kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Atina 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mert Aydin @ SABAH
 

Devler yıkıldı

Avrupa'nın en popüler liglerinden çıkan milli takımlar, Euro 2004'e veda etti. Almanya'yı bir yana koyarsak İtalya, İspanya, Fransa ve İngiltere'nin çeyrek finalin ötesine geçememesinde teknik adamların rolü çok ama çok büyüktü.
Almanlar'ı ayırıyorum çünkü zavallı Rudi Völler'in elindeki kadro ve Alman futbolunun şu andaki potansiyeli herhangi bir teknik adamı suçlayamayaca- ğımız zayıflıkta. Bu nedenle, müthiş bir karakter örneği göstererek istifa eden Völler'i günah keçisi yapmanın yanlış olduğunu düşünüyorum.
Giovanni Trapattoni, bu sezon İtalya Ligi'ni hiç seyretmemiş anlaşılan. Pirlo ve Gattuso'nun Milan'da defansın önünde kurdukları ikili blok, hem savunma hem de hücum kalitesini en üst düzeye ulaştırdı. Milan ve Roma'nın hücuma dönük oyunlarına, şimdi halefi olan Lippi'nin Juventus'a daha ofansif alter- natifler sunma çabalarına Trap, gözlerini kapamış gibiydi. İtalyan teknik adam, bir de ilk maçtan itibaren yanlış oyuncu seçimleri ve değişiklik hataları yapınca elenmeleri sürpriz olmadı.
Inaki Saez, yıllardır iyi kadrolara sahip olmasına rağmen hoca faktörüyle istediklerini yapamayan İspanya'da bir şeylerin değişmediğini kanıtladı. Saez önce sezonun en flaş ismi Mista'yı kadroya almadı. Ardından zaten kötü bir sezon geçiren Raul'e yer açabilmek için orta sahada oynatmaya kalktı. Raul'ün gol noktalarında topla buluştuğunda neredeyse mecali kalmamış gibiydi. Orta sahada oynaması gereken beyin nitelikli Valeron ise kenarda Saez'e eşlik etti.
Jacques Santini, Houllier-Jacquet-Lemerre üçlüsünün yarattığı Clairefontaine çizgisinin dışından gelen ilk isimdi. Ancak Santini bir türlü Fransa ile özdeşle- şen 4-2-3-1'le kendi düşünceleri arasında sıkıştı kaldı. Rothen, Saha, Mexes gibi formda gençlere sırt çevirdi. Böyle olunca temposuz ve kolay kontrol edilebilir bir Fransa ortaya çıktı.
İngiltere, 3 yıl önce 5-1 kazandığı Almanya maçından sonra Ada usulü bir katenaçyonun içine sürüklendi. Eriksson, doğru bir kadroyla yanlış strateji uyguladı. İleri gitmesi gereken ve Fransa ile Portekiz'i nakavt edebileceği durumlarda takım olarak geri çekildi ve rakibin baskısıyla boşu boşuna bunaldı. Sven Goran Eriksson'un bilmesi gereken slogan şuydu halbuki: Korkunun ecele faydası olmaz.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bir musibet   / 08-08-2004
 Yaşamın kendisi   / 24-07-2004
 Bravo çocuklar   / 16-07-2004
 Sağolasın atletizm   / 03-07-2004
 Devler yıkıldı   / 27-06-2004
 Harika kızlar   / 23-04-2004
 İyi vuran kazanır   / 07-04-2004
 56 yıl sonra   / 31-03-2004
 Minderin sultanları   / 24-03-2004
 Budapeşte'de bile Atina'yı düşündük   / 10-03-2004
MERT AYDIN
Atina'yı Türkler canlandırıyor
Atina'da olimpiyatın...
EROL KAYNAR
Kadro senaryoları
Bir bakalım nelermiş bu...
HASAN SAYDAM
Luxor büyük favori
Bugün Veliefendi Hipodromu'nda Fatih...
Hastane mikrobuna 350 milyarlık dava
Hastane mikrobuna 350 milyarlık dava
Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un yeğeni Pelin Coşkun, kapalı...
Genelkurmay'ın flamingo jesti
Genelkurmay'ın flamingo jesti
Hava Kuvvetleri Komutanlığı, İzmir Kuş Cenneti'ndeki 221 çeşit kuş...
Latin ateşi
Latin ateşi
Ralph Lauren, Tommy Hilfiger gibi dünyanın ünlü giyim markalarının...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.