Irak'ta kıyım
Irak'ta sular yeniden ısınıyor. Binlerce Amerikan askeri dün Necef'te Şii lider el Sadr'a bağlı birlikleri yok etmek için büyük bir saldırı başlattı. Başkan Bush'un savaşın bitimini ilanından sonra savaşın bir başka boyutta devam ettiğinin en büyük göstergesi bu. Komşudaki gelişmeler tezkere sırasında Türkiye'de savaşa karşı olan kesimlerin argümanlarının ne kadar doğru olduğunu ortaya koyuyor aslında. Sadece onları mı? "Saldırı Planı" (Türkçesi Arkadaş Yayınları'ndan çıkan bu kitabı piyasada bulabilirsiniz) kitabında ayrıntılarıyla anlatıldığı gibi bu tehlikeyi Amerikan Dışişleri Bakanı Colin Powell da görmüştü. Powell, Irak'ta Saddam'ı devirmenin bir sorun olmayacağını ancak işgal sonrası sadece bu ülkede değil, bütün bölgede istikrar ve huzurun tehlikeye girebileceğinin altını çizerek bu savaşa karşı çıkmıştı. Powell'ın bu tavrı senelerdir bu savaşın lobisini yapan muhafazakarları çok rahatsız etmişti. Hatta başta Rumsfeld olmak üzere bu kesim Powell'ın Irak'a müdahalenin gerekliliğini anlatmak için Birleşmiş Milletler'e gitmesine bile karşı çıkmıştı. Kitle imha silahları yalanı üzerine kurulan bu işgal Powell'ın ve bölge liderlerinin ısrarla vurguladığı gibi bugün bölgeyi bir ateş çemberi içine attı. Irak'ta onlarca masum insanın ölmediği gün geçmiyor. Bölgeden dün gelen haberler çatışmaların kıyım boyutuna ulaştığına işaret ediyor. Amerika savaş uçakları, tankı, topuyla direnişçi-çocuk ayrımı yapmadan Iraklılar'ın üzerine ölüm yağdırıyor. Bu kez bu insanlara çapulcu deme şansı yok. Çünkü onlar Irak'ın gerçek sahipleri. Topraklarını işgal eden yabancı bir güce karşı, her ülke vatandaşının yapması gereken şeyi yapıyorlar: Direniyorlar. Bölgede gerçekleştirilecek bir kıyımın bu direniş ruhunu kıramayacağı, Filistin'de olduğu gibi daha da güçlendireceği kesin. Hemen yanı başımızdaki bir ülkenin kan gölüne dönüşmesi bizim için de tehlike işaretleri taşıyor. Irak'ı bir terör merkezi haline getiren Amerikan yönetimi, İran ve Suriye'ye sürekli gözdağı vermekten de geri kalmıyor. Bütün dünyanın gözü önünde bir insanlık dramı yaşanıyor. On binlerce insan evinden, yurdundan kaçmak zorunda kalıyor. Masum insanlar bombalara, kurşunlara hedef oluyor. Ne için olduğu ne yazık ki sorgulanmıyor. Irak'ta kitle imha silahları bulamayan, El Kaide izine ulaşamayan Bush yönetiminin bu kıyım hakkını nereden aldığı gündeme gelmiyor. İşgal güçleri topraklarını savunan insanları hiçbir kurala bağlı olmadan acımasızca eziyor. Türkiye'deki kanlı süreçte insan hakları konusunda aşırı hassas davranan Washington şimdi işkenceyle, yargısız infazla Ortadoğu'da kanlı bir tarih yazıyor. "Bölgeye demokrasi getireceğim" diye yola çıkanlar açlık, işkence ve ölümden başka bir şey sunamıyor. Filistinliler'in ardından Iraklılar da kendi tercihleri olmayan bir savaşın ağır bedelini ödüyor.
|