İlaç sektöründeki tartışmalara Rekabet Kurumu Başkanı Mustafa Parlak son noktayı koydu. Parlak "Bakanlıkla ilişkilerden, üretime kadar sektörde rekabetçi piyasayı sağlamak için çalışıyoruz" dedi.
Rekabet Kurumu ilaç sektöründe yaşanan fiyat karmaşasına el koyuyor. Rekabet Kurumu Başkanı Mustafa Parlak "İlaç sektöründeki rekabetçi piyasa yapısının tesisi bize ait olduğuna göre, sonucu bizi ilgilendirdiğine göre başından itibaren gelişmeleri dizayn etmekle ilgili bize bir görev düşer. Böyle bir çalışmayı başlattık" diyerek sektörü büyüteç altına aldıkları bildirdi. Rekabet Kurumu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Dünya Bankası tarafından ortaklaşa yürütülecek, "Türkiye'de Rekabet Gücü, Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarının Türkiye'ye çekilmesi ve Rekabet Politikalarının Rolü'' projesinin imza töreninde konuşan Parlak ilaç sektörünü baştan sona inceleyecek bir çalışma başlattıklarını, kısa süre içinde hazırlanacak raporun sonuçlarını kamuoyuna duyuracaklarını açıkladı. Parlak, raporun sektördeki üretimden, dağıtıma, kamu kurumlarıyla ilişkilere ve bakanlıkların bu konudaki düzenlemelerine varıncaya kadar gerekli olan tüm düzenlemeleri içerdiğini söyledi.
HAKİM DURUM YOK İlaç sektörü ihalelerinde pazar payı yüzde 95 olan ilaç firmalarının bile hakim durumda olamayacağını belirten Parlak şöyle devam etti: "Bu konular çok tekniktir. Bir ilaç muadili olabilir. Bir kurum bunu muadil saymayabilir, bir kurum muadil sayabilir. Bugün hakim durumda olan bir ilaç sektörü diye bir şey de yoktur. İhale sürekliliği ile yapılan alımlarda bir ilaç firmasının payı yüzde 95 bile olsa hiçbir zaman hakim durumda olan teşebbüs yüksek fiyat vermek suretiyle piyasayı ihlal edemez. Hakim durumda olan teşebbüs yıkıcı fiyat uygulamak suretiyle piyasayı ihlal edebilir. İki tane teşebbüs ihaleye giriyorsa birinin pazar payıyüzde 95 bile olsa, yüzde 5 pazar payı olan daha düşük fiyat verir ve ihaleyi alır. Ya da hakim durumda olmak yüksek fiyat vermeyi gerektirir bir husus değil. Ancak yıkıcı fiyat söz konusu olsaydı hakim durum incelenmesi yapılabilir ve sonuç elde edilebilirdi. Bu ilaç konusunda herkesin kafası karışık."
AB İLE REKABET GÜNDEMDE AB ile uyum çerçevesinde Türkiye'deki rekabet ortamının iyileştirilmesini ve yabancı sermayenin teşvik edilmesini amaçlayan projeye önderlik eden TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Brüksel'de AB Komisyon Başkanı Verhaugen'le görüşmesinde gündeme gelen işbirliği çerçevesinde uyum çalışmaların hızlandığını belirtti. Hisarcıklıoğlu, projenin sonunda hazırlanacak rapor çerçevesinde bir eylem planı hazırlanacağını bildirdi. "Türk iş adamlarının serbest rekabet ortamından çekinmesi için hiç bir neden mevcut değildir" diyen Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de sağlıklı rekabet koşullarının oluşturulması amacıyla, Rekabet Kurumu ve TOBB olarak bir proje gerçekleştirmeye karar verdiklerini, Dünya Bankası'ndan da teknik düzeyde yardım alınacağını bildirdi.
TEŞVİKÇİ OLACAĞIZ Rekabet Kurulu'nun kamuoyunda rekabeti engelleyici, ceza veren bir kuruluş olarak bilindiğini de vurgulayan Parlak ise "Rekabet Kurumu'nun asıl amacı tam rekabetçi bir piyasanın oluşumunu sağlamaktır. Artık Rekabet Kurumu'nu sadece rekabet ihlallerinden dolayı ceza veren bir kurum olarak değil, böyle projelerin içerisinde göreceksiniz" dedi. Rekabet politikalarının sadece mevzuattan ibaret olmadığını da belirten Parlak, bu politikaların içerisinde her türlü teşvik ve muafiyet, istisnaların olduğunu söyledi. Parlak, özelleştirme yapılırken, piyasanın serbestleşmesine katkı sağlayacak düzenlemelerin yapılması gerektiğini belirtti.
yüzde 95 bile olsa, yüzde 5 pazar payı olan daha düşük fiyat verir ve ihaleyi alır. Ya da hakim durumda olmak yüksek fiyat vermeyi gerektirir bir husus değil. Ancak yıkıcı fiyat söz konusu olsaydı hakim durum incelenmesi yapılabilir ve sonuç elde edilebilirdi. Bu ilaç konusunda herkesin kafası karışık."
