| |
Çakıcı detarjan mı?
Gazetecilik bir yönüyle de bilmediğin işe burnunu sokma sanatıdır. Okuyucu arar, "usta" der, "Sen ne diyorsun bu hususta? MİT-Çakıcı-Yargıtay muhabbetinde senin yorumun nedir?" Diyemezsin ki, kardeşim ben MİT'in işlerinden ne anlarım? Gazetecisin ya, anlamak zorundasındır... Fakat, okuyucunun eğilimlerine, tabularına veya saplantılarına biraz ters bir yaklaşım getirdiğin zaman da risk vardır. Saniyen fırçayı yersin: "Hemşerim, bilmediğin işe niye burnunu sokuyorsun?" İşte bu sebepledir ki gazeteci milletinin burnu pislikten kurtulmaz. Burnunu sokmasan olmaz, soksan olmaz! Allah'tan ki, yazdığımız her cümleden vergi almıyorlar... Fetva vermek bedava!.. Şimdi bazı analizatörlerimiz, ortaya dökülen ilişkilere bakarak, "Türkiye, bağırsaklarını temizliyor" yorumunda bulunuyorlar. Buna katılmak iki sebeple imkansız. Birincisi, "bağırsakları temizlemek" bir siyasi irade gerektirir. Ortada böyle bir siyasi irade yokken, ülkenin bağırsaklarını temizlemesini beklemek, Sahra Çölü'nde yağmur beklemeye benzer. Olmaz yani... Sen beklersin de istediğin kadar, yağmaz yağmur. İkincisi, eğer bu bir temizlenme kabul edilecek olursa, Çakıcı'yı Türkiye'nin en güçlü "deterjanı" kabul etmek gerekir. Veya müshil ilacı!.. Ne zaman nereye elini atsa Türkiye temizlenmeye başlıyor. Allah uzun ömürler versin Çakıcı, bir 8-10 yıl daha icra-i sanat eylerse Türkiye pırıl pırıl olacak... Ört ki ölem!.. Türkiye için vazgeçilmez olan bir kurum Milli İstihbarat Teşkilatı... Yargıtay ise, Yargı'nın tepesi!.. Güven ve saygınlığın kalesi... MİT'in içindeki bazı unsunların, neyin peşinde olduklarını, neyin peşindeyken, aslında neyin peşinde olduklarını, neyin yanına neyi koyduklarını kestirmek kolay değil. Buna karşılık Yargıtay'ın, duruş ve davranış sistemlerini anlamak ve analiz etmek daha kolaydır. Kuşkusuz MİT bile hukukun üzerinde olamaz ama esas olarak "gizliliğe" dayalı bu kurum ile "hukuka" dayalı bir kurumun karşı karşıya gelmiş olmaları, Türk insanı için son derece güven zedeleyici bir mahiyet kazanıyor. Sonuç olarak, birkaç gündür ortaya dökülen söylentiler, ilişkiler vesaire bende şöyle bir endişe doğurdu: "Biz kime güveneceğiz dostlar?" Ben, evimde gece rahat uyumak için MİT'e güvenmek istiyorum. Aynı zamanda, bir davada haksızlığa uğrayacak olursam da Yargıtay'a güveniyorum. Eee, peki?... Bu nedir? Bağırsakların temizlenmesi midir? Böyle mi temizlenir bağırsak? Tersinden sorayım: Çakıcı olmasaydı bu memlekette, banka ihalelerine burnunu sokmasaydı, medya alışverişlerine karışmasaydı, Türkiye ne halt edecekti? Bir şey anlamış değilim ama korkarım her geçen gün Çakıcı'ya biraz daha muhtaç hale geliyoruz. Yazık!..
|