kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
  » Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Atina 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Türk tarımı yeni dönemde tarihi bir sınav verecek
Türk tarımı yeni dönemde tarihi bir sınav verecek
Mutfakta biri var

Küreselleşen tarım ve yeni dünya düzeni

Dünya Ticaret Örgütü, kimsenin diğerine "öteki" muamelesi yapmamasını hedefliyor. Dopingsiz hangi hızla koşuyorsan, dünya ticaretinde o kadar varsın. Tarım da aynı.

Türk tarımı yeni dönemde tarihi bir sınav verecek

Dünya Ticaret Örgütü'nün 31 Temmuz tarihinde aldığı kararlar Türkiye tarımını yakından ilgilendiriyor. Eğer bu örgüte ve aldığı kararlara "Fransız" kalırsak, dünya tarım ticaretinin dışına düşmeye mahkûm oluruz.

Karadeniz kıyılarını gezenler bilirler, Trabzon-Rize arasında kıyıyı takip ederken, bir restoranın bin beş yüz metre "geride" kaldığını bildiren bir pano vardır... "Bilmem ne restoran bin beş yüz metre geridedir" Türkiye'nin ve dünyanın genel gidişatını okumak ve bu gidişata göre tavır almak konusundaki duruşumuz da Karadeniz'deki restoran ilanına benziyor... "Değerlendirmeniz gereken gelişme ve buna göre almanız gereken tavır bin beş yüz metre geride kalmıştır." Dünya Ticaret Örgütü'nün (DTÖ) 31 temmuzu 1 ağustosa bağlayan gece aldığı kararların değerlendirilmesi de böyle oldu... Dünya Ticaret Örgütü'nün en çetrefil iki dosyasından birini tarım, diğerini ilaç oluşturuyor. Tarımla ilgili kararların piyasa şartlarında işleme noktasına taşınması çok zorlu bir yoldan geçerek gelişiyor. Dünya Ticaret Örgütü tarım konusunda 2001 yılından beri sonuç alamıyordu. 2001 yılında Daho'da yapılan toplantıda tarım konusunda ortak bir çözüme varamayınca toplantılar 2003 yılına kadar ertelendi. Dünya Ticaret Örgütü 2003 yılında Meksika'da yeniden toplandı. Ancak toplantı fiyasko ile sonuçlandı. Eğer bu kez de bir çerçeve anlaşma imzalanmasaydı işler iyice sarpa saracaktı. Neyse ki böyle olmadı. Tarım ticaretinin piyasaya uyum sağlaması için bir "çerçeve anlaşma" imzalandı. Şimdi bu çerçeve anlaşmasının içi, gelecek yıl eylül ayında Hong-Kong'da yapılacak toplantıda doldurulacak. Bu kısa yazı dizisinin amacı, yeryüzünün genel eğilimi ışığında Dünya Ticaret Örgütü'nü, örgütün aldığı son kararları ve bunun Türk ekonomisine etkilerini değerlendirmek...

'HIZ ÇAĞINDAYIZ'
Çağımız hız çağı... Bugün birisine "dün gece uyuyamadım" dediğiniz vakit, onu sadece bir tek cümle olarak algılıyor. Ardında sekiz saatlik bir çilenin yattığını duymuyor. O sekiz saatlik çilenin ardında ise ne gibi bir huzursuzluk olabileceğini ise hiç merak etmiyor. Aşağı yukarı her konu böyle... Dünya Ticaret Örgütü'nün bir ağustosta açıklanan kararını da, "dün gece uyuyamadım"a gösterilen duyarsızlıkla sadece bir cümle gibi algılanacak konuma düşürmemek lazım... Dünyanın dünden gelen, bugünü kapsayan ve yarına doğru uzanan bir istikameti var... Dünya Ticaret Örgütü'nü ve onun kararlarını böyle bir süreçten gözlemek gerek... Z a t e n Türk tarımı için alınması gereken acil önlemleri de o gidişat zorlamakta... Geçenlerde, bir başyazar çok içten bir şekilde "Daha doğrusu günlük hay huyumuz içinde Dünya Ticaret Örgütü'nün ne zaman ne karar aldığını izlemek gibi bir şey bulunmadığından, biz fark edememişiz" diye yazdı... Halbuki, Dünya Ticaret Örgütü'- nün kararları herkesin günlük ekmeğini yakından ilgilendirdiği için her icraatı yeryüzünde ve dünya medyasında olay olur... Nihayetinde bu, sınırların kalktığı bir dünyada, gümrüklerin de kalktığı bir ticaret anlayışının ve uygulamasının yerleşmesi için savaşan bir örgüt... DTÖ, Küreselleşmenin yerli yerine oturduğu, hiç kimsenin diğerine "öteki" muamelesi yapmadığı bir dünya amaçlıyor. Bu, ticarette de geçerli olmaya başlıyor. Hiç kimse, milliyetçi bir anlayışla diğerine "yabancı" muamelesi yapamayacak... Çünkü bugünkü dünyada asıl mesele, hiç bir etiketin ya da paravanın arkasına sığınmadan ne kadar rekabet edebildiğinde düğümleniyor... Çıplak rekabet etme gerçeğine sırt çeviren ve bu kabiliyette olmayan bir anlayış günümüzün gerçekleriyle çelişiyor...

1995 YILINDA KURULDU
Dopingsiz hangi hızla koşuyorsan, o kadar varsın... Dünya ticaretinin almaya başladığı yeni biçim bu... Ve tarım da bunun dışında kalamayacak... Konunun detayına girmeden önce, başyazarın itirafını gözönüne alarak gerilere gitme ihtiyacı duydum... Dünya Ticaret Örgütü'nün babası sayılan ilk adım GATT'tır... Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması... GATT, yirmi üç ülke tarafından 1947 yılında Cenevre'de imzalanan ve geçici bir düzenleme olarak bakılan bir anlaşma... Amaç, taraf ülkeler arasında miktar kısıtlamalarını kaldırmak ve gümrük vergilerinin indirilmesini sağlamak... Bu anlaşma o zaman sadece sanayi malları için imzalanmış... Ne ki, geçici olarak yapılan bu düzenleme 1995 yılına kadar dünya ticaretini liberalleştirmek için uğraştı ve çok da başarılı oldu. 1995 yılında ise Dünya Ticaret Örgütü'nü doğurdu... Yeni yapı çok daha gelişmiş ve modern olarak dünyaya geldi... Aradaki farkları saymadan önce, 1953 yılına geri dönüp bir bakmakta yarar var. Türkiye, 1953 yılında GATT üyesi olmuş... Almanakdan 1953 yılının olaylarına baktım... Almanakta Aydın Verem Hastanesi ve Bafra içme suyu tesislerinin açıldığı vardı ama GATT üyeliği yoktu...

ALO AMERİKA MI?
Amerika ile telefon hatlarının da bu yıl açıldığını ve Uşak ilinin "tesis edildiğini" de gene bu almanaktan öğrendim... Acaba 1953 yılından beri, kamuoyunda GATT üzerine yazılan yazı ve yapılan inceleme kaç tanedir diye de aklıma takıldı. Neyse biz konumuza dönelim... GATT, kuruluşundan bu yana sekiz kez çoktaraflı ticaret müzakeresi yaparak ticarette büyük bir serbestleşme sağladı. Sadece imalat sanayi ürünlerini kapsayan bu müzakereler sonucu, gelişmiş ülkelerin gümrük duvarları yüzde kırktan yüzde 6'ya düştü...

ANLAYIŞ DEĞİŞTİ
Son müzakereler 1986 ila 1993 yılları arasında Uruguay'ın Punta del Este kentinde sürdü... Bu müzakereler ertesinde gümrükleri sürekli bir düzenlemeye tabii tutan 22.500 sayfalık bir anlaşma imzalandı... Bu anlaşmada tüm üye ülkelerin gümrük tarifeleri yer aldı. Dünyada korumacılık büyük ölçüde azaltıldı... Dünya Ticaret Örgütü ise, 1994 yılında hukuken, 1995 yılında da fiilen hayat buldu... Dünya Ticaret Örgütü, GATT'tan farklı olarak sadece imalat sanayi değil tarımı ve çağın gerekleri sonucu "fikri mülkiyet haklarını" da kapsıyor... 1947 yılında yapılan GATT Anlaşması, yerini sadece yeni bir kurumsal yapıya bırakmıyor, mal ticaretinden fikir ticaretine de geçiyordu... Böyle bir örgütün ve anlayışın tarımı eskisi gibi bakması da söz konusu olamazdı... Bu nedenle Dünya Ticaret Örgütü, tarım alanındaki, piyasa ekonomisinin çalışmasına aykırı tüm engelleri ortadan kaldırmayı hedef aldı...

SINIRLAR KALKIYOR
Ticaret eskisi gibi "en çok kayrılan ülke" ya da "milli muamele" korumasından arkasına saklanamayacaktı... Herhangi bir ülke bir diğerine "en çok kayrılan ülke muamelesi" yaparsa, bu avantajlardan geri kalanlar da yararlanacaktı... Ya da bir ülke yurt içinde "yerli malı ya da hizmet" ayrımı yapmak için vergi veya muamelelerde farklılığa giderse, bunlardan yabancı mal ve hizmetler de yararlanacaktı... Kısacası, sınırlar kalktıkça gümrükler de kalkıyordu... Biz bu konuya ve Dünya Ticaret Örgütü'ne Fransız da kalsak, "mutfakta biri var" ve dünya ticaretinin tümüyle doğallaşmasını kotarıp duruyor. Tarımı da bu çerçevede değerlendirmek gerek... Biz de zaten bunu yapacağız...
DİĞER EKONOMİ HABERLERİ
 Bankalarınızı evlendirin yoksa evde kalacaklar'
 Otomotiv frene bastı
 Taklitleriniz bile daha kaliteli
 Havada zam kokusu
 Olimpiyat sporcularını 'Made in Turkey' imzalı minibüsler...
 Kanuna güvendi fabrikasından oldu
 Kia'nın arazideki yeni silahı ortaya çıktı
 'Çocuklar üzülmesin Türkiye'de ayaktayız'
 Suriyeliler'in Hatay Kilis, Gaziantep aşkı
 10 milyar liralık kredinin maliyeti 150 milyon arttı
 Dağıtım tesisi alana hidroelektrik santral
 Roche'un tüm bayi evrakları incelemede
 Kazakistan'da elektronik oylama
AHMET HAKAN COŞKUN
THY kime emanet?
Türk Hava Yolları Genel Müdürü...
GÜNTAY ŞİMŞEK
50 yılın birikmiş hasarı
Yıllar öncesine değil, herkesin...
ABDURRAHMAN YILDIRIM
Ankara'nın düzeltemediği cari açığı, piyasa...
İstanbul'da yağış alarmı
Gökgürültülü sağanak yağış İstanbul'u etkisi altına alacak. Marmara...
Müşteriyle not gönderip kurtuldular
İstanbul Bağcılar'da birlikte oldukları müşterilerine verdikleri...
IMKB
E: 18,750 D:% -0.40
DOLAR
S: 1,459,000 D:% 0.21
EURO
S: 1,798,000 D:% 0.06
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.