| |
Ortaköylüler darılmış Leyla Abla!..
Öyle kalın bir dosya geldi ki acep içinde ne var diye şaşkın şabalak açtım. Baktım ki bir protesto mektubu ve altında yüzlerce imza. İnsan olarak çok çok sevdiğim, gazeteci olarak da pek çok işine gıpta ettiğim bir ustadan Leyla Umar Ablam'dan şikâyet ediyor Ortaköy esnafı. Ben de Leyla Ablam'ın bu konuya dikkatini çekmek hem de onun vereceği yanıtla yarın köşemi daha pırıltılı kılmak için yayınlıyorum bu mektubu.
Kızma bana ablam Şimdi okuyunca kızar, köpürür beni de fena halde haşlar Leyla Abla. Olsun, bir çırak ustasına kötü niyetten uzak bir elçilik yapamaz mı yani. Yapamaz mı Leyla Ablam? Haydi şimdi gelin şu bol imzalı mektuba bir göz atın. Diyorlar ki; "Bir insan, önce yaşadığı yere, insana, emeğe saygı göstermeli ki, saygı ve sevgi beklesin!.."
Peki nedir olay? 1) Ortaköy gibi tüm dünya turizmine açık olan bir semtte, bazen mülki amir bazen de belediye başkanı yetkilerini kendinde gördüğü için, 2) Güvenlik kuvvetlerini, belediye çalışanlarını emrindeki insanlar gibi gördüğü, özel işlerini yaptırdığı veya yaptırmaya çalıştığı için, 3) Tüm Ortaköy halkının uyduğu kurallara salt Leyla Umar olduğu için kendisinin uymadığı (araç trafiğinin yasak olduğu Ortaköy'e keyfine göre araba ile girip çıktığı, binasında kaçak inşaat ve tadilat yaptığı vb...) için, 4) Kendi evinin güzergâhında birçok esnafı tehdit edip aşağıladığı, hakaret ettiği için, 5) Leyla Umar gerek güvenlik görevlilerini, gerek belediye görevlilerini üstlerine şikâyet ettiği için; hatta bakana kadar çıkabileceğini söyleyerek sürdürmekle tehdit ettiği devlet görevlilerinin bağımsız çalışmalarını engellediği için, 6) Gazeteci (!) kimliğine denk düşen hiçbir etiğe uymadan görünmez bir güç haline gelip adeta terör estirdiği için...
Binlerce çalışanı yok sayıyor 7) Ortaköy sahil kesiminde kendisinden başka oturulan 4 ev olmasına rağmen binlerce çalışanın, yüzlerce kalıcı esnafın ve pazarcı tezgâhlarının yaşam haklarını kendi yasalarına uydurmaya çalıştığı ve onları yok saydığı için, 8) Gazeteci (!) kimliğini kullanarak emniyet güçlerini ve belediye çalışanlarını zorlayarak çok sıradan nedenlerle dükkânları mühürlettiği veya mühürletmeye çalıştığı, yüzlerce çalışanı ve esnafı zor durumda bıraktığı, devletle Ortaköy halkını karşı karşıya getirdiği için, 9) Oturan müşterilere (çalışma saatleri içinde) hakaret ettiği, kafalarına su attığı, sandalyelere tekme attığı için, 10) Ortaköy'ün sembolü olan tezgâhçı esnafa 'Ortaköy'ün güzelliğini bozuyorsunuz' diyerek hakaret ettiği için Leyla Umar'ı protesto ediyoruz.
Kendi düzenini kuramaz!.. Sonuç olarak, Ortaköy kendi varlığını Leyla Umar'a rağmen sürdürecektir, esnafıyla, tezgâhçısıyla, çalışanıyla ve dünyanın her yerinden gelen konuklarıyla. Leyla Umar artık emniyet güçlerinden, belediye çalışanlarından elini çekmeli. Eğer gazeteciyse gazetecilik yapmalı. Yazacak bir şey bulamıyorsa kitap okumalı. Ortaköy'ün düzenini Leyla Umar kuramaz, kurmamalı da. Her Ortaköylü bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Emniyet müdürleri, emniyet amirleri, belediye başkanları Leyla Umar'ın çabalarıyla bulundukları konuma gelmediler. Görevlerini de onun icazetiyle ve yol göstermesiyle yapmayacaklar. Yıllarca bu semte hizmet eden belediye başkanlarına dahi dil uzatıp onları karalaması, kendi kimliğini ortaya koymakta zaten. Tabii ki her insan gibi ses kirliliğine karşıyız. Tabii ki Ortaköy temiz olmalı. Tabii ki Ortaköy'de kaos olmamalı. Tabii ki tüm esnaf ve çalışanlar Ortaköy'e uğrayan insan seline gerekli hizmeti vermeli, hem sosyal hem ekonomik hem de kültürel olarak. Bunu, yaşamını burada sürdüren sağduyulu her vatandaş gibi biz de savunuyoruz, savunacağız. Yasal çerçevede bize tanınan haklarımızı da tabii ki koruyacağız.
Şantaja boyun eğmeyeceğiz Gazeteci (!) Leyla Umar'ın küfür, tehdit ve şantajına artık hayır diyeceğiz. Sitemlerimizi, eleştirilerimizi ve sıkıntılarımızı aşağıda imzası olan 65 Ortaköy esnafı; İçişleri Bakanı'na, İstanbul Valiliği'ne, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne, Beşiktaş Kaymakamlığı'na, Beşiktaş Belediye Başkanlığı'na, Beşiktaş Emniyet Müdürlüğü'ne, Gazeteciler Cemiyeti'ne, Basın Konseyi'ne, İstanbul'da yayımlanan tüm gazetelerden yaklaşık 400 gazeteci, yazar ve yöneticisi ile Leyla Umar'ı iyi (!) tanıdığına inandığımız Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Melih Gökçek'e iletiyoruz ve şikâyet ediyoruz. Beklentimiz sadece, çifte standardın kalkması, hatır-gönül ilişkisi değil tarafsızlıktır. 80'e yakın yerleşik esnaf, 300'ün üstünde tezgâhçı esnaf, 1000'in üstünde çalışan, yakınlarıyla birlikte 5000 Ortaköy'ü yaşatan, üreten, vergi veren Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, kamuoyundan yasaların herkese eşit ve adil uygulanmasını bekliyor. Saygılarımızla/Ortaköy Esnafı
|