İtiraf ediyorum: Halktan koptum
Tam da "Bu tren kazasının ardından demiryolları yine öksüz kalacak, kim biner bundan sonra trene!" diye hayıflanıyordum ki, halkımızı hiç tanımadığımı kanıtlayan şu haber yüzüme tokat gibi çarptı: "Sayın seyirciler, hızlandırılmış tren kazasının ardından yapılan ilk İstanbul- Ankara seferine aşırı ilgi var! Biletler hemen tükendi!". Benim gibi bu yaşına kadar "Bizim aydınımız halktan kopuktur" diye tiratlar attırmış birinin ne hale düştüğünü sanırım tahmin etmişsinizdir. Önce şaşkınlık, ardından buhran, sonunda masanın altına girecek denli büyük bir utanç. "Yoksa, yoksa ben de halktan kopuk bir avuç seçkinci gibi mi oluyorum, aman Tanrım!" diye haykırış! Ve büyük bir panik!
Sonunda güç bela topladım kendimi ve soğukkanlı bir şekilde meseleyi çözmeye çalıştım. Acaba neden artık trene kimsenin ilgi göstermeyeceğini düşünerek korkunç bir fiyaskoya imza atmıştım? Neydi beni bu hale düşüren? Önce bütün içtenliğimle özeleştirimi verdim: Bir Anadolu Türk'ü gibi düşünmemiştim. Bu ülkenin kendine özgü dinamiklerini atlamıştım. Halkına ve milletine yabancılaşmış biri gibi davranmıştım. O halde derhal kendime çeki düzen vermeli ve yeniden halktan biri gibi düşünmeye başlamalıydım. Öyle de yaptım. Vardığım ilk sonuç şu oldu: Bir Türk, "Tren yolu galiba pek güvenli değil, aman uzak duralım" gibi "normal" bir tepkisellik içine girmez! Onun tepkiselliği farklı olur ve bu farkı idrak etmek öyle sanıldığı gibi kolay değildir. İşin zorluğunu bu şekilde kabul ettikten sonra, kazanın ardından yapılan ilk tren seferine gösterilen aşırı ilginin olası nedenlerini ardı ardına sıralamaya başladım: BİR: Bu bir toplu intihar girişimi olabilir. İKİ: Bu bir AK Parti organizasyonu olabilir. Tren kazasının ardından hükümete yüklenen çevrelere AK Partililer, şöyle etkili ve şık bir yanıt vermek istemiş olabilirler. ÜÇ: Bir anti-medya grup, "Medyanın halk üzerindeki etkisizliği"ne bir kanıt daha sunmak için bu organizasyonu yapmış olabilir. DÖRT: Belki de işin içinde başka türlü bir komplo vardır: Mesela Türkiye'nin AB'ye girmesinin felaket olduğunu düşünen ulusalcı çevreler, "Görüyorsunuz işte! Türk halkının olaylara yaklaşımı Avrupalınınkinden ne kadar farklı!" mesajı vermek için böyle bir "aşırı ilgi" tertibi içindedirler. BEŞ: Baykal'a karşı çıkan muhalif CHP'liler, parti yönetiminin etkisizliğini kanıtlamak için toplu bilet alımı yapmış olabilir. ALTI: Vatandaşlarımız hızlandırılmış tren kazasının meydana geldiği yeri yakından görmek istemiş olabilir.
Yazdığım bu maddeleri okuyunca yeniden umutsuzluğa kapıldım. Çünkü olaya bir Batılı gibi yaklaşmaya devam ediyordum! Aslında yapmam gereken son derece basitti: Bu olayda bir mantık aramaktan derhal vazgeçmeliydim. Öyle de yaptım ve acayip rahatladım.
|