| |
Ortadoğu'yu delen köstebek
Başbakan Erdoğan'ın son dönemde epey gerilen ilişkileri düzeltmekle görevlendirdiği danışmanları Ömer Çelik, Egemen Bağış ve Şaban Dişli'nin İs- rail gezisi arefesinde, ABD'de bir saatli bombanın tik-tak'ları duyulmaya başlandı. Federal Soruşturma Bürosu (FBI), Pentagon'da çok gizli belgeleri İsrail'e sızdıran bir köstebek belirledi. FBI, Müsteşar Douglas J. Feith'e bağlı " analiz uzmanı" olduğunu belirttiği köstebeğin adını vermedi ama ABD basını kimliğini saptadı: Larry Franklin. Bu ismin önemini anlatmak için Savunma Bakanı Donald Rumsfeld ve yardımcısı Paul Wolfowitz ile bir " yeminli grup" oluşturduklarını söylememiz herhalde yeterli olur. Bir adım daha gidelim: ABD'nin Irak politikalarını Rumsfeld-Wolfowitz-Feith üçlüsü oluşturdu. Onları da Franklin'in değerlendirmeleri, yorumları yönlendirdi. Olay ilk bakışta iki " dost" ülke arasında sürtüşme gibi görünüyor ama o kadar basit değil. Köstebekle birlikte Neo-Con diye bilinen Şahinler'in, Türkiye dahil tüm bölgede yeni depremlere yolaçabilecek planı ortaya çıktı.
Korkmayan taş olur Casusluk romanlarının büyük yazarı John Le Carre'yi kıskandıracak entrikalarla dolu skandalın boyutlarını göstermek için sırasıyla gidelim. Franklin, İran'la ilgili çok gizli belgeleri Amerikan-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi'ne (AIPAC) veriyordu. O da İsrail'e ulaştırıyordu. AIPAC, Washington'daki en güçlü İsrail lobi kuruluşlarından. Öyle etkin ki, örneğin son kongresine Senato'nun 100 üyesinden 50'si, Temsilciler Meclisi'nin 90 üyesi, Bush yönetiminin bir düzine bakanı katıldı. AIPAC'ın bir de WINNEP (Washington Institute for Near East Policy) adlı think-tank kuruluşu var. " Karanlıklar Prensi" Richard Perle'ü yetiştiren WINNEP, Dışişleri ve Savunma bakanlıklarında birçok köşe başını ele geçirdi. Türkiye de AIPAC'ın çok yakın ilgi alanında. Hemen her yıl bir ekibi Ankara'yı ziyaret ediyor. Erdoğan dahil tüm Türk başbakanları da ABD gezilerinde mutlaka onunla görüşüyor. İran-Kontra hortladı Gelelim Franklin'e. 2001 sonuna doğru Pentagon'dan iki yetkili Roma'da gizli bir görüşme yaptı. Yetkililer, İran ve Irak uzmanı Harold Rhode ile Larry Frank- lin'di. Görüştükleri ise Manuçer Gorbanifar. Konu: İran'daki gelişmeler. Bu kişiyi anlatmak için de biraz gerilere gitmemiz gerekiyor: 1987'de ABD'de İran-Kontra skandalı patlak verdi. Kongre'nin ambargo koyduğu İran'a 508 adet füze satıldığı ortaya çıktı. Füzeler İsrail'den sağlanmıştı. İran'dan alınan para da yine Kongre'nin yardım yasağı koydu- ğu Nikaragua'daki Kontra gerillalarına aktarılıyordu. Bu işte arabuluculuk yapan ise silah tüccarı Gorbanifar'dı. İlişkiler öylesine eski ve derin. İşte bu Franklin, temasları sonrası Neo-Con yoldaşlarıyla birlikte oluşturduğu ve başkanlık seçimlerinden sonra -kazanırsa- Bush'a yeni dönemde dayatmaya hazırlandıkları İran'a saldırı planlarını İsrail'e aktarmakla suçlanıyor. ABD basını da bir dizi vahim soruya yanıt arıyor: İsrail, ABD'nin karar zincirine mi sızdı İran'a karşı tutumun sertleşmesinde İsrail'in etkisi ne? En önemlisi, Irak savaşı, İsrail ve adamlarının Bush yönetimini bilinçli yanıltmasının sonucu mu? Görüyorsunuz; Türkiye dahil koskoca Ortadoğu'nun kaderi ABD'nin zirvelerine sızmış iki-üç kişinin elinde...
|