|
|
|
|
|
|
Kötü Kedi Şerafettin Garfield'e karşı
Dünyanın en uyuşuk kedisi Garfield'ın uzun metrajlı filmi gösterimde ve buna çok bozulan biri var: Kötü Kedi Şerafettin. Neyse ki Şero da geç bir yıl içinde çizgi-animasyon filmiyle hayranlarının karşısına çıkacak.
Sabahları severdim eğer daha geç başlasaydı", "İçimde hareket etme isteği uyandı. Ama neyse ki geçti" gibi vecizelerin sahibi çizgi alemin en uyuşuk kedisi Garfield sonunda "artist" oldu. Aktüel dergisi de bu haftaki sayısında uzun metrajlı filmiyle tüm dünyada gündeme oturan çiçeği burnunda artist Garfield ile bizim Kötü Kedi Şerafettin'i karşı karşıya getirdi. Çizer Jim Davis tarafından 26 yıl önce yaratılan ve dünyada 2 bin 600 gazetede milyonlarca okuyucuya ulaşan Garfield, uzun metraj bir animasyon filmle sinemaya transfer oldu. Hayatı ense yapmaktan ibaret olan ev kedisi Garfield, filmde her ne kadar doğasına aykırı da olsa hayranlarını şaşırtıyor ve "poposunu kaldırıp" maceradan maceraya koşturuyor. Sahibi John'un eve getirdiği, Garfield'in mecburen ev arkadaşı olan "enerjik" köpek Odie kaçırılınca uyuşuk kahraman harekete geçip, arkadaşını kurtarmaya çalışıyor. Bir nevi süper kahramanlığa soyunuyor.
BİZİM ŞERO DA ÜNLÜ OLUYOR Tam da bu noktada işin ucu gelip, bizim buraların medar-ı iftarı Kötü Kedi Şerafettin'e, nam-ı diğer Şero'ya dayanıyor. Çünkü hayat, sokaklar "aksiyon ve atraksiyon" onun ihtisas alanı. Takipçileri biliyordur, Kötü Kedi Şerafettin de en geç bir yıl içinde bir çizgi animasyon film olarak hayranlarının karşısına çıkacak. Avusturya'da bir animasyon firmasıyla anlaşan Şero'nun çizeri Bülent Üstün, uzun süredir hummalı bir çalışma içinde ve Avusturya'ya gidip geliyor. 2005 sonunda film "16 yaşından küçükler izleyemez" ibaresiyle sinemalarda olacak. Üstün, mevzu hakkında şimdilik fazla tüyo vermek istemiyor. Memleket Garfield ile çalkalanırken aklımıza ister istemez Kötü Kedi Şerafettin geliyor. Şerafettin'in takipçileri bilir: Şero'nun Garfield'ı boğazladığı ünlü bir posteri de vardır. Kendisi yerli çizgi alemin en ünlü mahlukatı ve çizerinin tabiriyle "Dibine kadar dışavurumcu hiperaktif bir tekir"... Üstün Garfield'ı ise şöyle anlatıyor: "Garfield tam tipik bir Amerikalı. Konformist ve obez bir ev kedisi. Şero ise Türkler'in genlerinde olan barbarlık duygusunu sonuna kadar yaşayan bir anti-kahraman. Gördüğü ilgi ise modern insanın şiddet temayülünün belgesi. Kırıyor, döküyor, öldürüyor... Her tür kötü alışkanlığa sahip kendisi. Yani asla Garfield gibi ailemizin kedisi değil. Zaten bütün tadı da burada... Ama bana sorarsanız kişisel gelişim için faydalı tarafları da yok değil."
|
|
|
|
|
|
|
|
|