kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Atina 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Muharrem Sarikaya @ SABAH
 

Akdeniz'e Rus enerjisi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in gelecek hafta Ankara'ya yapacağı ziyarete, siyasi veya stratejik olmaktan öte ticari gözle bakılıyor.
Türkiye ile Rusya, zaten bölgedeki gelişmelere uzun süredir benzer siyasi eğilim gösteriyor. Irak operasyonu, İran, Suriye ve İsrail ile ilişkilerde de görüldüğü gibi, bölgede benzer tavır içinde.
Bu nedenle Ankara ve Moskova, Putin'in ziyaretinin, 2003 yılında 6.8 milyar dolar seviyesinde olan ticaret hacmini arttırmak için ticari ilişkilerin geliştirilmesine zemin olmasını istiyor.
Rusya'dan ilk kez Devlet Başkanı düzeyinde gerçekleştirilecek ziyaretin, bazı projelerin hayata geçirilmesi için ikili ekonomik anlaşmalarla taçlandırılması hedefleniyor.
Bu amaçla ziyaret sırasında kesinleştirilmek üzere dört önemli konuda prensipte anlaşmaya varılmış.
Bunların başında, Rusya'dan doğalgazı Samsun'a kadar Karadeniz'in altından taşıyan Mavi Akım geliyor.
Türkiye 2010 yıllarından itibaren Rusya'dan 30 milyar metreküp doğalgaz satın alacak.
2008-2010 yılından sonra Mavi Akım'dan gelmesi planlanan doğalgaz miktarı ise 16 milyar metreküp...
Gazprom, Türkiye'nin ihtiyacının çok üzerindeki gazı, Akdeniz'e indirmek istiyor.
Samsun'dan Ankara'ya kadar gelmiş olan hattın, Yumurtalık'a uzatılması amaçlanıyor.
Yumurtalık'tan sonra da doğalgazın likit hale getirilip, (LNG) gemilere yüklenerek satılması hedefleniyor.
Enerji Bakanlığı üst düzey yetkilisinin aktardığına göre, yapılan ön görüşmelerde bu konuda prensipte anlaşma sağlanmış.
Uzun vadede de bu hattın İsrail'e, hatta Lübnan üzerinden Mısır'a kadar çift taraflı çalışabilecek şekilde götürülmesi projeler arasında bulunuyor.
Böylece, Irak'tan Kerkük petrolünün iki hat ile aktığı Yumurtalık da Ceyhan'ın yanında bir diğer önemli enerji santrali olacak.

Tuz Gölü Projesi
Gazprom'un ilgilendiği bir diğer proje de Tuz Gölü Yer Altı Depolama Tesisi...
Tuz Gölü'nün altındaki tuz yataklarına
(tuz domlarına) doğalgaz depolarının yapılması uzun süredir Türkiye'nin yürüttüğü bir projeydi.
Aktarıldığına göre, Gazprom bu projeye ortak olmak istiyor.
Mavi Akım'dan gelecek gazın bir miktarını da burada depolamayı hedefliyor.
Enerji Bakanlığı'na göre, bu konuda yapılan ön görüşmelerde önemli bir mesafe kaydedilmiş.
Hatta, Rusya Devlet Başkanı'nın gezisiyle birlikte bu konuda bir protokolün imzalanması söz konusu olduğunun altı çiziliyor.
Gazprom, Türkiye'deki yatırımlarda bununla da kalmak istemiyor.
Özelleştirilen, doğalgaz dağıtım ihalelerinde de yer almayı amaçlıyor.
Böylece, getirdiği gazı doğrudan Türkiye'de evlere kadar taşıma amacını güdüyor.
Enerji Bakanlığı Moskova'dan gelen bu öneriye de sıcak bakıyor.
Görüşmelerde Rus enerji devine, "İsterseniz ihalelere Türk şirketlerle ortak girebilirsiniz" mesajını da iletmiş.

Boğaz'a boru hattı
Ruslar'ın ilgilendiği bir diğer yatırım, Transneft şirketinin İstanbul ve Çanakkale boğazlarını by-pass edecek boru hattını yapması.
Üzerinde durulan ise Karadeniz kıyısın
daki Kıyıköy Limanı ile Ege Denizi'nde derin limanı bulunan İbrikbaba Limanı'nın birleştirilmesi şeklinde.
Rus tarafı projeyi masaya yatırmayı planlıyor.
Ankara ise boğazlardaki tanker geçişini azaltacağı için boru hattına sıcak bakıyor. Ancak, Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattını da göz önüne alarak, bu konuda henüz net bir tavır belirlemiş bulunmuyor.
Putin'in gezisinde askeri helikopter ihalesinden, yılda 1 milyon 700 bin Rus turisti ağırlayan Türkiye'de ortak turizm yatırımlarına gidilmesine kadar birçok proje bulunuyor.
Ancak, görüşmelerin ağırlıklı noktasını, enerji alanındaki yatırımların oluşturacağı kayda geçiriliyor.
Enerjinin bölgesel güvenliği de beraberinde getirdiği dikkate alındığında, 10 yıl içinde kaçınılmaz hale gelecek " bölgesel güvenlik güçlerinin" oluşmasında Rusya ve Türkiye'nin ortak hareketinin kaçınılmazlığı görülüyor.
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün bir süre önce Moskova'ya yaptığı gezide görevdaşı Rusya Dışişleri Bakanı'na söylediği şu söz de bunun bir işareti olarak gösteriliyor:
" Gelecek 10 yıl içinde ülkelerimiz arasındaki ilişki, bugünkü düşüncelerimizin de ötesine geçecek..."

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 17 Aralık sendromu   / 27-08-2004
 Telefon dinlemeye yeni düzen   / 25-08-2004
 Şener: Babam da benzer kazada öldü   / 13-08-2004
 El Zerkavi'den gelen mesaj   / 11-08-2004
 Merkezde umutsuz arayışlar   / 10-08-2004
 AB'ye petrol baskısı   / 08-08-2004
 Mutfakta biri mi var?   / 06-08-2004
 Kadrolaşma virajındaki kaza   / 04-08-2004
 Kuruşun hesabını yapanlar   / 30-07-2004
 Denizle barışmak   / 28-07-2004
ERDAL ŞAFAK
Ortadoğu'yu delen köstebek
Başbakan Erdoğan'ın son...
MUHARREM SARIKAYA
Akdeniz'e Rus enerjisi
Rusya Devlet Başkanı Vladimir...
YAVUZ DONAT
17 yıl sonra: İşte kaynak
Seneler önceydi. Turgut Özal...
İntikam için çocuk yaktı
Yanan oğlunun geçirdiği kazadan 9 yaşındaki arkadaşı E.'yi sorumlu...
Beyin pilinde Türk mucizesi
Dünyada 15 bin ile 80 bin dolar arasında fiyatlarla satılan "beyin...
Tren kazalarına alıştık!
Tren kazalarına alıştık!
Dün de Kayseri Zonguldak seferini yapan yük treni raydan çıktı. Şans...
Irak'ta altı Türk daha esir alındı
Irak'taki Türk kamyoncuların işi her geçen gün zorlaşıyor. Bir Türk...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.