Arıza çiftler
Yücel Kop Süreyya Ayhan çiftinden söz edildiğinde sizin de aklınıza Rahşan Bülent Ecevit çifti geliyor mu? Yok, yok! Birbirinin hayranı ya da tamamlayanı olan can sıkıcı çiftlere benzedikleri için değil. "Ben sana hayran / Sen cama tırman" vaziyetini aşmış, ilk bakışta saygı duymakla dumura uğramak arasında gidip gelmemize neden olan, değişik ve karmaşık bir ilişki bu! Bir tuhaflık durumu! Bir arıza hali! Tuhaflığı ve arızayı anlamanın en iyi yolu belki de aralarındaki benzerliklere işaret etmek: Televizyon programında Bülent konuşurken Rahşan ya da Süreyya konuşurken Yücel söz kesip devreye girer ve siz "İşte şimdi kamera önünde tartışacaklar" diye gerilim beklentisi içine girersiniz. Ama yanılırsınız, çünkü ne Bülent, ne de Süreyya "Lafımı kesme!" demez. Hiçbir şey olmaz yani! Birbirlerinin iyiliğini istediklerine kendilerini o kadar kaptırmışlardır ki, "El alem ne der?" meselesini çoktan aşmışlardır! Bence meselenin can damarı da burada atmaktadır. İki ilişkide de taraflardan biri diğerine sevgiyle karışık bir koruma kollama güdüsüyle sonuçları hüsran olan kötülükler yapmaktadır. Ancak her iki ilişkide de taraflar ortaya çıkan hüsranın gerçek nedenini asla kendilerinde aramazlar. İlişkilerini tanımlarken sevimsiz nitelemelerde bulunurlar ve işin garip tarafı ne yaptıklarının farkında bile değildirler. Mesela Rahşan Hanım, "Biz tencere kapak gibiyiz, tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş" demekten çekinmez. Yücel Kop ise "Ben Süreyya'nın vücudundaki kılların sayısını biliyorum" demenin en azından adaba aykırı olduğunun farkında değildir. Rahşan Hanım'ın Bülent Bey'e doktorları bile yaklaştırmamasıyla Yücel Bey'in Süreyya'nın "uluslar arası standartta doping kontrolü"nde denetçilere zorluk çıkarması arasındaki benzerlik, olağanüstüdür. Yücel Kop'un "doping kontrolünde yengenize yamuk yapıldı" şeklinde çıkış yapmasıyla, Rahşan Hanım'ın "Bülent'e ihanet edeceklerini önceden sezdim, benim sezgilerim çok güçlüdür" açıklaması arasındaki benzerlik de olağan üstüdür. Rahşan Hanım'a göre Bülent'i yok etmek isteyenler vardır. Ne tesadüf! Yücel Kop'a göre de Süreyya'yı yok etmek isteyen vatan hainleri vardır. Bülent Bey ile Rahşan Hanım, yıllardır yanlarından ayrılmayan Hüsamettin Özkan'ı partiden atabilecek kadar vefasız iken, Süreyya Ayhan ile Yücel Kop ise Antalya'daki stat bekçisini işten attıracak kadar sınıf bilincinden uzaktır. İki ilişkinin de "daha popüler" kanadı, fiziki yapılarındaki değişimle gündemi belirlemiştir: Süreyya'nın sakatlıkları ve hastalıklarıyla Bülent Ecevit'in yaşlılığı ve hastalığı aynı oranda toplumsal infiale neden olmuştur. Her iki ilişkide de haklı ya da haksız aynı şey söylenmiştir: Yücel olmasa Süreyya daha iyi olurdu ya da Rahşan olmasaydı Bülent Bey daha iyi olurdu. Bülent Bey için sorulan sorularla Süreyya Ayhan için sorulan sorular arasında müthiş benzerlikler ortaya çıkmıştır. Mesela Süreyya için sorulan "Koşmadan nasıl sakatlandı?" sorusuyla, vaktiyle Bülent Bey için sorulan "Konuşmasındaki bozukluk düzelmeyecek mi?" sorusu birbirine ne de çok benzemektedir.
|