Projesi Gazprom'un ilgilendiği bir diğer proje de Tuz Gölü Yer Altı Depolama Tesisi... Tuz Gölü'nün altındaki tuz yataklarına (tuz domlarına) doğalgaz depolarının yapılması uzun süredir Türkiye'nin yürüttüğü bir projeydi. Aktarıldığına göre, Gazprom bu projeye ortak olmak istiyor. Mavi Akım'dan gelecek gazın bir miktarını da burada depolamayı hedefliyor. Enerji Bakanlığı'na göre, bu konuda yapılan ön görüşmelerde önemli bir mesafe kaydedilmiş. Hatta, Rusya Devlet Başkanı'nın gezisiyle birlikte bu konuda bir protokolün imzalanması söz konusu olduğunun altı çiziliyor. Gazprom, Türkiye'deki yatırımlarda bununla da kalmak istemiyor. Özelleştirilen, doğalgaz dağıtım ihalelerinde de yer almayı amaçlıyor. Böylece, getirdiği gazı doğrudan Türkiye'de evlere kadar taşıma amacını güdüyor. Enerji Bakanlığı Moskova'dan gelen bu öneriye de sıcak bakıyor. Görüşmelerde Rus enerji devine, "İsterseniz ihalelere Türk şirketlerle ortak girebilirsiniz" mesajını da iletmiş. Boğaz'a boru hattı Ruslar'ın ilgilendiği bir diğer yatırım, Transneft şirketinin İstanbul ve Çanakkale boğazlarını by-pass edecek boru hattını yapması. Üzerinde durulan ise Karadeniz kıyısın daki Kıyıköy Limanı ile Ege Denizi'nde derin limanı bulunan İbrikbaba Limanı'nın birleştirilmesi şeklinde. Rus tarafı projeyi masaya yatırmayı planlıyor. Ankara ise boğazlardaki tanker geçişini azaltacağı için boru hattına sıcak bakıyor. Ancak, Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattını da göz önüne alarak, bu konuda henüz net bir tavır belirlemiş bulunmuyor. Putin'in gezisinde askeri helikopter ihalesinden, yılda 1 milyon 700 bin Rus turisti ağırlayan Türkiye'de ortak turizm yatırımlarına gidilmesine kadar birçok proje bulunuyor. Ancak, görüşmelerin ağırlıklı noktasını, enerji alanındaki yatırımların oluşturacağı kayda geçiriliyor. Enerjinin bölgesel güvenliği de beraberinde getirdiği dikkate alındığında, 10 yıl içinde kaçınılmaz hale gelecek " bölgesel güvenlik güçlerinin" oluşmasında Rusya ve Türkiye'nin ortak hareketinin kaçınılmazlığı görülüyor. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün bir süre önce Moskova'ya yaptığı gezide görevdaşı Rusya Dışişleri Bakanı'na söylediği şu söz de bunun bir işareti olarak gösteriliyor: " Gelecek 10 yıl içinde ülkelerimiz arasındaki ilişki, bugünkü düşüncelerimizin de ötesine geçecek..."
|